Mehmet Doğan (Uluslararası Enerji Uzmanı)
Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesinde medya gözünü liderlere ve verilen fotoğraflara çevirmişti. Ancak perde arkasında çok daha önemli bir gelişme yaşandı: Rusya ve Çin, Sibirya’nın Gücü-2 (PoS-2) için bağlayıcı mutabakat imzaladı.
Batı Sibirya sahalarından Moğolistan üzerinden Çin’e gaz taşıyacak hat, yılda 50 milyar metreküp kapasiteye sahip olacak ve 30 yıl sürecek bir iş birliğini kapsayacak.
Mevcut hatlarda da kapasite artırımı kararlaştırıldı:
- PoS-1 38’den 44 milyar metreküpe,
- Uzak Doğu hattı 10’dan 12 milyar metreküpe çıkarılacak.
Böylece Rusya’nın Çin’e toplam sözleşmeli arzı, yeni mutabakatla birlikte 106 milyar metreküpe ulaşacak.
Çin bunun yanında Orta Asya’dan gelen AGP hatları (A–B–C) ile 55 milyar metreküp , Kazakistan’dan BBS (Beyneu-Bozoy-Şimkent) hattı ile 15 milyar metreküp gaz alıyor. D Hattı tamamlandığında 30 milyar metreküp, inşası süren BBS-2 ise 15 milyar metreküp ek kapasite sağlayacak. Bu projelerle birlikte Çin’in boru hattı gazı daha da artacak ve LNG’ye olan ihtiyacı azalacak.
Moskova ayrıca İran üzerinden swap anlaşmaları planlıyor. Yaklaşık 55 milyar metreküp gaz Pakistan’a ve ileride Hindistan’a yönlendirilecek. Böylece Rusya, geçmişte Avrupa’ya sattığı gazın eş değerini tamamen Asya pazarına kaydırmış olacak.
Eğer Rusya bu projelerinde başarılı olursa, savaşın sona erdiği bir senaryoda, AB yeniden Rus gazını talep etse dahi, Rusya’nın yeni rezervler geliştirmeden satabilecek gazının çok sınırlı olacağı aşikar.
Sonuç olarak, Çin uzun vadeli arz güvenliği kazanırken, Avrupa için 110 milyar metreküplük Rus gazının artık erişilemez hale gelme ihtimali var.
Bu aynı zamanda Orta Doğu ve ABD LNG üreticilerinin Avrupa pazarında çok daha yoğun fiyat rekabetiyle karşı karşıya kalacağı anlamına geliyor.
AB ve Rusya “dönülmez ufkun akşamında olduklarının” ne kadar farkında acaba?..
Fotoğraf: ampravda.ru
***
Mehmet Doğan’ın diğer yazıları:
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:
