15.2 C
İstanbul
6 Mayıs 24, Pazartesi
spot_img

Hayatta ‘aşure’ gibi olmak zamanı

Yoksa siz tek tip bir tatlıyı mı tercih edersiniz?

Mesela tulumba ya da baklava? Ya da tek tip bir kek mi daha iyidir?

Bu tip tatlıların tadı hep aynıdır. Zira malzemesi azdır. Bu az malzemeden de bir lezzet fırtınası beklenemez. Bir parça alır, ağzınıza atarsınız. Tatlı bir tat gelir. Ve geçer.

Hepsi bu. İz bırakmaz.

Mesela baklava;

Yağ

Süt

Un

Şeker

Tuz

Fıstık

Temel malzemeler bunlardır. Ağzınıza da şeker tadı gelir.

Biraz da fıstık.

Ya aşure?

Her şeyden önce bir hikâyesi vardır. Bu topraklara aittir. Ama bu hikâye, daha bir çok zenginliğimiz gibi, değerlendirmek şöyle dursun, adeta yok sayılmaktadır.

Efsanevi anlamda aşure Nuh Tufanı ile ilgilidir. Büyük Tufan bittiğinde gemi Cudi Dağı’na oturmuştur. Kurtulanlar, kalan son erzak ile bir Kurtuluş Çorbası hazırlamıştır.

Bu efsane yemeğin başlangıcında buğday vardır. Bu tahılın dünyadaki seyahati aşurenin her kültüre yayılmasını sağlamıştır. Çin’den İngiltere’ye kadar her coğrafyada aşure benzeri bir yemek ve buna bağlı bir hikâye vardır.

Aleviler aşureyi yas yemeği olarak kabul eder.

Sünniler, Adem’in tövbesinin kabulü ile ilişkilendirir.

İbrahim Peygamber’in ateşten kurtulması ile ilişkilendirenler de vardır.

Yakup’un oğlu Yusuf ile kavuşması..

Nuh’un Gemisi’nin Cudi Dağı’na oturması hep aşure ile birlikte değerlendirilir.

Aşurenin tarihi bu yazının konusu değil. Ama ben içindeki çeşitlilik ile ilgiliyim.

Ustası onlarca farklı malzemeyi bir tencerede buluşturur ve bu karışımdan çok farklı lezzetler elde eder. Bir lokma aldığınızda ağzınız ve diliniz adeta sarhoş olur.

Bütün mesele doğru malzeme ve doğru orandır.

Bakın muhteşem bir aşurede neler var?

500 gram buğday

1 su bardağı kuru fasulye

Yarım su bardağı nohut

1 çay bardağı kuru üzüm

10 adet kuru kayısı

10 adet kuru incir

1 paket vanilya

Yarım su bardağı fındık

1 adet orta boy elma

4 adet karanfil

1,5 su bardağı toz şeker

5 su bardağı sıcak su

1 su bardağı süt

Servisi için:

1 adet nar

Yarım su bardağı ince çekilmiş ceviz içi

1 yemek kaşığı tarçın

Aşure.. Baklava.. Tulumba..

İyi hoş ama bunların hayat ile ne alakası var?

Çok alakası var.

Çağımız, hayatın her alanında çeşitlilik zamanı. Tek tip toplulukların ve toplumların dönemi bitti. İnsanlık tek tip olmanın boyunduruğunu kırdı.

Şimdi birey zamanı.

Şimdi renklerin alabildiğine boy göstermesi zamanı.

Şimdi farklı kültürlerin sahnede olma zamanı.

Şimdi özgür zihinlerin çılgınlar gibi hayal kurma ve üretme zamanı.

Yeni Çağ’ın sorunlarını ancak özgür ve dinamik beyinler çözümleyebilir. Başka bir olasılık yok. Çünkü bir sorun süratle büyüyüp dallanıyor ve budaklanıyor. Hızlı olmak lazım.

Bırakın..

Farklı inançlar..

Farklı bakış açıları..

Farklı tercihler..

Farklı kültürler.

Farklı yönetim anlayışları..

Özgürce bir arada olsun. Bin çiçek açsın. Bin fikir yarışsın.

Adil Gürkan

Medya Günlüğü

Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, dilediği konuda özgürce yazmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Medya Günlüğü
Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, dilediği konuda özgürce yazmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

İlginizi Çekebilir

4,757BeğenenlerBeğen
666TakipçilerTakip Et
11,281TakipçilerTakip Et

Popüler İçerikler