Cumartesi, 28 Haz 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

Doğada kimlik sorunu

Erdal Çolak
Son güncelleme: 26 Nisan 2023 00:50
Erdal Çolak
Paylaş
Paylaş

“Kimlik nedir” diye sorulunca çoğumuzun aklına herhalde kimlik kartı gelir.

Gerçekten de kimlik kim olduğumuzu ispatlayan resmi bir belgedir.

Bir diğer tanıma göre ise, kimlik genel anlamıyla kişinin kendi gözünde, ayrıca başkalarının ya da genel olarak toplumun gözünde ne olduğudur. Bunu söylerken bilişsel, zihinsel, fiziksel, bedensel, biyolojik, ruhsal, psikolojik özelliklerin yani başka insanlarda olmayan kişiye özel niteliklerin tümü kastediliyor.

Fark ederseniz değişime açık olan kişinin kendisinin yarattığı bireysel kimliktir. Toplumun bireye hissettirdiği gelenekçi, duygusal bağlar sonucunda oluşan benlik, kimliktir. Doğada insan kendisine “ben kimim” diye soru sormaya başlayan tek canlı türüdür.

Doğada, her yerde var oluşu gerçekleştirmek için bütün türlerde bir kimlik anlayışı vardır. İnsan türü için geçerli olan, doğada yaşayan bütün canlı türleri için de geçerlidir. Fiziki çevre, sağlık şartları, biyolojik miras gibi diğer faktörlerin yanı sıra, tüm sosyal faktörler kimliğin oluşumuna katkı sağlar.

Meyve, sebze ve bitkinin varoluşunu sağlayan yenilebilen ya da tohumunu çekirdek olarak kimliğini içinde barındıran kısmıdır. Bir bitkiyi, meyveyi, sebzeyi var eden, onun en önemli olan çekirdek kısmı en zengin besin değerine yani bir kimliğe sahiptir. Sebze ya da bitkinin mineral, vitamin, besin değeri kimliğini belirlemez. Zaten sebze veya meyvenin yediğimiz kısmı onların kimliğini oluşturmaz.

Okuduğum bir kitapta meyveleri belli kategorilere ayırırken üç ayrı grup üzerinde duruluyordu. Meyveleri aynı dini mantıkla üç ayrı mezhep gibi düşünüp ele aldığımda küme meyve dediğimiz Katolik, bileşik olan Ortodoks, basit meyve dediğimizde ise Protestan anlayışı ifade eden ayrı ayrı gruplar düşünüyorum. Bu meyvelerin ait oldukları gruplar onların kimliklerini değil, sadece renk, tat, besin, lif olarak farklılığını ortaya koyar. Meyvenin kimliğini, var oluşunu tohum belirler. Bu durum aynen sebze türleri için de geçerlidir. Doğaya dayanıklı olup olmamalarına göre sınıflandırılarak kimliklendirilirler.

Yani kimlik, insanın kendisini kendisi tanımlama ve konumlamasının ifadesidir. Anlatmak istediğim daha açık anlaşılır bir ifadeyle kimlik, insanın kendisini toplumda nasıl tanımladığı, nereye koyduğu, nerede gördüğü, konumunun ne olduğu, kim olduğu ve toplum içerisinde nerede durduğuna ilişkin bütün soruların cevabıdır. Kimlik kişinin bütün özelliklerini diğer insanlardan ayıran özellikleri geniş anlamıyla ifade eder.

Kişinin belirli bir dine mensup olması, cinsiyeti, siyasi görüşü bir kimliği ifade etmez. Kimlik kişinin soy, dil, tarih, toplum, kültür, ulus ve etnik yönünü ifade eder. İnsanın etnik yapısı aklınıza gelebilecek her şeyin önünde olmasının sebebi etnik yapı sosyolojik, biyolojik olarak değiştirilemez.

