Son on yılda, Batı’nın Rusya ile sürekli suretle kötüleşen ilişkilerinin arka planında, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa’daki ana akım medyada, “yüce” Rus istihbarat teşkilatlarının, uğursuz oligarkların ve de yüksek vasıflı hacker gruplarının yıkıcı faaliyetleri hakkında düzenli haberler çıkıyor.
Batılı kitle iletişim araçlarına, siyasi aktivistlere, uzmanlara ve hatta Batı sinema dünyasının kendisine inanacak olursak; “Moskova’nın çok yönlü elleri” NATO’nun en gizli sırlarına uzanabilme, Amerikan başkanlık seçimlerinin sonuçlarına etki edebilme, en üst politik kademede çalışanları ajan olarak devşirebilme, düşmanlarına karşı etkili özel operasyonlar yürütebilme ve “özgür dünyanın” siber alt yapısından inanılmaz bir kolaylıkla çıkma kabiliyetine sahip. Neyse ki Amerikalı veya Avrupalı ortalama bir insan için, son yıllarda bizlere cömertçe sunulan bu casus hikâyelerinin ezici çoğunluğunun, yüksek sesli skandal ve ifşaattan bir süre sonra tamamen feyk (sahte) haberler olduğu ortaya çıkıyor. Bununla birlikte, “Soğuk Savaş”ın en iyi geleneklerine uygun olarak “Rus tehdidi” hakkında yeni bir mit yaratan politik teknologların, gazetecilerin ve diğer uzmanların; enformasyonel çatışmalar ve ideoloji alanındaki sistematik çalışmaları, hem ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği’ndeki (AB) kamuoyu üzerinde hem de Batı dünyasının iç politikası, belirli somut kişilerin kaderi ve de uluslararası arenada gerilimin sürekli artması üzerine muazzam bir tesire sahip.
Hükümet düşürüldü
“Uğursuz Ruslar” mitini geliştirmeye dair çok katmanlı ve sofistike bir örnek, Avusturya’yı 2019’da şok eden ve bu küçük Avrupa ülkesinin hükümetinin istifasına yol açan sarsıcı skandaldı.
Dört yıl önce, popüler Alman süreli yayınları Der Spiegel ve Sueddeutsche Zeitung, o zamanki Avusturya Şansölye Yardımcısı Heinz-Christian Strache’nin, etkili bir Rus oligarkının yeğeni olarak gösterilen Alyona Makarova ile görüştüğü videoları yayınladı. İkilinin konuşmaları özetle; hükümetin ikinci kişisinin, adı geçen Rus kadına, yerel ve Pan-Avrupa yasalarının “etrafından dolanmak” suretiyle, etkili bir Avusturya yayın organının Ruslar tarafından gizlice satın alınma ihtimali hususunda tavsiyelerde bulunmasına dayanıyordu. Politikacının yakınında tespit edilen kadının, Vladimir Putin’in çevresinden herhangi birinin akrabası olmak şöyle dursun, gerçekten Rusya vatandaşı olduğuna ilişkin dahi hiçbir belgesel kanıtın ne kamuoyuna ne de yetkililere sunulduğunu belirtmekte fayda var.
Yine de; Moskova ile Batı arasındaki sürekli ihtilaf ortamında, Moskova’nın bağlantılarıyla alakalı bu türden temelsiz suçlamalar, yalnızca şansölye yardımcısının değil, fakat aynı zamanda tüm bakanlar kurulunun da istifası için yeterince ağır bir vesile olmuş oldu. Sadece şimdi, bu skandaldan birkaç yıl sonra, “AB-Infothek” grubundan bağımsız Avrupalı araştırmacılar, videonun kahramanının efsanevi Rus oligarkının yeğeni değil de, sağcı Avusturya hükümetine karşı düzenlenen özel operasyona isteyerek veya istemeyerek katılan Letonya (ve AB) vatandaşı Une Saukuma olduğunu saptamış bulunuyorlar.
