Pazar, 8 Haz 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Bir başka afet: Kuraklık

Alper Eliçin
Son güncelleme: 7 Mart 2023 00:53
Alper Eliçin
Paylaş
Paylaş

6 Şubat’tan beri depremle yatıp kalkıyoruz. Resmi rakamlar daha doğrulamasa da, uzmanların tahmini, altı haneli bir can kaybı ve tahminen iki katı yaralı var. Ayrıca psikolojik travma da hem deprem bölgesinde sağ kalanlar, hem de ülkenin her yanında, hatta yurtdışında yaşayan tüm yurttaşlar için söz konusu.

İstanbul’da son 48 saat içerisinde yaptığım yüz yüze sohbetlerden de hemen fark ettiğim gibi, insanlar panik içerisinde. Evlerinin sağlamlığı konusunda endişeleri var. Kirada oturanlar da mal sahipleri de endişeli. Astronomik konut fiyatları ve kiralar nedeniyle her gelir kademesinden insanlar çaresizlik hissediyorlar. Dışarıda bir yerde enkaz altında kalma korkusu da buna ekleniyor. Devlete güven de yerlerde sürünüyor. Toplumda, tribünlere de yansıyan infial düzeyinde bir tepki söz konusu.

Toplumumuz deprem konusuna yoğunlaşmışken, başka bir felaketi daha yaşadığımızın daha tam ayırdına varmış değiliz; o da kuraklık…

Zaman zaman İstanbul’a Bursa’ya, Çanakkale’ye kullanma suyu sağlayan barajların doluluk oranlarının alarm verici düzeylere inmiş olması, medyada kısmen yer alıyor ama, olay bunun çok ötesinde.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Şubat ayı içerisinde 2023’ün ilk kuraklık haritalarını yayınladı. Ocak yağış gerçekleşmesini gösteren bu harita, durumun ne kadar kritik olduğunu gözler önüne seriyor.

 

 

Son altı ayın haritası da aşağıdaki gibi.

 

 

Yani zaten kötü olan durum iyice vahim bir hale gelmiş. Mart ayından itibaren sınırlı da olsa yağış bekleniyor. Mart-Mayıs arasında yağışların mevsim normallerinde olması, ancak sıcaklıkların mevsim normallerinin üstüne çıkması bekleniyor. Yüksek sıcaklıklar buharlaşmayı hızlandıracağı için yağması beklenen yağmurun kuraklığı azaltması pek olası değil gibi. Sonuç olarak bu yıl da tarım ve hayvancılıkta üretim iklimsel nedenlerle de düşecek, dışalım kaçınılmaz olarak daha da artacaktır. Kentlerde ise gönüllü veya zorlayıcı tedbirlerle su tüketiminin kısıtlanması kaçınılmaz görünüyor.

Söz konusu durum sadece Türkiye’ye özgü değil. Avrupa’nın pek çok ülkesi bu yıl ciddi bir kuraklık altında. İber Yarımadası, Fransa, Almanya, İsviçre, İtalya ve Balkanlar’da da kuraklık ve normalin oldukça üstünde sıcaklıklar söz konusu. Fransa geçenlerde Beşinci Cumhuriyet  döneminde yaşanan en vahim kuraklığın söz konusu olduğunu açıkladı. Alp Dağları’nda hemen hemen hiç kar yok. Kayak pistlerinin yüksek rakımda olanları bile yapay kar ile açık kalmaya çalışıyor. Akarsuların debisi son derece düşük. Herkes yaz için çok endişeli. Orta Doğu’da da durum pek farklı değil.

Dünyada meteorolojik şartları etkileyen iki okyanus akıntısı söz konusu. Bunlardan birine La Nina (İspanyolca kız çocuk), diğerine El Nino (erkek çocuk) adı veriliyor. Güney Pasifik’te oluşan La Nina ve El Nino bir kaç yılık periodlarla birbirini izliyor ve La Nina dönemlerinde dünyada ısı göreceli olarak düşerken El Nino zamanlarında 2-3 derecelik artışlar yaşanıyor. Güney yarımkürede Şili ile Endonezya arasında oluşan bu akıntılar kuzey yarımküreyi çok fazla etkilemiyor ama, biz geçmiş dönemlerden El Nino’nun Türkiye’ye de olumsuz etkileri olacağını biliyoruz. Örneğin Kuzey Afrika’dan gelen boğucu sıcak dalgalarının sayısı artıyor.

Meteoroloji uzmanları bir süredir hüküm sürmekte olan La Nina döneminin 2023’ün ikinci yarısında yerini El Nino’ya bırakacağını tahmin ediyor.

Bu durum, dünyada tarımsal üretimin düşmesine, dolayısıyla gıda enflasyonunun artmasına neden olacak. Zengin ülkelerin vatandaşları daha fazla ödeme yaparak gıda ürünlerine ulaşabilirken, bizim gibi toplumun büyük kısmı yoksullaşmış olan ülkelerde açlık ve sefalet daha da artacak. Depremin ve kontrolsüz göçlerin yanı sıra, zaten hatalı ekonomik politikalar nedeniyle ortaya çıkan yüksek enflasyonla baş etmeye çalışan yurttaşlarımızı seçim sonrası çok daha zor günler bekliyor.

