Avrupa’da yaşamak isteyen girişimciler veya yatırımcılar gidecekleri ülkede belirli bir yatırım yapmayı göze alabiliyorsa oturma izni alabilirler. “Golden Visa” ya da “Altın Vize” olarak da bilinen bu vize türü ileride vatandaşlık alma olanağı da sunabilir.
Yatırımın koşulları, AB ülkelerinde yaşama izni konusunda ve sağladığı diğer avantajlar bakımından değişiklik göstermekte. Oturma izni, AB üye ülkelerine (İngiltere dışında) vizesiz dolaşım imkânı sağlıyor. Ayrıca, yerel sosyal güvenlik primlerinin ödenmesi koşuluyla, sağlık koruması ve okul çağındaki çocuklar için eğitim hakkı da sağlıyor.
Taşınmazın satın alındığı ülkede oturma izni süresi boyunca yaşama zorunluluğu ülkeden ülkeye değişmekte. Örneğin bazı ülkelerde en az 6 ay yaşamak gerekirken, bazılarında yılda 1 hafta yaşamak yeterli olmakta.
Öte yandan bazı ülkelerde oturma izni ilk üç yıl her yıl yenilenip daha sonra 5 yıllık verilirken, bazılarında doğrudan 5 yıllığına verilmekte. Bazı ülkeler 5 yıl sonra mülkü satma hakkı verirken, bazıları vizenin geçerli olması için yatırımın sürdürülmesini zorunlu koşuyor. Reşit olmayan çocuklarınızın yanı sıra bakımını üstlendiğiniz anne ve babanıza oturma izni sağlıyor olabilir. Bu konunun ayrıca sorulmasında yarar var.
Tüm ülkeler için öncelikli koşul, yatırımcının ülkesinde ve uluslararası kapsamda herhangi bir cezai soruşturma kaydının bulunmaması ve parasının kaynağını gösterebilmesi. Altın Vize programı uygulayan tüm ülkeleri incelemedim. Kendim için araştırıp derlediğim bilgilerin yararlı olacağını umuyorum…
1. Karadağ: AB üyesi değil ama önümüzdeki 3-5 yılda olma şansı çok yüksek görünüyor. Vergiler her bakımdan çok avantajlı. Bankaya 250 bin euro yatırıp, 100 euro da devlete bağış yapınca vatandaşlık alınabiliyor. Ayrıca kuzey ve orta kesim kırsalında 200 bin euro, orta kesimlerde 350 bin euro sahilde 400 bin euroluk taşınmaz alınca da vatandaş olunuyor (şimdilik). Ticari taşınmaz satın almak için şirket kurmak gerekiyor. Oturma izinleri yıllık yenileniyor. Ciddi sayıda Türk yatırımcı bu güzel ve küçük ülkeyi kendisine yeni “memleket” olarak seçmiş, orada harika işler yapıyorlar bile.
2. Letonya: Minimum 250 bin euro ile konut ya da ticari taşınmaza ya da 280 bin euro değerinde devlet bonosu yatırımına karşılık 5 yıllık oturma izni veriyor. Ancak bu yılın en az yarısını orada yaşamak gerekiyor. İşlem masrafları 30 bin euro kadar tutuyor. 5 yıl sonra süresiz oturma iznine çevrilebiliyor. Letonya Altın Vize programı vatandaşlık için hiç uygun değil.
3. Yunanistan: 5 yıllık oturum almak için toplam değeri 270 bin euro olacak şekilde (konut ya da ticari) emlak yatırımı yapmak gerekiyor. Yatırım tek parça olmak zorunda değil, farklı yer ve nitelikte yatırımlar olabilir. Burada da işlem masrafları 30 bin euro oluyor. Taşınmazlar kiraya verilebiliyor ve kira başka ülkeye çıkarılabiliyor. Ülkede yaşamak gerekmiyor, AB’de yaşama şansı veriyor. Taşınmazlar satılmadığı sürece oturma izni ömür boyu sürüyor. Türkler için Türkiye’ye yakın adalarda yatırım olanağı bulunmuyor ama buna karşın Yunanistan’ın Türklere bu vizeyi en kolay sağlayan ülke olduğunu öğrendim.
4. Bulgaristan: Schengen birliği içinde değil ama en geç 2025’te katılmak için hazırlıklarını neredeyse tamamladığı bildiriliyor. 300 bin euro değerinde taşınmaz ya da devlet bonosu yatırımı 5 yıllık oturma izni veriyor. Herhangi bir işletmeye 200 bin euro ortaklık yatırımı yaparak da oturum alınabiliyor. Ülkede yaşamak gerekmiyor. Türkiye’ye komşu olması elbette çok önemli bir avantaj. Yakında Bulgaristan’ın bu programı kapatması ya da zorlaştırması bekleniyor. 18 ay içinde vatandaşlığa başvuru hakkı kazanmak için, iki etapta en az 1.100.000 euro değerinde tahvil satın almak gerekiyor.
5. Portekiz: Yalnızca nüfusu yoğun olmayan ve daha çık kıyıdan içerideki belirli bölgelerde konuta minimum 280 bin euro yatırım yapılabiliyor. Porto ve Lizbon gibi kentlerin vize programından çıkarıldığını öğrendim. Konut kiraya verilebiliyor ancak kiracı bulmak hiç kolay değil ve dolayısıyla yatırımın geri dönüşü 30 yıla kadar uzayabiliyor. Madera gibi bazı turistik bölgelerdeki yeni inşaatlardan proje üzerinden (geri dönüşü daha avantajlı) konut alınabilir ama minimum 350 bin yatırmak gerekiyor. Kira garantili yerlere de bakılabilir. Yılda 7 gün ülkede yaşamak yetiyor, AB’nin her yerinde yaşama şansı veriyor. Ülkede yaşayıp yaşamadığına bakılmaksızın, Portekizce konuşanlara 5 yıl sonra vatandaşlığa başvurma şansı veriliyor.
6. Belçika: 350 bin euro başlangıç yatırımı ile uzun ve zorlu bir başvuru süreci ardından oturma izni alınabiliyor. Yapılan yatırımın profesyonel, temiz, gerçek ve verimli olduğunu izlemek adına çok sıkı denetimler yapılıyor. Ancak mutlaka akıcı düzeyde Fransızca veya Felemenkçe veya Almanca bilgisi isteniyor. Belçika’da yaşamak gerekmiyor fakat fatura adresi olarak bir konutta kayıtlı olmanız gerekiyor. Girişimciden ülkenin ticari ve kültürel etkinliklerine katkı sağlaması bekleniyor ve vize buna göre veriliyormuş. Yatırımı 5 yıl korumuş ve 5 yıl Belçika’da yıl sürekli yaşamış olmak koşuluyla, vatandaşlığa başvurma izni veriliyor. Şurası ilginç, üniversiteyi Belçika’da okuyan birinin öğrencilik yılları da sayılıyor ve örneğin 5 yıl okuduysa doğrudan pasaport için başvurulabiliyor.
7. İspanya: Toplamı minimum 500 bin euro olacak şekilde (konut ya da ticari) emlak yatırımı yapmak gerekiyor. Taşınmazlar ipotek gösterilip kredi alınabilir. Kiraya verilebiliyor. Yıllık emlak vergisi korkunç yüksek. Ülkede yaşamak gerekmemesi, AB’de yaşama şansı vermesi gayet iyi ama başvuru işlemlerinin zor ve çok uzun sürmesi bir insanı bıktırmış. İtalya dururken bu ülkeyle uğraşmayı ben göze alamadım.
8. İtalya: Dünyanın sanat ve estetik esin kaynağı İtalya’yı özel bir yazıda ele alacağım.
halilocakli@yahoo.com