Pazartesi, 13 Eki 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Atatürk’ü anmak eylemle başlar

Dr. Nil Gönce
Son güncelleme: 26 Ağustos 2025 22:35
Dr. Nil Gönce
Paylaş
Paylaş

University of Michigan’ın kütüphanesinde İngilizcesi asılı duran o çarpıcı söz: “En hakiki mürşit ilimdir.”

Dünyanın öbür ucunda, bilimin rehberliğini taçlandıran bu anlamlı mesaj, Türkiye’de ise son dönemde yaşanan eğitim skandallarıyla gölgeleniyor. Diplomasız atanan rektörler, parayla satılan diplomalar, çalınan sınav soruları ve her yıl düşen üniversite sıralamaları… Peki, Atatürk’ün yıllar önce işaret ettiği bu aydınlık yol, neden cehalet ve liyakatsizlik karanlığında kayboluyor?

Atatürk, 1924’te Samsun’da öğretmenlere seslenirken şunu vurguluyordu:

“Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, hayat için, muvaffakiyet için en hakikî mürşid ilimdir, fendir.”

Bu söz, yalnızca bir çağdaşlaşma hedefi değil; aynı zamanda bilimin rehberliğinde yükselecek bir medeniyet vizyonuydu.

Peki bugün neredeyiz?

Üniversitelerimiz dünya sıralamalarında gerilerken, eğitimli gençlerimiz yurt dışına kaçıyor. Liyakat yerine kayırmacılık, araştırma yerine skandal, bilim yerine dogmalar konuşuluyor. Atatürk’ün “Kıvılcım olarak gönderiyorum, volkan olarak dönün” sözü adeta tersine işliyor: Volkanlar sönüyor, kıvılcımlar söndürülüyor.

Türkiye’nin kayıp volkanları

Türkiye’nin en parlak zihinleri, artık umutsuzlukla değil, fırsat arayışıyla yurt dışına gidiyor. İşsizlik, ekonomik istikrarsızlık, siyasi baskılar ve bilimsel özgürlüğün kısıtlanması, bu göçü tetikleyen başlıca nedenler. Oysa Atatürk, yurt dışına eğitime gönderdiği gençlere “volkan olarak dönün” derken, onların ülkeyi aydınlatacak birer meşale olmasını hayal etmişti. Bugün ise bu volkanlar, maalesef başka toprakları aydınlatıyor.

Atatürk’ün ilim rehberliğine dönmek ve eğitim sistemini ayağa kaldırmak için acilen atılması gereken adımlar:

1-Liyakat ve şeffaflık: Üniversite yönetimlerindeki atamalar, liyakata dayalı ve şeffaf bir şekilde yapılmalı.

2-Akademik özerklik: Üniversiteler, siyasi etkilerden arındırılmalı ve bilimsel özerklikleri güvence altına alınmalı.

3-Eleştirel düşünce ve bilimsel araştırma: Eğitim müfredatı, sorgulayan, araştıran ve üreten bireyler yetiştirmeye odaklanmalı.

4-Beyin göçünü tersine çevirme: Yurt dışındaki yetenekli gençleri geri çekmek için cazip akademik ve profesyonel imkânlar sunulmalı.

Anmak, anlamak ve harekete geçmek

Atatürk’ü anmak, yalnızca bir fotoğrafın altına yazı yazmak değil; onun fikirlerini hayata geçirmektir. University of Michigan’daki o söz, bize ilham vermeye devam ediyor. Peki biz, bu toprakların evlatları olarak ne yapıyoruz? Skandalları konuşmak yerine, çözümün parçası olmalıyız. Çünkü unutmamalıyız: Anmak, demokratik eylemle başlar.

Şimdi harekete geçme zamanı. Çünkü Türkiye’nin kıvılcımları sönmemeli; volkan olup yeniden doğmalı.

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Instagram

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanDr. Nil Gönce
Takip et:
İstanbul’un renkli sokaklarında büyüdüm, ama merakım beni dünyanın dört bir yanına götürdü. Akademik ciddiyetimle ‘Dr.’, insanlara dokunan yönümle ‘psikolog’ oldum. Klinik psikolog kimliğimle ruhların derinliklerine yolculuk ederken, bir yandan da uluslararası hakemli dergilerde yayımlanan makalelerimle bilime katkı sunuyorum. Beyin-zihin ilişkisi, psikiyatrik bozukluklar, kişisel gelişim ve öğrenci koçluğu alanlarında çalışıyor; bilimsel bilgiyi yaşamın içinden süzüyorum. Yazmak benim için yalnızca üretmek değil; anlamak, anlatmak ve iyileştirmekle ilgili bir eylem. Akademik makalelerim uluslararası dergilerde yer bulsa da, asıl tutkum insana dokunan hikâyeleri paylaşmak. Çünkü biliyorum: İyileşmek, anlaşılmak ve büyümek, en çok da paylaştıkça anlam kazanır. Hayata biraz bilim, biraz mizah, ama hep insan sıcaklığıyla bakıyorum. Çünkü en karmaşık denklemler bile, bazen doğru bir soruyla, bazen de küçük bir gülümsemeyle çözülebilir."
Önceki Makale Bugünkü köşe yazıları
Sonraki Makale “Ankara Bakü’yü örnek almalı”

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

Gıda güvenliğimiz tehlikede mi?

Yıldırım Aktuğan
13 Ekim 2025
*Serbest Kürsü

İki sessizlik arasında Orta Doğu

Metin Duyar
13 Ekim 2025
EditörSerbest Kürsü

İnsan adaleti mi doğa adaleti mi?

Tijen Zeybek
12 Ekim 2025
Serbest Kürsü

Erdem, cehalet ve ihtiras

Melek Ay
12 Ekim 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?