Biliyorum birçok kişi itiraz edecek, bu mantığın insanı kafatasçılığa, milliyetçiliğe, faşistliğe götürdüğünü söyleyecek. Ben etnik bir mantığın üstünlüğünden bahsetmiyorum. Kimliğin altını, temelini oluşturan en önemli mantık etnisitedir. Birinin Alevi Müslüman, Hristiyan, Yahudi ya da Hindu olması bir kimlik değildir, dahası kimliği de ifade etmez. Buna itiraz etmek isteyen kişilere şunu demek istiyorum: İnsanoğlu var olduğu ilk günden beri başka bir biçime ya da duruma göre değişime uğrayan dini anlayışlar, kültürler aklınıza gelebilecek olan her şey değişime uğrarken etnik yapı hep kendisini korumuştur.

Vatan dediğiniz, yaşadığınız yer bile bir kimlik olamaz. Kişinin etnik kimliğini değiştirme lüksü olmadığından aklınıza gelebilecek birçok şeyi değiştirme şansına sahip olduğunu unutmamak gerekir.

Kültürü meydana getiren dili, inancı, örf ve adetleri asla kimlik değil bir bitkinin dallarında yetişen meyveler gibi düşünebiliriz.

Kişinin kimliğini ifade etmesi, demokratik siyasal toplum düzeninin asli unsurlarından birisini oluşturmaktadır. İnsanların kimliklerine, kültürlerine, dinlerine, varoluşlarına yönelik ret, asimilasyon, ayrımcılık, ötekileştirme, yok sayma, onurunu kırma ve tek kimlik anlayışını dayatma hukuk anlayışı ile bağdaşmaz.

Ayrımcılık ve nefret suçlarının körüklendiği, farklı kimliklere yönelik olumsuz ve yok sayan bir anlayış toplum içindeki huzuru, refahı yok eder. Hiçbirimizin kimliğimizin belirleyicisi olan ırkın yanı sıra ailemizi belirleme imkanımız yoktur.

Musa Anter, “Kürt olmayı ben seçmedim. Gücünüz yetiyorsa beni Kürt olarak yaratanı yargılayın” diyerek bu konuda noktayı koymuştur.

Irk kimliği bölücü bir unsur olarak asla görülmemelidir.

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanErdal Çolak
Takip et:
Gazeteci-yazar-akade​misyen. Konya’nın Cihanbeyli ilçesine bağlı Kuşça kasabasında 1975’te doğdu. İlk ve ortaöğretimini Konya’da tamamladı, 1996 yılında başladığı Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’ndeki üniversite, daha sonra Danimarka Kraliyet Okulu’nda (İVA) Copenhagen (The Royal School of Library and Information Science) Kütüphanecilik bölümünde tamamladı. Kütüphanenin Kültüre Etkisi ve Bilginin Bilimselliği üzerine doktora yaptı. Danimarka The Union Press Associat​ion IPC yönetim kurulu üyesi, uluslararası basın yayın kartı sahibi. Kişisel gelişim alanında eğitimler aldı. Psikoterapi Eğitimi sertifikası, Yaşam Koçluğu ve NLP (Zihinsel ve Dilsel Programlama) konusunda diploma sahibi. ”Sonsuzluk İle Hiçlik Arasındaki İnsan” adlı deneme kitabı Dancaya, ”Yalnızlık Aşktır; Yalnızlık, Yokluğun, Hiçliğin Şiirleri” kitabı”. ”Loneliness Is Love” adıyla İngilizceye çevrildi. ”Yüreğim Sensizliğim”, ”Yalnızlık Aşktır”, ”Ben Sana Değil Kendime Geç Kalmışım” adlarında şiir kitapları var. Danimarka’da yaşamaktadır.
Önceki Makale Dünyanın sonu nasıl gelecek?
Sonraki Makale Wagner’in patronundan rekor gelir

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Köşe Yazıları

İran’da kadınlar, savaş ve rejim

İsmail Boy
25 Haziran 2025
Köşe Yazıları

İran’da sol nasıl kaybetti?

Ulaş Başar Gezgin
24 Haziran 2025
Köşe Yazıları

Sakız’daki gizemli Türk yatı

Cenk Başlamış
22 Haziran 2025
Köşe Yazıları

Libya’nın doğusundan sürpriz çıkış

Aydın Sezer
21 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?