Örgütlü ve güdümlü bir saldırı, özel seçilmiş bir katil-Orhan Bursalı (Cumhuriyet)
“Hayır, başka bir yönünü düşünmek istemiyorum bu saldırının. Olasılık olarak yaşadığımız siyasi gerilim ortamında, Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının tutuklanmasından ve ülke çapında sürdürülen büyük kitlesel protesto gösterilerine kadar yaşamakta olduğumuz önemli olaylar, bu saldırıyı olayların bir parçası kılıyor.
Sıradan, raslantısal bir parçası olmaktan çok, siyasi güdümlü bir saldırı olasılığını artırıyor.
Düşünün, bundan önce iktidara karşı özellikle mülteci konusunda ve ikinci barış görüşmelerinin havalarda uçuşmasına çok sert karşı çıkan Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ cumhurbaşkanına hakaret (yaklaşık 5 yıla kadar) ve milleti birbirine kırdırma gibi (toplam 8 yıla yakın hapis istemi) suçlamalarla 21 Ocak’tan beri tutuklu ve iddianamesinin sadece hakaret bölümü hazırlandı ve üstelik dava sonuçlanmadan ileri bir tarihe ertelendi.
Bugün yüzde 4-5’lerde oyu olan bir siyasi parti liderini içeri atmak, Ümit Özdağ vesilesiyle tüm muhalif parti ve liderlerine, “Bakın başınıza neler gelebilir” uyarısı amacı taşıdığını bu köşede hatırlatmıştık.
Uyarı CHP liderine de yönelikti. Nitekim Ekrem Bey tutuklandı ve Özgür Özel’in ayakları altından CHP örgütünü çekip almak için kurultay iptalleri ve CHP’ye kayyum atamaları gündeme getirildi.
Bunun için her zaman kullanışlı siyasi salaklar-tetikçiler hazırda vardır, bulunur ve kurşun asker olarak cepheye sürülür.
Cumhurbaşkanının daha beş gün önce CHP’lilere yönelik siyaset girdabında daha kaç kişiyi telef vereceksiniz, açıklamasının üzerinde taze dumanlar tüterken Özgür Bey’e bu saldırı yapıldı.”
Ağır sonuçları olabilirdi, ucuz atlattık-Mehmet Y. Yılmaz (T24)
“CHP Genel Başkanı Özgür Özel, insan kılığında dolaşan bir yaratığın saldırısına maruz kaldı.
Saldırgan, iki çocuğunu önce tüfekle vuran, ölmediklerini görünce de bıçaklayarak öldüren bir canavar.
Bu ağır suçuna rağmen nasıl oldu da serbest kalıp, aramızda dolaşır hale geldi diye merak ediyorsanız nedeni AKP hükümetlerinin çıkardığı “adli reform görünümlü aflar” sayesindedir.
Devlet Bahçeli’nin gönlünü hoş etmek üzere mafya reislerini hapisten çıkarmak için infaz kanunlarında yapılan düzenlemelerin sonucu bu.
İçişleri Bakanı saldırganın hak ettiği cezaya çarptırılacağını söylüyor.
Umarım dediği gibi olur ama daha önce Kemal Kılıçdaroğlu’nu linç etmeye kalkışanların sırtlarının nasıl sıvandığını da hatırlıyoruz.
Bu saldırının nedeni, ülkeyi yönetenlerin ülkeyi bir açık cezaevine dönüştürme istekleridir.
Muhalefeti ötekileştirip, insanları birbirine düşman etme çabasının sonucudur.”
Yumruk atmak bu kadar kolay olmamalı-Aydın Ünal (Yeni Şafak)
“Öncelikle CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e geçmiş olsun.
Birincisi, burada bir koruma ihmali olduğu çok açık. Ana muhalefet partisi genel başkanının korumaları çok daha hassas, uyanık, dikkatli olmalı.
İkincisi, Türkiye’nin artık bu “basit” gibi görünen “basit yaralamalı” şiddet olaylarına çok sert tedbirler almasının zamanı geldi de geçiyor. Trafikte, sokakta, çarşıda, pazarda en küçük meselede yumruk savuranlara, bıçak çekenlere, silah gösterenlere, sopa taşıyanlara caydırıcı cezalar gelmeli. Ceza Kanunu, bireyin hakkını koruyacak ölçüde müteselsilen yeniden düzenlenmeli. Cezaevleri dolu mu? Elektronik kelepçeyle suçlular en azından evlerine hapsedilmeli. İnfaz Kanunu değişmeli ve bazı suçlarda ceza ertelemesi olmamalı.
Üçüncüsü, Türkiye terörle yaşayan bir ülke. Bu ülkede politikacı olmak maalesef hedef olarak yaşamak anlamına geliyor. Avrupa’da başbakanlar makamlarına bisikletle gidiyorlarmış; terör örgütlerinin hedefindeki Türkiye’de bu mümkün değil. Cumhurbaşkanı’nın koruma konvoylarını eleştirenler, Türkiye gerçekleriyle yüzleşmeli. Türkiye’de korumalarla gezmek “diktatörlük” olarak eleştiriliyor, bunun bir gereklilik olduğu görülmeli.”
Soyumuz kuruyor-İbrahim Kahveci (Karar)
“Yıllardır yazdığım sorun baktım ki bu sefer dikkat çekmeye başladı o zaman konuyu gündemde tutmak için devam edelim. Ve önceki yazıma verilen cevaplara da bakarak meseleyi biraz daha açalım.
