Çalkantılı geçen transfer döneminden sonra namağlup seriyle lige dönen Galatasaray’da neler olacağını çok merak ediyordum.
Şampiyonlar Ligi’nden basit kuraya rağmen skandal şekilde elenen, ligde ivme yakalasa da umut vermeyen oyunuyla Okan Buruk’un kafasında neler var diye düşünürken yazıp yazıp analizlerimi biriktirdim…
Çaykur Rizespor bir değerlendirme maçı olmasa da az çok Okan Buruk hayata dönmüş mü acaba diye değerlendireceğimiz maçlardan bir tanesiydi. Victor Oshimen’in gelişiyle muhtemel bir diziliş değişikliği ve oyun planı çizeceğini düşündüğüm Galatasaray, abartmadan söylüyorum geçen sezondan bu yana oyun olarak Bayern Münih maçından sonra beni ilk defa tatmin etti.
Önde basan, temaslı oyuna daha hazır, alan daraltan ve rakibi kontrol etmek için savunma çizgisini alışılagelmiş bir şekilde öne atan sarı kırmızılılar, başlamasıyla maçı kopardı diyebiliriz. Osimhen’in gelişi tüm takıma iştah vermiş gibi bir hava vardı. Galatasaray, uzun süre sonra birlikte oynamaktan keyif alan bir takım görüntüsünü bizlere tekrar hatırlattı. Gabriel Sara’nın hücuma yakın olduğunda daha rahat oynadığı, set oyununu sabırla kurmaya çalışan ve geçiş oyununu hızlı yapan bir takım gördük.
Yeni transferlerden Jacobs’un uzun yıllar sonra Galatasaray’ın açığını kapatabilecek seviyede bir bek olduğunu düşünüyorum. Oyunun iki yönünü oynayan, savunmada oldukça diri bir görüntü çizen Senegallinin gelişi, Abdülkerim Bardakçı’yı savunma kısmında bek tarafına kaymaktan kurtarınca, defans hattının performansı da yükselmiş. Bu oyunun içerisinde Zaha–Ziyech ikilisinin olmayışı da gözden kaçırılmaması gereken bir diğer detay.
Galatasaray’ın bu denli baskın oynamasının en temel sebebi benim analizlerimden çıkardığım sonuca göre Davidson Sanchez. Yıldız oyuncu saha içerisinde o kadar sert ve düzgün bir temasla oynuyor ki, takım rahatça ileride kalabiliyor.
Takımın oyununu Davidson öncesi/Davidson sonrası şeklinde değerlendirmek hata olmaz. Okan Buruk’un kafasında 3-5-2 , 3-4-1-2 varyasyonlarının olduğunu, takımın zaman içerisinde bu formasyonlara alışarak oynayacağını düşünüyorum. Osimhen’in gelişiyle sağlı sollu ortalar ve uzun toplarla rakibin üstüne giden bir takım gördük. Bu plan en çok İcardi’ye yarayacak. Galatasaray, iki senede Mauro’ya yapmadığı servisi, 25 dakikada Osimhen’e yaptı. Demek ki, isteyince oluyormuş.
Ek olarak, takımın kondisyon seviyesinin acilen artırılması lazım. Avrupa’da bu tempo, dar kadro ile sarı kırmızılılar çok zorlanır.
Peki sizce, Galatasaray, Kadıköy’de ne yapacak?..
Fotoğraf: galatasaray.org