Herkesin bildiğini tekrar tekrar yazmaktan ve kendimi yinelemekten kaçınmak istiyorum ama spor medyası nasıl bu kadar bayağı ve yalancı oldu inanın kavramakta zorlanıyorum.
İnsan sosyal bir varlıktır ve normal insanlar diğerlerinin kendileri için düşündüğünden etkilenir.
TDK utanmak sözcüğünü şöyle tanımlamış:
“Onursuz sayılacak veya gülünç olacak bir duruma düşmekten üzüntü duymak; arlanmak, mahcup olmak.”
Elbette bunun diğer insanların duygularına karşı hassasiyet yanı olduğu gibi kendi öz saygınla da ilgisi var. Hiç kimse, yanında başkaları olmasa bile onursuz bir duruma düşmek istemez.
Türk spor medyasında anlamadığım şey tam olarak budur. Uygun değilse bile bir gazetecinin fanatik veya holigan olması kabul edilebilir diyelim çünkü hepimiz insanız ve duygularımız mantığımızı çoğu zaman yenebiliyor. Bu açıdan bakınca taraf olmak bir gazeteci için kötü ama aşağılayıcı bir durum değil.
Asıl aşağılayıcı olan şey ilkokul çocuğunun bir anlayacağı kadar basit konularda yalan söylemek veya kendini sık sık yalanlamak.
Bu durum da insanlar arasında görülen bir şey, örneğin haydutlar, hırsızlar, uyuşturucu tacirleri, insan kaçakçıları bu durumdan hiç rahatsız olmazlar çünkü bu işleri yapmaktan yüklü para kazanırlar ve bu nedenle ahlakı ikinci plana iterler.
İşte tam da anlamadığım budur: Ahlaksızlığın nedeni genellikle paradır ve paranın sağladığı yaşam çoğu zaman ahlaki değerlerin görmezden gelinmesine neden olur ama sonuç değişmez. Ne kadar paran olursa olsun toplum seni ahlaksız olarak görür ve sen aslında bundan için için utanırsın.
Ama bizim medyamız bu duyguyu bile kaybetmiş, bu ülkenin bir bireyi olarak bundan büyük utanç duyuyorum çünkü medya istese de istemese de bu ülkenin çocuklarına rol model oluyor.