Pazartesi, 16 Haz 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Gençler gidiyor Türkiye kaybediyor

Dr. Nil Gönce
Son güncelleme: 27 Mayıs 2025 08:42
Dr. Nil Gönce
Paylaş
Paylaş

Almanya’da çay servisi yapan mühendis, Kanada’da güvenlik görevlisi olan doktor, Hollanda’da kasiyerlik yapan öğretmen…

Bu liste, her gün biraz daha uzuyor. Türkiye’nin geleceğini inşa etmesi gereken gençler, adeta bir “umut göçü”yle yurt dışına yelken açıyor. Peki, bu sessiz çığlık neden duyulmuyor?

Gençler artık sadece iş bulamadıkları için değil, “burada değersiz hissettiği” için gidiyor. Yapılan araştırmalar, yurt dışına yerleşen gençlerin en büyük motivasyonunun “daha iyi maaş” değil, “saygı görmek ve özgürce yaşayabilmek” olduğunu gösteriyor.

* “Burada beni dinlemiyorlar” diyen bir yazılımcı, Berlin’deki bir teknoloji firmasında fikirlerini sunarken,

* “Sırf siyasi görüşüm yüzünden işe alınmadım” diyen bir öğretmen adayı, Toronto’da kariyerine başlıyor.

Bu bir “kaçış” değil, “aranan değeri bulma” mücadelesi.

Diplomalı işsizler ülkesi

Türkiye’de her 4 gençten 1’i işsiz. Üniversite mezunları, KPSS’nin kıskacında, özel sektörde ise “torpil” ve “aday çok, maaş az” gerçeğiyle boğuşuyor.

* Mühendislik okuyan genç, inşaat şantiyesinde asgari ücretle çalışıyor.

* Tıp fakültesini bitiren doktor, devlette atama beklerken garsonluk yapıyor.

Bu tablo, sadece “istihdam sorunu” değil, “insan kaynağını heba etme” trajedisidir.

Bugün Türkiye’nin en büyük stratejik tehdidi, dış politikadaki gerilimler değil, kendi gençlerini kaybetmesidir.

* Gitmek isteyenlerin oranı yüzde 80’e yaklaştı. (Metropoll verileri)

* Her yıl 100 binden fazla genç yurt dışına yerleşiyor. (Dünya Bankası)

Peki, nitelikli gençler gittiğinde, Türkiye’yi kim inşa edecek?

Ne yapılmalı?

1-Özgürlük alanı genişletilmeli

* Gençler, düşüncelerini korkmadan ifade edebilmeli.

* Üniversitelerde özerklik ve bilimsel özgürlük sağlanmalı.

2-Liyakat şart!

* KPSS, mülakat gibi süreçler şeffaf ve nesnel olmalı.

* “Torpil” değil, yeteneğe göre işe alım yapılmalı.

3-Ekonomik umut verilmeli

* Gençlere asgari ücretle değil, emeklerinin karşılığı ödenmeli.

* Girişimcilik desteklenmeli, start-up’lar teşvik edilmeli.

4-Siyasette ve karar mekanizmalarında gençlere yer açılmalı

* “Gençler bilmez” anlayışı terk edilmeli.

* Yerel yönetimlerden merkeze kadar genç katılımı artırılmalı.

Son söz: Gençler susuyorsa gelecek kararıyor demektir

Türkiye’nin en büyük beka sorunu, gençlerin “Artık konuşmuyorum, gidiyorum” demesidir.

Eğer bugün Almanya’da mühendislik yapan gence, Kanada’da doktorluk yapan gence, Hollanda’da öğretmenlik yapan gence ses verilmezse…

Yarın bu ülkeyi kimseye bırakacak genç kalmayacak.

Görsel: X

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Instagram

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanDr. Nil Gönce
Takip et:
İstanbul’un renkli sokaklarında büyüdüm, ama merakım beni dünyanın dört bir yanına götürdü. Akademik ciddiyetimle ‘Dr.’, insanlara dokunan yönümle ‘psikolog’ oldum. Klinik psikolog kimliğimle ruhların derinliklerine yolculuk ederken, bir yandan da uluslararası hakemli dergilerde yayımlanan makalelerimle bilime katkı sunuyorum. Beyin-zihin ilişkisi, psikiyatrik bozukluklar, kişisel gelişim ve öğrenci koçluğu alanlarında çalışıyor; bilimsel bilgiyi yaşamın içinden süzüyorum. Yazmak benim için yalnızca üretmek değil; anlamak, anlatmak ve iyileştirmekle ilgili bir eylem. Akademik makalelerim uluslararası dergilerde yer bulsa da, asıl tutkum insana dokunan hikâyeleri paylaşmak. Çünkü biliyorum: İyileşmek, anlaşılmak ve büyümek, en çok da paylaştıkça anlam kazanır. Hayata biraz bilim, biraz mizah, ama hep insan sıcaklığıyla bakıyorum. Çünkü en karmaşık denklemler bile, bazen doğru bir soruyla, bazen de küçük bir gülümsemeyle çözülebilir."
Önceki Makale Gazeteciler servetlerini açıklasın
Sonraki Makale Köşe yazılarından özetler

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

Faiz neden mi sonuç mu?

Yıldırım Aktuğan
16 Haziran 2025
EditörSerbest Kürsü

Einstein neden elinde anahtarla uyurdu?

Dr. Nil Gönce
15 Haziran 2025
Serbest Kürsü

Strasbourg’da beş saat

Alper Eliçin
15 Haziran 2025
EditörSerbest Kürsü

Aidiyet ve birey olma arasında

Tijen Zeybek
15 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?