Türkiye’de doğum sayısı neden düşüyor?
İlk büyük söylem: “Refah artışı doğum sayısını düşüyor.” Cevdet Yılmaz’da bunu söylemişti.
“Avrupa tarzı yaşamanın, yani çocuğu ayak bağı olarak görme durumu, refah arttıkça çocuk sayısı düşüyor.”
“Eskiden aileler yaşardı evlerde, şimdi herkes bireysel yaşıyor. Durumu iyi olmayan aileler yine doğuruyor asıl refaha rahatlığa erişen doğurmuyor.
“Avrupa’da ekonomi bize göre çok çok iyi durumda ama doğum oranı facia.”
“Ekonomik olarak zayıf ülkelerin doğum oranları çok yüksek. O halde doğumun ekonomiyle bir ilgisi yok.”
“Nüfusu en hızlı artan ülkeler yoksul Afrika ülkeleri, nüfusu en çok azalan ülkeler kişi başına geliri en yüksek Avrupa ülkeleri. Biz de 50 yıl önce daha fakirdik, daha çok çocuk yapıyorduk.”
Özel’e saldırı geçiştirilmemeli-Fikret Bila (halktv.com.tr)
“Hayatını kaybeden sanatçı, DEM Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in, İstanbul’da Atatürk Kültür Merkezi’ndeki anma töreninden çıkarken CHP lideri Özgür Özel’e yumruklu saldırı yapıldı.
Saldırıyı şiddetle kınıyor, CHP lideri Özgür Özel’e geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Saldırıyı gerçekleştiren gözaltına alındı.
İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre saldırgan S.T, iki çocuğunu öldürmüş bir evlat katili, hırsızlık ve tehditten sabıkalı.
Her şeyden önce saldırganın bir cani olması saldırının siyasi olmadığı anlamına gelmez. Arkasında onu bu saldırıya yöneltenler varsa mutlaka ortaya çıkarılması gerekir.
“Katilin biri, atıldı cezaevine” edilerek olay kapatılmamalı.
CHP de buna izin vermemeli.
Bir önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na saldıran şahıs da “inek hırsızı, ne olacak” denilerek, birkaç gün gözaltında tutulup serbest bırakılmış, bazı çevrelerce kahraman muamelesi bile yapılmıştı.”
Çaresizleştirici korkudan coşturucu öfkeye-Selçuk Çandansayar (BirGün)
“Karizmatik, otoriter, tek adam (sert erkek) yönetimlerinin yükselişi ile dünyanın tehdit edici bir yer haline gelmesi arasında bir ilişki olduğu sıklıkla dile getiriliyor. Dünya halklarının büyük çoğunluğu her geçen gün kötüleşen hayat koşulları altında yaşamaya çalışıyor ve gelecek daha da belirsiz görünüyor. Beslenme, barınma, sağlık ve eğitim gibi temel gereksinimlerini bile karşılamakta zorluk çeken yığınlar hayatlarını tehdit altında hissediyorlar. Tehdit hissinin körüklediği korkuya kapılan insanların kurtarıcı, güçlü, otoriter lider arayışına yöneldikleri; sağ popülist liderlerin de bu korkuyu beslerken, aynı anda koruma ve kurtuluş da vaat ederek kitleleri manipüle ettikleri söyleniyor.
Ekonomik krizin derinleştiği, terörün arttığı ya da deprem gibi büyük felaketlerin olduğu dönemlerde sağ popülizmin yükselmesi de bu çözümlemelerle uyumlu görünüyor. Sağcı (faşist) liderler bu korkuyu daha da kışkırtarak, hatta kimi zaman kendi elleriyle (devlet terörü) üreterek oy devşiriyor ve “serbest” seçimlerle iktidara geliyorlar. Bir kere iktidarı ele geçirip, icra ve yargı gücünün ucundan tutar tutmaz da demokrasiyi, güçler ayrılığını istismar ederek “diktatörleşiyorlar.”
İşini kaybedenlerin sayısı hızla artıyor-Özgür Erdursun (Dünya)
“İşsizlik maaşı için müracaatta bulunanların sayısının artması, genellikle ekonomide işsizliğin arttığını gösteren önemli bir göstergedir.
Ülkemizde yaşanan ekonomik kriz dünya da yaşanan olayların etkisi ile derinleşmeye devam ediyor. Şirketlerin açıklanan bilançolarında karlılık oranları düşmeye devam ediyor. Üretimde yaşanan daralma ile işini kaybedenlerin sayısında ki artış İŞKUR verilerinde de kendini gösteriyor.
Kendi arzu ve isteği dışında işini kaybedenlerin ve işsizlik maaşı için müracaatta bulunanların sayısında ciddi artış var.
2023 yılında işini kaybedip işsizlik maaşı için müracaatta bulunanların sayısı yıllık 1 milyon 614 bin 184,
2024 yılında işini kaybedip işsizlik maaşı için müracaatta bulunanların sayısı yıllık 1 milyon 659 bin 922 kişidir.
2025’in ocak ayında işsizlik maaşı için müracaatta bulunanların sayısı 177 bin 11 kişi oldu. Şubat ayında ise çok hızlı bir artış ile 321 bin 418 kişiye ulaştı.
2023 yılında işsizlik maaşı için aylık ortalama 134 bin 515 kişi İŞKUR’a müracaatta bulunurken, 2024’de işsizlik maaşı için aylık ortalama müracaatta bulunanların sayısında küçük bir atış olmuş ve 138 bin 326 kişiye yükselmişti.”
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: