Cumartesi, 17 May 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
*Serbest Kürsü

Amerika’nın sıra dışı öyküsü…

Halil Ocaklı
Son güncelleme: 17 Mayıs 2025 05:42
Halil Ocaklı
Paylaş
Paylaş

Kristof Kolomb’un genellikle İspanyol olduğu sanılır ancak aslında Cenevizli bir İtalyan’dır (1451-1506).

İtalya’daki resmi kayıtlarda adı Cristoforo Colombo olarak geçer. Bu adın ilk kısmı, Yunanca kökenli Christophoros’tan gelir ve “Mesih’i taşıyan” anlamındadır. Soyadı Colombo ise Latince columbus’tan türemiştir ve “güvercin” anlamına gelir. Cristoforo Colombo adı, ilginç bir biçimde “İsa’yı taşıyan güvercin” olarak metaforik bir anlam taşıyor. 

Türkçede ise bu isim, Fransızcadaki söyleniş biçimine dayanarak Kristof Kolomb olarak yerleşmiş. Kolomb’un adının kökenini anlamamıza yardımcı olan bu ayrıntıdan sonra şimdi, bu büyük denizcinin Asya’ya ulaşma hayallerinin nasıl beklenmedik bir keşifle sonuçlandığına bakalım.

Kolomb sürekli batıya doğru bir rota izleyerek Asya’nın baharat, ipek, parfüm, fildişi, egzotik ahşaplar, değerli taşlar ve madenler gibi zenginliklerine ulaşabileceğine inanıyordu. Bu inançla 1492’den itibaren dört büyük yolculuk gerçekleştirdi.

Bu yolculuklar sırasında Atlas Okyanusu’nu aşarak Amerika kıtasına ulaşması, aynı zamanda Avrupa’da Coğrafi Keşifler Çağı’nı başlatan ve diğer kâşifleri yüreklendiren bir dönüm noktası oldu. (1)

Ancak Kolomb, ilk olarak Bahama Adaları’na ayak bastığı coğrafi konumunu kavrayamadı ve ömrünün sonuna dek yeni bir kıta keşfettiğini bilemedi. Dünyadan göçene kadar Hindistan ya da Çin açıklarındaki adalarda karaya çıktığına inandı ve bu yüzden buraları Hint Adaları olarak adlandırdı. 

Bu yanılgının bir sonucu olarak günümüzde tüm Karayip Adalarını içine alan bölge için hâlâ West Indies (Batı Hint Adaları) tanımı yaygın olarak kullanılmaktadır.

Amerigo Vespucci

Kolomb’un ve onun keşiflerinden etkilenenlerin yanılgısı sürerken farklı bir bakış açısı da kendini göstermeye başlamıştı. Sahneye yeni çıkan Amerigo Vespucci (1454-1512) adlı Floransalı bir denizci ve bazı coğrafyacılar, bu toprakların daha önce bilinmeyen bir kıta olduğunu fark ettiler. 

Peki, bu topraklar Asya değilse neresi olabilirdi? Deniz yolculuklarından elde edilen yeni bilgiler, o güne kadar kabul gören haritacılık anlayışını temelinden sarsıyordu. Başlangıçta Asya kıyılarının uzantısı sanılan bu bölgelerin aslında çok daha geniş ve farklı olduğu anlaşıldıkça, dünya haritaları da sürekli olarak yeniden çiziliyordu.

Bu süreçte Amerigo Vespucci, 1499-1502 yılları arasında Güney Amerika’nın kuzeyinden güneyine uzanan iki kapsamlı keşif seferi gerçekleştirdi. Yaptığı geziler sırasında karşılaştığı doğa ve toplum yapılarının Asya’ya dair bilinenlerle örtüşmediğini fark etmekte gecikmedi.

Özellikle bitki ve hayvan türleri ile yerli halkların fiziksel görünümleri, dilleri ve kültürel yaşam biçimleri, Asya uygarlıklarından belirgin biçimde farklıydı. Bu toplulukların sosyal yapıları da tamamen yabancıydı ve bilinen dünyadan bağımsız, özgün bir uygarlık alanına işaret ediyordu. 

Güney Amerika kıyılarını binlerce kilometre boyunca takip eden Vespucci, karşısındaki kıyı şeridinin uzunluğu ve kesintisizliği itibarıyla tipik bir ada oluşumuyla bağdaşmadığını fark etti. 

Amazon gibi büyük miktarda tatlı su taşıyan nehirlerin varlığı, büyük adalarda bile görülmeyecek kadar özgün bir doğa olayı ortaya koyuyordu. Bu yüzden Vespucci’nin gözlemlerini yalnızca coğrafi veriler olarak değil, aynı zamanda döneminin sınırlarını aşan bir entelektüel kavrayışın yansıması olarak görmek gerekir.

Gördükleri Vespucci’yi, karşısındaki toprakların bir ada ya da Avrupa, Asya ve Afrika’nın bir parçası olamayacak kadar farklı olduğu ve bağımsız bir kıta olması gerektiği noktasına getirdi. Bu tez, o dönem egemen olan dünya anlayışına karşı çıkan devrimci bir bakış açısıydı.

Vespucci, tüm bu gözlem ve görüşlerini Medici Ailesi’ne ve diğer dostlarına gönderdiği mektuplarda paylaşıyordu. Mektupları kısa sürede farklı dillere çevrilerek dönemin entelektüel çevrelerinde büyük yankı uyandırdı. 

Vespucci, bu mektuplarıyla coğrafi düşüncenin evriminde bir dönüm noktası oluşturmayı amaçlamış olabilir. Nitekim şiirsel bir ifade olan “Mundus Novus” (Yeni Dünya) tanımını ilk kez bu mektuplarında kullanmıştı. 

Onun “Yeni Dünya” hakkındaki yorumları, Avrupalıların dünya haritası algısında köklü bir değişime yol açtı. Böylelikle başlangıçta Asya olduğu düşünülen bu toprakların aslında bağımsız bir kıta olduğu düşüncesi, dönemin entelektüel çevrelerinde kısa sürede karşılık buldu. (2)

Amerigo Vespucci’nin düşünceleri haritaları değiştirirken, bu noktada adının etimolojik kökenine değinmeden geçmek olmaz. 

“Amerigo” adı, İtalya’nın özellikle Toskana bölgesinde yaygın bir erkek adıydı. “Çalışkan kral” anlamına gelen Eski Germen kökenli “Emmerich” ismine dayanır ve Latinceye “Americus” biçiminde uyarlanmıştır. Bu nedenle Vespucci’nin adı, resmi Latince belgelerde “Americus Vespucius” şeklinde kaydedilmiştir.

Vespucci soyadının, İtalyanca “yaban arısı” anlamına gelen “vespa” sözcüğünden türediği ve bu nedenle “yaban arısı gibi çevik” veya “hareketli” gibi anlamlar taşıdığı düşünülmektedir. Bu soyadı günümüzde hâlâ Floransa ve çevresinde yaşayan bazı kişiler tarafından kullanılmaktadır.

Kendi arşiv taramalarıma ve etimolojik araştırmalarıma dayanarak ailenin atalarından birinin yaban arısı kovanlarından balmumu toplaması nedeniyle bu adla anıldığı görüşünü benimsiyorum. Elbette bu sadece bir varsayım, ancak Orta Çağ İtalya’sında “Marinelli” (denizciler) ve “Ferrari” (demirciler) gibi mesleğe dayalı lakapların soyadlarına dönüşmesi oldukça yaygındı.

Vespucci’nin paylaştığı çarpıcı bilgiler, eldeki haritaların yetersizliğini gözler önüne serdiğinden dönemin haritacıları arasında da büyük bir heyecan ve merak uyandırıyordu.

Waldseemüller ile Ringmann

1507 baharında, matbaanın yeni tekniklerinden taş baskı yöntemiyle çığır açıcı iki eser aynı anda yayımlandı: Alman haritacı Martin Waldseemüller ile çalışma arkadaşı Matthias Ringmann’ın hazırladığı büyük boyutlu duvar haritası ve ona eşlik eden açıklayıcı el kitabı.

Bu çalışma; yeni keşfedilen kara kütlesini tarihte ilk kez bağımsız, dördüncü bir kıta olarak tanımlayan ayrıntıları sunmasıyla devrim niteliğindeydi.

Waldseemüller ve Ringmann ikilisi denizcilerden derledikleri en güncel sefer raporlarını, günlüklerini ve mektupları titizlikle bir araya getirerek Amerika’yı Avrupa ve Afrika’nın batısına konumlandırdılar. Bu yeni konumlandırma, Orta Çağ’dan kalma “üç kıta” anlayışının yerini giderek Vespucci’nin yeni kıta tezine bırakmasına neden oluyordu.

Amerigo nasıl Amerika oldu?

Bu yeni anlayışın etkisiyle Vespucci’nin adını onurlandırmak isteyen Waldseemüller ve Ringmann, keşfedilen bu dördüncü kıtaya onun adını verme konusunda kararlıydı. Ancak “Amerigo” adı; Asya, Avrupa ve Afrika gibi diğer kıta isimlerinin sonunda bulunan “-a” sesine sahip olmadığı için kulağa tam olarak uyumlu gelmiyordu. 

Bu nedenle, Latincedeki dişil “-a” ekini ekleyerek “Amerika” biçimini türettiklerinde hem hoş bir ses uyumu yakaladıklarını hem de diğer kıta adlarıyla bir biçim birliği oluştuğunu fark ettiler. Yaklaşık bin nüsha basılan ilk edisyon saraylara, üniversite kütüphanelerine ve denizci loncalarına hızla dağıldı; böylece “Amerika” adı kısa sürede bütün Avrupa’da benimsendi. (3)

1538 yılında haritacılık tarihinde ilginç bir gelişme yaşandı. Flaman haritacı Gerard Kremer, ünlü dünya haritasında kıtayı ilk kez Kuzey Amerika ve Güney Amerika şeklinde iki ayrı kıta olarak gösterdi. Kuzey ve güney ayrımı, “Amerika” adının coğrafi algıda artık tartışılmaz bir şekilde yer edinmesinin önünü açtı.

Kristof Kolomb’un adı unutulmadı

Bu gelişmenin ardından akıllara şu soru gelebilir: Neden Kolomb’un değil de Vespucci’nin adı kıtaya verildi? Vespucci’nin adının verilmesinin nedeni, “Yeni Dünya” olarak adlandırdığı bu toprakların yepyeni bir kıta olduğunu ilk fark eden ve bunu yazılarında dile getiren kişi olmasıdır. Bu pek de önemsiz sayılmaz.

Kristof Kolomb’un adı kıtaya verilmemiş olsa da, bugün hâlâ birçok yerleşimin ve kurumun isminde yaşamaktadır: Güney Amerika’daki Kolombiya Cumhuriyeti, Kanada’nın British Columbia vilayeti, ABD’nin başkenti Washington, District of Columbia, Güney Carolina’nın başkenti Columbia vb. Ayrıca New York’taki seçkin Columbia Üniversitesi bu adı yaşatan örneklerdendir. 

Bu izler yalnızca yer adlarıyla sınırlı değildir; 1492’de gerçekleştirdiği ilk seferin anısına, Amerika kıtasındaki bazı ülkelerde ekim ayının ikinci pazartesi günü “Kolomb Günü” (Columbus Day) adıyla resmi tatil olarak kutlanmaktadır. 

İşte bu tarihi bağlamda Amerika adının öyküsü, aslında insanlığın sınır tanımayan bilme ve keşfetme arayışının beklenmedik bir yansımasıdır. Kolomb’un o dönemin harita önermelerine karşı çıkarak batıya doğru ilerlemesi ve Vespucci’nin bu yeni rotada yepyeni bir kıta olasılığını görmesiyle başlayan bu serüven, sonraki gezginlerin katkılarıyla haritalara işlendi. (4)

Böylece adının öyküsü, aslında insanın kendi bilgisinin sınırlarını sorgulama ve aşma cesaretini de simgeleyen kalıcı bir miras olarak tarihe geçti. Belki de buradaki asıl keşif, yeni bir kara parçası bulmaktan çok, insanın bilinmezleri bilme isteğinin kendisidir.

1-Alfred W. Crosby, Biological and Cultural Consequences of 1492, Praeger Publishers, 1972

2-Felipe Fernandez-Armesto, Amerigo: The Man Who Gave His Name to America, Weidenfeld & Nicolson, 2007.

3-Hans Plischke, Americana: Geschichte der Namen Amerikas, Verlag Reimer, 1992

4-Greenblatt, Stephen, The Swerve: How the World Became Modern. W. W. Norton & Company, 2011

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Instagram

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanHalil Ocaklı
Takip et:
Bayburt'un Sisne köyünde doğdu (1964). Almanya'da gurbetçi bir çocuk olarak büyüdü ve burada Yunan-Roma tarihi okudu. California Berkeley Üniversitesi'nde Proto-Altayca ve Japonca ilişkileri üzerine çalıştı. Bu süreçte Japonya'da Kyushu Üniversitesi'nde bir sömestr geçirdi. Çalışma alanı: Diyakronik (Artsüremli) Proto-Dil Tipolojisi. Türkiye ve ABD'de profesyonel turist rehberliği ve çevirmenlik yaptı, 50'den fazla ülke gezdi. Rodos'ta otel işletmeciliği yaptı. Hindistan'da çeşitli eğitimler aldı. Rusya'da Tver Devlet Üniversitesi'nde çalışırken Olga ile evlendi. Kadim Vedanta felsefesine derin bir ilgi duyuyor. Aksiyon dolu 35 yılın ardından, şimdi Bergamo (İtalya) ve Antalya'nın sade sakinlerinden biri olmaya çalışıyor.
Önceki Makale İstanbul’da barış için adım
Sonraki Makale Fazla yumurta zararlı mı?

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

Türkçenin lanetlenmiş kelimesi

Adil Gürkan
17 Mayıs 2025
ManşetSerbest Kürsü

1900’lerin başında İstanbul

Metin Gülbay
17 Mayıs 2025
Serbest Kürsü

Lozan’a neden atıf yapıldı?..

Gürsel Demirok
16 Mayıs 2025
Serbest Kürsü

“Bir Cumhuriyet Şarkısı”nın düşündürdükleri

Gürsel Demirok
13 Mayıs 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?