Mentor
Bir mesleğin, o mesleği yapan insanlar tarafından bu kadar ihanete uğradığı bir başka örnek sanırım dünyada yoktur. Evet gazeteciliği, onun özelinde de spor medyasını kastediyorum; cehalet zirve yapmış. Hadi öğrenilir diyelim ama mesleki ahlak diye bir şey kalmamış, onu da bırakıyorum, artık utanma duyguları da kalmamış.
Ali Koç söyledi, ben de inanıyorum; artık borsası var bu işin, parayı bastıran gazeteci sahibi olabiliyor. Kendiniz utanmıyorsunuz bari Uğur Mumcuların, Çetin Emeçlerin, Abdi İpekçilerin mesleğine yazık etmeyin.
Dün Fenerbahçe Divan Kurulu vardı , kulübün mali tabloları açıklandı. Sonra nereden çıktığını anlamadığım, “Fenerbahçe’nin borcu 6.5 milyar TL” başlıkları uçuşmaya başladı ki en basit tabiriyle aptallık ve cehalet, en bayağı tabiri ile tetikçilik. Fenerbahçe’nin böyle bir borcu yok, toplam yükümlülüğü bu, yükümlülükle borç aynı şey değil. Örneğin Fenerbahçe stat ismi için sponsorluk anlaşması imzalamış ve parayı peşin almış ama bu anlaşma bitene kadar bunu yükümlülük olarak göstermek zorunda. Yani stadın orada olması borcun ödenmesi için yeterli, kısacası borç falan yok.
Diğer kulüplerin hiçbiri Fenerbahçe kadar şeffaf konsolide (Dernek+Futbol AŞ) yayınlamıyor, bütünün işlerine gelen parçasını bazen finansal borç, bazen borç alacak farkı gibi manipüle edilmiş rakamlar yayınlıyorlar. Ondan sonra taraftarları da “Fenerbahçe’nin borcu şu kadar bizim ki bu kadar” diye kendini aldatıyor. Kimse kendini aldatmasın, şu anda mali durumu en iyi olan ve 2023 yılında gelen finansal fırtınada (Bankalar Birliği Anlaşmasını ilk taksidi) sağ kalabilecek tek kulüp Fenerbahçe. Eğer devlet bu borçları ertelemezse satın alınmayan tek kulüp Fenerbahçe kalır, diğerleri artık kim parayı basarsa onun olur.
Bilançonun yükümlülük tarafı olduğu gibi borç tarafı da var, bu o yükümlülüklerin karşılığında nelere sahip olduğunu gösteriyor. Bu Fenerbahçe’de 2.5 milyar TL. civarında çok büyük fark var gibi görünüyor ancak yanıltıcı çünkü kulüp IFRS mali tablo çıkarıyor ve aktif piyasası olmayan yani gün içinde peynir ekmek gibi alınıp satılmayan varlıklar defter değeri ile bilançoda yer alıyor. Örneğin 100 milyon dolarlık salon kim bilir kaç lira defter değeri ile bilançoda yer alıyordur, onun gibi onlarca varlık var değerinin çok altında muhasebeleşen…
Mesela Fenerbahçe SGD isimli bir kuruluşa futbol takımını inceletmiş, 160 milyon euro değer belirlenmiş, yaklaşık 3 milyar TL. Oysa mali tablolarda sadece 600 milyon TL görünüyor.
Fenerbahçe’nin SGD’ye yaptırdığı ve geçen sene 80 milyon euro olan futbol takımı değerinin bu sene 160 milyon euro olduğunu hiçbir yerde göremezsiniz çünkü bu Fenerbahçe için iyi bir haberdir ve spor medyası iyi haberi vermez. Çünkü Fenerbahçe spor medyasında hüküm süren “Ne veriyim abime” “Paket mi yapalım evde mi yersiniz”, “Youtube’lu mu olsun Twitter’lı mı”, “İndirim de yaparız” türü gazetecilerle iş birliğine gitmez.
Kısacası Fenerbahçe’nin durumu iyi iyiye gidiyor, diğerlerinin durumu ona göre pek iyi değil, iyiye de gitmiyor. Fenerbahçe’nin genç ve değerli bir kadrosu, rakiplerinin ise yaşlı ve para etmeyen oyuncuları var. Zaman kazanmaya yönelik manipülasyonlar da bu gerçeği değiştirmiyor.
