Barış sembolü bundan tam 65 yıl önce İngiliz aktivist sanatçı Gerald Herbert Holtom tarafından tasarlanmıştı.
Dünya çapında yıllardır kullanılan en yaygın barış sembolüdür.
Sözle anlatımı zaman alabilecek duyguları sade bir barış simgesinde birleştiriyordu.
Başlangıçta, “Soğuk Savaş”ın yerküremizi keskin çizgilerle iki kutba böldüğü, insanlığı yok olmanın eşiğine sürükleyen nükleer silahlanma yarışının protesto edildiği kampanyalarda kullanılmıştı.
Holtom tasarımında, nükleer silahlanma karşısında çaresizlik içinde kollarını aşağıya doğru açan, ümitsiz bir insanı tasavvur ettiğini söylese de, sembol daha sonraları kendi akışı içinde umudu öne çıkararak, insanlarda iyi duygular uyandıran gülümseyen yüz olarak algılanıp, yerleşmişti.
Zihinlere kolayca yerleşen, anlamlı ve kolayca uyarlanabilir imgeydi. Taşıdığı ütopik umut ve barış mesajı hemen her kültürde ilave izahat gerektirmeden kolayca anlaşılıp, evrenselleşmişti.
“Çiçek Çocuklar”
1960’lı 70’li yıllarda genç kuşaklara hakim olan hippi akımının benimsediği, zamanın “Çiçek Çocukları”nın dünyayı dolaştırarak efsaneleştirdiği sembol, popüler kültürde uluslararası barış ve sevgi simgesi olarak kabul gördü.
Güvercin ve zeytin dalı ile başlayan ilk evrensel barış simgeleriyle birlikte savaştan ırk ayrımına, kadın haklarından özgürlük hareketlerine kadar, zaman ve coğrafya farklılıkları demeden toplumsal taleplerde kendini gösterdi.
Özellikle Vietnam savaşında, savaş karşıtlığının popüler “savaşma seviş” söylemiyle birlikte zihinlere yerleşti.
Barış markası
Evrensel barış ve sevgi sembolü olarak, tüm dünyada modaları etkiliyordu.
Giysilere, tişörtlere, duvarlara, şapkalara, omuzlara kondu. Akla gelen hemen her yerde kendini gösteriyor, dağı taşı barışla işaretliyordu.
Renkli, ışıklı, ışıksız, siyah veya beyaz versiyonları ile kitaplara, kartpostallara, sinemalara, müziklere eşlik etti. Çıkartmalarıyla, afişleri, bayrakları, posterleriyle, azımsanmayacak ölçüde kendi sanayisini de yaratmıştı.
Sembolün yaratıcısının tek kuruş bile kazanmadığı, kazanmak istemediği bilinir.
Holtom, tasarımından telif hakkı talep etmeyerek, barış uğruna mücadele veren herkesin onu özgürce kullanmasının önünü açmıştı.
Dünya Barış Günü
Küresel barış için kurumsal bir girişim de Birleşmiş Milletler tarafından başlatıldı.
Kuruluş amacı, barışa yönelik tehditleri önlemek ve uluslararası barış ve güvenliği korumak olan BM, 1981 yılında aldığı kararla 1 Eylül tarihini Dünya Barış Günü olarak ilan etmişti.
Seçilen tarih, Hitler Almanya’sının 1939 yılında Polonya’yı işgale başlayıp, dünyanın yaşadığı en kanlı savaşa yol açtığı günü sembolize ediyordu.
Nazi faşizmi, 2. Dünya Savaşında milyonlarca sivilin hayatına malolan,insanlık tarihinin en acılı dramlarının müsebbibi idi.
1 Eylül Dünya Barış Günü ile savaşların yol açtığı insanlık acılarının unutulmaması, çatışmaların önlenerek, kalıcı barışın tesisi yönünde farkındalık yaratılarak barış bilincinin derinleşmesi amaçlanmıştı.
Savaşlar
1960’larda ivme kazanan barış sembollü evrensel hareket ve ondan yaklaşık 20 yıl sonra kayda geçen Dünya Barış Günü, barışçıl bir dünyanın romantik temel taşlarını döşeme yönündeki çağrılarını halen sürdürmektedir.
Ancak görünen o ki, barışçıl söylem ve simgelerle yaratılmaya çalışılan farkındalık girişimleri, vahşi emperyal paylaşım ve tahripkar savaşların enerjisini azaltmaya yeterli olamamıştır.
Savaştan medet uman aktörlerle, silah sanayi tacirleri, mevcut küresel istikrar ve barış mekanizmaları hilafına soğukkanlılıkla kendi programlarını pratiğe dökmeye devam etmektedir.
Bu bağlamda, vadettiği dünya düzenine bir zamanlar umutla baktığımız, bizim kuşaklarla yaşıt Barış Sembolü ruhu ve Dünya Barış Günü insancıl uyarıları, süregiden savaşların yarattığı hayal kırıklığı karşısında artık maalesef sadece arada bir hatırlanan nostaljilere dönmüş görünmekte.