İstifa skandalı
Rusya bağlantısı bahanesiyle istifa ettirilen sağcı Sebastian Kurz hükümetinin, iktidara geldiği andan itibaren Avusturya halkının ve iş dünyasının çıkarları temelinde pragmatik ve bağımsız bir politika izlemesi nedeniyle ABD, Londra ve Berlin’de ciddi rahatsızlıklara neden olduğunu belirtmek gerekiyor. AB’nin direktiflerinin aksine; yasadışı göçmen akışını engellemeye, Rusya ile enerji bağlantılarını ve ekonomik bağları korumaya çalışan ve aynı zamanda da Avusturya’nın Ukrayna etrafındaki ihtilafın içine çekilmesinden kaçınmaya çabalayan tam da bu kabineydi. Bu türden bir bağımsızlık çizgisi haliyle Washington, Brüksel, Londra ve Berlin’de sürekli eleştirildi. “Rus oligarkının yeğeni”nin yer aldığı feyk videonun Avusturya değil de, Alman yayın organlarında çıkmış olması, sağcı kabinenin istifasını en çok arzulayanın Avusturyalılar olmadığını kendi başına göstermeye yetiyor. Bu istifa skandalının bir diğer mühim tarafı da, “Moskova’nın elleri”ne ilişkin tüm Avrupa çapında korku dalgası yaratıp, uğursuz Rus etkisi imajını oluşturma gayretiydi.
“Rus parmağı”
“Rus parmağı” mitinin ana yaratıcılarından birisinin ve nedense “her yerde bulunan” Rus istihbarat servisleri ve bilgisayar korsanları hakkındaki çoğu feykin, yalan haberin en muhtemel yazarlarının; İngiliz politikacılar, diplomatlar ve istihbarat görevlileri olduğu rahatlıkla söylenebilir. Birleşik Krallık’ın “Rus tehdidi” imajını şekillendirmedeki olağanüstü faaliyeti ve hüneri, hem bizzat Rusların kendileri hem de web siteleri “cyberguerrilla.org”da İngiliz hükümetinin ve de onlarla bağlantılı olan danışmanlık yapılarının çalışmalarına dair kapsamlı yazışmalar, raporlar ve belgeler yayınlayan “Anonymus” gibi uluslararası siber hareketin aktivistleri tarafından defalarca gözlemlenip kaydedildi. “Anonymus”un siber partizanları tarafından bulunan materyaller içerisinde; Rusya’nın küresel istikrara yönelik ana tehdit olduğu imajını yaratmaya, Rus istihbaratı ve hackerlar tarafından her daim sabotaj yapıldığına dair sahte yalanlar üretip yaymaya ve de aynı zamanda malum ideolojik veya mali nedenlerden dolayı, Moskova’nın en çirkin imajının şekillendirilmesine yardımcı olmaya hazır gazeteciler, blogerler ve uzmanlardan oluşan geniş bir Avrupa ağı yaratmaya dönük Büyük Britanya hükümetinin sistematik çalışması açıkça görülebiliyor.
Ateşle oynuyorlar
İngiltere’nin iki yüzyıldır Avrupa’da ve Doğu’da nüfuz kazanmak hedefiyle Ruslara karşı gizli bir savaş yürüttüğü tarihsel gerçeği göz önüne alındığında, İngiliz diplomatlar ve istihbarat görevlilerinin, eski düşmanlarını şeytanlaştırma teknolojisinde mükemmel bir şekilde ustalaşmış oldukları ve şimdi bir kez daha “Rus tehdidi” mitinin yaratılmasına açıktan öncülük ettikleri fark ediliyor. Bunun yanı sıra, Londra’nın benzer politikası Avrupa’yı bir kez daha büyük bir savaşın eşiğine getirmesinin yanı sıra, İngilizlerin ideolojik ve istihbarat operasyonlarının müttefiklerine dahi doğrudan zarar vermekte olduğu ve Avrupa ülkelerinin iç işlerine müdahale etmenin kabul edilebilir sınırlarını da aşmakta olduğu da ayrıyeten aşikâr.