Yayın hayatına 14 Nisan 2004 tarihinde başlayan BirGün gazetesi 21. yaşını kutluyor. Konuyla ilgili olarak gazetede yer alan yazı şöyle:
“Bugün bir yılımızı daha geride bırakıyoruz. Her yıl olduğu gibi bu yılı da baskılarla, davalarla, tehditlerle geçirdik. Yazarlarımız, yöneticilerimiz gözaltına alındı. Para ve hapis cezaları geldi. Haberlerimiz erişime engellendi. Ancak biz pes etmedik. Halkın sesi olmaya devam ettik. Ne korktuk ne geri çekildik. Gerçekleri yazmaya, halkın haberini yapmaya, hakikati savunmaya devam ettik. Nerede bir direniş, mücadele varsa onun sesi olmayı sürdürdük.
Yaptığımız her haberin, adaletsizliğe karşı yükselen bir ses olduğuna inandık. O ses büyüdükçe, her yaştan genç gazetecinin kalemiyle ödüllere, onurlara dönüştü. Aldıkları ödülleri katledilen kadınlara, susturulmak istenen gazetecilere, işinden edilen emekçilere, darbelere, direnen öğrencilere adadılar.
Timur Soykan, yıllardır organize suç, kara para, çocuk istismarı, mafya-devlet ilişkisi gibi en derin karanlıkları ortaya koydu. “Skandal Düğün” haberiyle Çağdaş Gazeteciler Derneği tarafından Yılın Haberi Ödülü’ne layık görüldü. Ama o sabah, ödülünü almaya hazırlanırken polis kapısını çaldı. “Şantaj” ve “tehdit” iddialarıyla gözaltına alındı.
Soykan, yaşadığı durum ve 21. yılımız için şu sözleri söyledi: “BirGün olarak, araştırmacı gazetecilikte önemli ödüller aldık. Bunlardan biri de Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü’ydü. Bu ödüle, yargıdaki rüşvet çarkını ortaya koyduğumuz bir haberimizle layık görüldük. Ancak ödülün verildiği sırada ironik bir gerçek vardı: Haber ortada yoktu. Çünkü o haber, yargı kararlarıyla, akıl almaz gerekçelerle erişime engellenmişti. Ödülümüz vardı ama haberimiz internetten silinmişti.
İkinci olay da çarpıcıydı: Çağdaş Gazeteciler Derneği, yayımlanan “Skandal Düğün” haberimiz nedeniyle bizi ödüle layık gördü. Ödülümü almak üzere Ankara’ya gitmem gerekirken gözaltına alındım. Üstelik hakkımdaki suçlamalar tamamen dayanaksızdı. Ödülümü benim adıma meslektaşım aldı.
Bu iki olay, Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünün geldiği noktayı ortaya koyuyor. Biz ise tüm baskılara rağmen geri adım atmıyoruz. Çünkü biliyoruz: Hakikat sansüre sığmaz. Gazetecilik suç değildir.”
Yazının devamını okumak için tıklayın
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: