Perşembe, 4 Eyl 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
EditörSerbest Kürsü

Einstein’ın yapay zekâ sınavı

Dr. Nil Gönce
Son güncelleme: 3 Eylül 2025 19:52
Dr. Nil Gönce
Paylaş
Paylaş

Zekâ dediğiniz şey, bir veri kümesi mi yoksa hayatı yeniden kurabilme cesareti mi?

Albert Einstein, “Zekânın ölçüsü değişebilme yeteneğidir” dediğinde, muhtemelen yapay zekâdan değil, insanın kendi zihinsel esnekliğinden bahsediyordu. Fakat bugün bu sözü makineler üzerinden test etmek için eşsiz bir zamandayız. Peki, makineler gerçekten “zeki” mi? Yoksa zekâ, düşündüğümüzden çok daha insani bir fenomen mi?

Bugün yapay zekâ, veri kümelerini işleme, desen tanıma ve hata payını sıfıra indirme konusunda insanı çoktan geçti. Ancak onun değişimi bizimkine benzemez; içsel bir dönüşüm değil, kodlarla sınırlandırılmış bir optimizasyondur.

Öngörülemeyene cevapsızdır: Eğitim verilerinde olmayan bir senaryo -örneğin pandemi gibi küresel krizler- karşısında yapay zekâ “donar”. İnsan ise panikler, öğrenir, uyum sağlar ve yeni çözümler icat eder.

Bağlamı hissedemez: Yapay zekâ şiir yazabilir ama aşkı yaşayamaz. Satrançta dünyayı yense de yenilginin acısını asla anlamaz.

İnsanın zekâsı, Einstein’ın altını çizdiği gibi, düzenin olmadığı yerde düzen yaratabilme gücüdür.

Sezgi ve yaratıcılık: Veri olmadığında bile insan içgüdüleriyle çözüm üretir. Bir anne, bebeğinin ağlama tonundan ihtiyacını anlayabilir.

Duygusal zekâ: Bir yönetici, çalışanının yüz ifadesinden motivasyon düşüklüğünü sezebilir. Yapay zekâ ise yalnızca metriklere bakar.

Amaçları yeniden tanımlayabilmek: İnsan, işleyen bir planı bir anda değiştirebilir, yeni bir hedef koyabilir. Yapay zekâ için hedef kod satırında sabittir.

Büyük dil modelleri (ChatGPT vb.) bu tabloyu sarsıyor gibi görünebilir. Ancak onların da “öğrenmesi”, aslında insanın geçmişte ürettiği verilerin olasılık hesaplarıdır.

Yaratıcılık değil, olasılık: Bir LLM (büyük dil modeli), milyarlarca cümle arasından en olası olanı üretir. İnsan ise hiç duyulmamış bir fikri var edebilir.

Etik dışarıdan eklenir: İnsan ahlaki pusulasını içsel yaşantılardan kurar. Yapay zekânın etik sınırlarını ise mühendisler sonradan ekler, üstelik kolayca istismar edilebilir.

Sonuç: Zekâ hayatı yeniden icat etmektir

Yapay zekâ, insanlığın en güçlü hesaplama aracı olabilir. Ama zekâ, yalnızca hesaplama değil; değişime direnmeyi bırakıp onu kucaklama, araçlarla sınırlı kalmayıp onları aşabilme becerisidir.

Asıl soru şu:

Yapay zekâ bize gerçekten “daha akıllı” olduğumuzu mu hatırlatıyor?

Yoksa onun sınırlılıklarını gördükçe, insana özgü esnekliğimizi geliştirmeye mi zorluyor?

Belki de gerçek zekâ, yapay zekâ ile yarışmak değil, onu kullanırken bile insan kalabilmektir.

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Instagram

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanDr. Nil Gönce
Takip et:
İstanbul’un renkli sokaklarında büyüdüm, ama merakım beni dünyanın dört bir yanına götürdü. Akademik ciddiyetimle ‘Dr.’, insanlara dokunan yönümle ‘psikolog’ oldum. Klinik psikolog kimliğimle ruhların derinliklerine yolculuk ederken, bir yandan da uluslararası hakemli dergilerde yayımlanan makalelerimle bilime katkı sunuyorum. Beyin-zihin ilişkisi, psikiyatrik bozukluklar, kişisel gelişim ve öğrenci koçluğu alanlarında çalışıyor; bilimsel bilgiyi yaşamın içinden süzüyorum. Yazmak benim için yalnızca üretmek değil; anlamak, anlatmak ve iyileştirmekle ilgili bir eylem. Akademik makalelerim uluslararası dergilerde yer bulsa da, asıl tutkum insana dokunan hikâyeleri paylaşmak. Çünkü biliyorum: İyileşmek, anlaşılmak ve büyümek, en çok da paylaştıkça anlam kazanır. Hayata biraz bilim, biraz mizah, ama hep insan sıcaklığıyla bakıyorum. Çünkü en karmaşık denklemler bile, bazen doğru bir soruyla, bazen de küçük bir gülümsemeyle çözülebilir."
Önceki Makale ‘Emperyal Rusya’ ve Karadeniz
Sonraki Makale Çeçen ve Gürcü dersleri

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

İsrail’in çok katmanlı Dürzi politikası

Metin Duyar
3 Eylül 2025
EditörGünlük

Avrupa yoksa Çin var

Medya Günlüğü
3 Eylül 2025
EditörGünlük

Çeçen ve Gürcü dersleri

Medya Günlüğü
3 Eylül 2025
EditörSerbest Kürsü

‘Emperyal Rusya’ ve Karadeniz

Alper Eliçin
2 Eylül 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?