Bu yıl Avrupa’da yaşanan geniş çaplı kuraklığın üzerine El Nino’nun gelmesi, durumu iyice ciddileştirecek. Küresel ısınmanın etkisi, 2023 belki 2024’de bu nedenlerle daha da belirginleşecek.

İşin kötüsü Türkiye depremle, seçimle, cehaletle, liyakatsizlik ve yolsuzluklarla uğraşırken, kuraklık felaketine yeterince vakit ayıramayacak.

Aslında doğayı katletmemiz ve küresel ısınma nedeniyle Anadolu’nun iklimi hızla değişmeye başlamıştı. Vahşi sulama, plansız ve bilime önem vermeyen tarım, hatalı kentleşme politikaları nedeniyle sulak alanlarımız ve akarsularımızın ciddi yaralar aldığı da iyice belirginleşmeye başladı

Coğrafya kitaplarında okuduğumuz, Türkiye haritalarında hâlâ görünen göllerin çoğu artık yok veya iyice küçülmüş durumda. Tuz Gölü ve Beyşehir Gölü’nün içler acısı halini Ocak sonu gerçekleştirdiğim Ercan-İstanbul seferinde uçağın penceresinden büyük bir üzüntüyle gördüm. Bir de Meke, Marmara gibi uçaktan kolay görülemeyecek pek çok yok olan göl var. Ayrıca denetimsiz yeraltı suyu kullanımı nedeniyle başka bir sıkıntıyla da karşı karşıyayız. Konya Ovası’nda yeraltı suyunun tükenmesi nedeniyle obruklar hızla artıyor. Anadolu çölleşiyor, orman yangınları artıyor ve boyutları büyüyor.

Tüm bu nedenlerle, liyakatli bir yönetimin bir an evvel Türkiye’nin pek çok sorununun yanı sıra  kuraklık sorununa da el atması gerekecek. Yapılacak şeyler belli ama zahmetli. Ayrıca sabır, yaşam alışkanlıklarını değiştirmek ve aklı başında harcanması gereken mali kaynaklar gerekecek. Toplumun da bilinçlenerek ciddi destek vermesi gerekiyor. Hepimizin, depremlere karşı tedbir alırken olduğu gibi, kuraklığa karşı da bencilce öne çıkardığımız bireysel çıkarlarımızdan arınıp, toplumsal mücadeleye öncelik vermemiz şart.

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanAlper Eliçin
Takip et:
1974 yılında Alman Lisesi’nden mezun oldu. Öğrenimine Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde devam etti. İngiltere’de Sussex Üniversitesi’nde Yöneylem Araştırması ve ABD’de Clemson Üniversitesi’nde İşletme alanlarında yüksek lisans yaptı Dünya Bankası'na değişik projelerde danışmanlık yaptı, Çukurova Metropolitan Bölgesi Kentsel Gelişim Projesi'nde ise proje direktör yardımcılığı görevini üstlendi. Gayrimenkul geliştirme projelerindeki deneyimini zaman içerisinde turizm yatırımlarına yönlendirmiştir. İş yaşamına 1990 yılından itibaren Pegasus Havayolları'nda kurucu ortak olarak devam etti, şirkette genel müdür yardımcısı ve yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. İstanbul Havayolları'nda genel müdür yardımcılığı, Kavrakoğlu Management Institute’da başkan yardımcılığı görevlerinde bulundu. Havayolu yönetimi, yeniden yapılandırılması, şirket birleştirme, ayırma ve satın almaları ve gayrimenkul yönetimi konuları uzmanlık alanlarından. Merkezi Paris'te olan Milletlerarası Ticaret Odası Havacılık Komitesi'nde uzun yıllar Türkiye'yi temsil etti, Türkiye Havacılık Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği Başkan Yardımcılığı görevlerinde de bulundu. 2008 yılında BCD Eğitim ve Danışmanlık Ltd’nin kurucu ortağı oldu. Halen serbest danışman ve eğitmen olarak çalışmaktadır. Bugüne kadar Türkiye, KKTC, Rusya, Gürcistan, Azerbaycan, Romanya, Mısır, Belçika, İsviçre ve Avusturya’da eğitimler vermiş, danışmanlık yapmıştır. Ayrıca, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde dijital yayın organlarında köşe yazarlığı yapmaktadır. Çok iyi düzeyde Almanca ve İngilizce biliyor. Dağ tırmanışları ve doğa yürüyüşlerine ilgi duyuyor, Ağrı ve Musa dağları tırmandığı dağlar arasındadır. Okumak ve seyahat etmekten büyük zevk alıyor.
Önceki Makale Çetin Emeç’i anıyoruz
Sonraki Makale ‘Rusya’ adı nereden geliyor?

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

Sadelikle direnen Başkan

Tijen Zeybek
8 Haziran 2025
ManşetSerbest Kürsü

Ömrümün 45. haziranı…

Medya Günlüğü
8 Haziran 2025
ManşetSerbest Kürsü

Mutlu, huzurlu, konforlu

Medya Günlüğü
8 Haziran 2025
EditörSerbest Kürsü

Hırsız kebabını duyanlar parmak kaldırsın

Adil Gürkan
7 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?