Galatasaray hafta içi oynadığı temposu yüksek iki karşılaşmanın ardından zorlu bir deplasman olan Gaziantep’e nispeten de olsa moralli gidiyordu. Barcelona’ya karşı oynanan müsabakanın sonucu olumlu olmasa da, verilen mücadele taraftarın ve tüm spor kamuoyunun takdirini kazanmıştı. Açıkçası ben de sizler gibi bu deplasmanda nasıl bir oyun olacağını merak ediyordum.
Maç öncesi rotasyonlu bir kadro geleceğini düşünsem de birkaç farklı hamle daha bekliyordum. Maç başlangıcı ile beraber ilk çeyrekte dengeli bir oyun gördük.
Yarının ortalarına doğru Erol Bulut ve ekibi, tek orta saha ile oynayan Galatasaray’ı Doğan-Maxim ikilisi ile sıkıştırarak ikinci bölgede üstünlüğü ele aldı.
Bu durumun Galatasaray adına, rotasyonun eksik yapılması ve taktiksel değişikliğin olması diye değerlendiriyorum. Gazişehir, 3-5-2 formasyonu ile oynuyor. Erol Hoca bekleri hücuma katmayı sevdiğinden Maxim’i düşündürterek Kitsou-Sagal ikilisi ile ceza sahasına yöneldi. Torrent, Aanholt ve Semih’in mesafesini geride tutunca sarı-kırmızılılar atak üstüne atak yedi.
Üçüncü bölge oyununu sonlara doğru oturtan Cimbom, Morutan-Kerem işbirliği ile hareketliliği sağladığı ilk dakikalarda gol buldu.
Bana soracak olursanız, Morutan ve Halil’in daha fazla süre alması gerekiyor. Muhammed’in olmadığı maçlarda hareketi sağlayabilmek lazım.
Devrenin sonunda kalesinde golü gören Galatasaray için ikinci yarıda bazı değişiklikler bekliyordum. Erol Bulut ve ekibin sabırlı hareket etti. İkinci yarıya başlamadan, Feghouli-Taylan, Emre-Halil değişikliği bekledim. Bu değişiklikler ile geçiş oyununu daha net oynayan bir Galatasaray görebilirdik. Kerem ile bir yere kadar…
Galatasaray’ın penaltıya kadar da girdiği birçok pozisyon var. Futbol şansı da biraz yanınızda olacak. Bir deplasmanda kaç pozisyon üretebilirsiniz? Hakem ile ilgili konuşmayı sevmem ama tereddütsüz çalınan penaltı bence tartışmaya açık..
Ek olarak, altı haftadır kaybeden Gazişehir’in psikolojik anlamda gelecek haftalar için çok şey kazandığını söylemeliyim. 2-1’den sonra oyun tamamen ev sahibinin üstünlüğünde geçti.
Geriye düşen bir takım için bu kadar yüksek tempolu bir haftada daha fazlası beklenemez. Galatasaray için ligin bu şekilde geçeceği çok açık.
Asıl soru ise, Fenerbahçe’de değerlendirilen Türk futbolunun yeni gözdesi Arda Güler gibi gençlerin bu sezon içerisinde nasıl değerlendirilebileceği..
Beknaz Almazbekov, çok uzun süredir takip ettiğim oyunculardan bir tanesi… Şahsi fikrim ise, Galatasaray’ın orta sahasına şu an bile çok şey katacağı yönünde. Peki sizce, bu hamleler yapılmalı mı?
