Salı, 20 May 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Hayatta ‘aşure’ gibi olmak zamanı

Adil Gürkan
Son güncelleme: 26 Nisan 2025 20:02
Adil Gürkan
Paylaş
Paylaş

Yoksa siz tek tip bir tatlıyı mı tercih edersiniz?

Mesela tulumba ya da baklava? Ya da tek tip bir kek mi daha iyidir?

Bu tip tatlıların tadı hep aynıdır. Zira malzemesi azdır. Bu az malzemeden de bir lezzet fırtınası beklenemez. Bir parça alır, ağzınıza atarsınız. Tatlı bir tat gelir. Ve geçer.

Hepsi bu. İz bırakmaz.

Mesela baklava;

Yağ

Süt

Un

Şeker

Tuz

Fıstık

Temel malzemeler bunlardır. Ağzınıza da şeker tadı gelir.

Biraz da fıstık.

Ya aşure?

Her şeyden önce bir hikâyesi vardır. Bu topraklara aittir. Ama bu hikâye, daha bir çok zenginliğimiz gibi, değerlendirmek şöyle dursun, adeta yok sayılmaktadır.

Efsanevi anlamda aşure Nuh Tufanı ile ilgilidir. Büyük Tufan bittiğinde gemi Cudi Dağı’na oturmuştur. Kurtulanlar, kalan son erzak ile bir Kurtuluş Çorbası hazırlamıştır.

Bu efsane yemeğin başlangıcında buğday vardır. Bu tahılın dünyadaki seyahati aşurenin her kültüre yayılmasını sağlamıştır. Çin’den İngiltere’ye kadar her coğrafyada aşure benzeri bir yemek ve buna bağlı bir hikâye vardır.

Aleviler aşureyi yas yemeği olarak kabul eder.

Sünniler, Adem’in tövbesinin kabulü ile ilişkilendirir.

İbrahim Peygamber’in ateşten kurtulması ile ilişkilendirenler de vardır.

Yakup’un oğlu Yusuf ile kavuşması..

Nuh’un Gemisi’nin Cudi Dağı’na oturması hep aşure ile birlikte değerlendirilir.

Aşurenin tarihi bu yazının konusu değil. Ama ben içindeki çeşitlilik ile ilgiliyim.

Ustası onlarca farklı malzemeyi bir tencerede buluşturur ve bu karışımdan çok farklı lezzetler elde eder. Bir lokma aldığınızda ağzınız ve diliniz adeta sarhoş olur.

Bütün mesele doğru malzeme ve doğru orandır.

Bakın muhteşem bir aşurede neler var?

500 gram buğday

1 su bardağı kuru fasulye

Yarım su bardağı nohut

1 çay bardağı kuru üzüm

10 adet kuru kayısı

10 adet kuru incir

1 paket vanilya

Yarım su bardağı fındık

1 adet orta boy elma

4 adet karanfil

1,5 su bardağı toz şeker

5 su bardağı sıcak su

1 su bardağı süt

Servisi için:

1 adet nar

Yarım su bardağı ince çekilmiş ceviz içi

1 yemek kaşığı tarçın

Aşure.. Baklava.. Tulumba..

İyi hoş ama bunların hayat ile ne alakası var?

Çok alakası var.

Çağımız, hayatın her alanında çeşitlilik zamanı. Tek tip toplulukların ve toplumların dönemi bitti. İnsanlık tek tip olmanın boyunduruğunu kırdı.

Şimdi birey zamanı.

Şimdi renklerin alabildiğine boy göstermesi zamanı.

Şimdi farklı kültürlerin sahnede olma zamanı.

Şimdi özgür zihinlerin çılgınlar gibi hayal kurma ve üretme zamanı.

Yeni Çağ’ın sorunlarını ancak özgür ve dinamik beyinler çözümleyebilir. Başka bir olasılık yok. Çünkü bir sorun süratle büyüyüp dallanıyor ve budaklanıyor. Hızlı olmak lazım.

Bırakın..

Farklı inançlar..

Farklı bakış açıları..

Farklı tercihler..

Farklı kültürler.

Farklı yönetim anlayışları..

Özgürce bir arada olsun. Bin çiçek açsın. Bin fikir yarışsın.

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanAdil Gürkan
Takip et:
1956’da Mengen Hacıahmetler Köyünde doğdu. İlköğrenimini Mengen Cumhuriyet İlkokulunda tamamladı. Darüşşafaka Liseli olmakla gurur duyar. Hacettepe Üniversitesinde turizm ve işletme eğitimi aldı. Turizm ile ilgili olarak ABD- AH & MA Eğitim Enstitüsünden otelcilik diploması vardır. 1987 yılından bu yana turizm ve otelcilik sektöründedir. Genel olarak otel zincirlerinde ve 5 yıldızlı otellerde gelişen kariyerinde Genel Müdürlük yaptı. Bu gün itibarıyla Türkiye’nin büyük bir turizm grubunda Kurumsal İletişim ve Eğitim Direktörü olarak çalışmaktadır. Mutfak, bisiklet, şiir, roman, tarih ve arkeoloji, Anadolu otları, mantarları ve orman meyveleri özel ilgi alanındadır. Yaz ve kış denize girmek, uzun mesafe bisiklet sürmek tutkusudur. Hepsinden önemlisi, insan, hayvan ve doğa sevdalısıdır. Ütopyası, savaşsız, sömürüsüz, şiddetsiz bir dünyadır. Yazılarında genellikle insanı gülümsetmeye yönelik mizah kullanır. İnsanları güldürmek iyidir…
Önceki Makale Onlar ‘sevgiye aç’
Sonraki Makale Arslan hayatını kaybetti

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

İsviçre’de bir mahalle bakkalı

Alper Eliçin
20 Mayıs 2025
EditörSerbest Kürsü

Toplumsal dönüşümün 2 anahtarı

Yıldırım Aktuğan
19 Mayıs 2025
EditörSerbest Kürsü

Yırtılan “esaret belgesi”

Medya Günlüğü
19 Mayıs 2025
EditörSerbest Kürsü

Hoca bana fena taktı!

Alper Eliçin
18 Mayıs 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?