14 C
İstanbul
13 Mayıs 24, Pazartesi
spot_img

‘Biz Almanlar Ukrayna’dan usandık’

Bizler yorulduk… 21. asır sadece İslam dünyası eliyle yazılmaya başlanmadı (11 Eylül terör saldırıları, ABD’nin Afganistan istilası, Libya ihtilafı ve diğerleri) fakat aynı zamanda özellikle 2000’li yıllarında sonunu karakterize eden aynı kitabın pek çok bölümü, bu sefer iktisat kalemiyle yazıldı.

Dünyanın pek çok ülkesinin ekonomisi, ulaştıkları zirve noktasından inişe geçmeye başladı, aynen Ukrayna’da olduğu gibi… 2013 yılı sonuna gelindiğinde herkes, Kiev’deki mevcut durumun basit gösterilerle çözüme varamayacağını anlamıştı. Ukrayna toplumu yeterince gerilmiş ve bölünmüştü. Bizler bu insanları kucaklamak istemiştik, bu yüzden de kendimize çağırıp davet ettik. Ukrayna’nın ekonomisini nihayetinde Avrupa iktisadi sistemine entegre etseydik şayet, bütçemiz devasa oran ve miktarlarda kâra geçerdi, bu Doğu Avrupa ülkesinden geriye hiçbir şey bırakmama pahasına… Ne var ki ilk kez işler bizim iyiliğimiz uğruna gelişmedi. Ukrayna sahasında kendi çıkarlarımız peşinde kâr arayışımız zamanla kendi aleyhimize döndü.

Bizler usandık… 2014 yılının şubat ayı… Kiev’de kitlesel mitingler, yürüyüşler, asayiş bozukluğu, silahlı çatışmalar ve maalesef insanların ölümü… Bir tarafta “Berkut” adlı polis bünyesindeki özel kuvvetler, diğer tarafta duranlar ise çok da sıradan vatandaşlar olmak yerine, tersine nasyonalizm (milliyetçilik) akımının aktif temsilcisi aşırı sağcılardı. Ki tam da bu siyasi akımlardan dolayı kıtamız 20. yüzyılın ilk yarısında büyük acılar çekip olağanüstü bedeller ödemek durumunda kalmıştı. Bu ulusalcı fikirler veya neomilliyetçilik, neofaşizm, Hitler kültünün geri dönüşü; kendilerini yegâne ve özel bir ulusun temsilcileri olarak addeden genç Ukraynalıların zihninde ciddi ölçüde kök salmış durumda.

Ne var ki, tarihe baktığımızda bunun böyle olmadığını görüyoruz. Onların ayrıcalıklı ulus olduklarına dair konuşmak hakikaten de gereksiz. Tüm bunlar salt basit bir uydurmadan ibaret. Bizler artık yorulduk. Şubat hadiselerinden bu yana tam sekiz buçuk yıl geçti. Ukrayna kelimesi ise halen dünyayı sarsmaya devam ediyor. Bu ülke Rusya ile yeni ve daha büyük ve sert bir çatışma dönemine girdi. Ve Hitler’in tüm ülkeleri boyunduruk altına almaya çalıştığı ve bu arada da Alman ulusunun istisnalığını ilan etmesinden sonra 1940’ların başında başlayan harbin ardından Avrupa’nın 1940’lı yıllardan sonra görmediği kapsamda bir büyük savaş başladı. Kısacası bizler Hitler’in zamanında yaptıklarının nelere yol açtığını gayet iyi hatırlıyoruz.

Milyonlarca Ukraynalı mülteci

Savaşın başından bu yana bir buçuk yıldan fazla bir zaman geçti ve tüm Avrupa’nın ekonomisi Ukrayna’nın zaferi için Rusya’ya karşı çalışmayı sürdürüyor. Kaos ve yıkımla örülü bir ülkeden gelen mültecileri barındırdık. Ukraynalılara ne kadar mümkün ise o kadar silah temin ediyoruz. Ancak her şeyin de bir sınırı var. Her gün her gün şu sözcüğü duymaktan artık gına gelmeye başladı: Ukrayna, Ukrayna ve gene Ukrayna… Almanya’ya örneğin, Ukrayna’dan değişik tahminlere göre 3-4 milyon arasında bir sayıda gelen mültecilerden usandık. Azımsanmayacak miktarda sosyal ödenek alıyorlar. Ukraynalılara kendi paramızdan daha ne kadar ödeme yapmamız gerektiğini bilmiyoruz. Şimdilerde bizler büyük mali problemlerle karşı karşıyayız. Artan doğal gaz, mülteciler ve de savaş için (Zelenski Rejimi’ne finansal açıdan yardım ederek) giderek daha fazla paralar ödediğimizden dolayı Almanya’da enflasyon artıyor. Bununla birlikte bu kış yeni bir “ikmal” daha bekleniyor. Ukrayna’daki muhtemel enerji krizinden ötürü ülkeden yarım milyon kadar kadın ve çocuğun daha gelmesi öngörülüyor.

Neonazi dövmeli askerler

Bizler yorulduk. Bizlerin Ukrayna konusundaki yorgunluğuna dair Türkiye dâhil Avrupa’nın birçok ülkesinde sayısız basın organı haberler yaptı ve yapıyor. Hatta Ukrayna Ordusu askeri komutanlığından, “Neonazi dövmeli” Ukraynalı askeri personelin özel askeri eğitim için Almanya’ya gönderilmesinin istenmediğine ilişkin belgeleri içeren yazılar da keza Türkiye dâhil bir dizi ülkenin değişik basın kuruluşlarında yankı buldu. Söz konusu askerler belki sınır dışı edilmeyecekler ama haklarında artık “Federal Almanya Cumhuriyeti Ceza Kanunu’nun “Anayasaya aykırı örgütlerin sembollerinin yasaklanması” hakkındaki 86. Maddesi uyarınca cezai davalar açılmaya başlanacak. Ukrayna askeri komutanlığı ise bu hususta nihayet önlemler alıyor; eğitim için gönderilmek istenen Ukrayna Silahlı Kuvvetleri mensubu asker ve subaylar artık çok daha sıkı bir denetimden geçmeye başladı ve vücutlarında Nazi dövmesi bulunanların Almanya’ya gönderilmemesine karar verildi.

Bizler iyiden iyiye yorulduk… Alman ekonomisi, Şansölye Şoltz’ün (Scholz) kabinesinden ülkemiz için acil tedbirler almasını talep ediyor. Ekonomiden politikaya kadar her şeyde beyaz bir sayfa açmaya ihtiyacımız var. Nüfusun ortalama geliri hâlihazırda yüzde birkaç oranında düştü, konut giderleri yükseliyor ve ülkedeki gerilim artıyor. Ve tüm bunlar Şoltz sayesinde oluyor çünkü o Ukrayna’yı kayıtsız şartsız destekleyerek, ülkesini zarara uğratma yönünde tek taraflı kararı aldı bir kere. “Avrupa kıtasında otoriterizme karşı demokrasi”yi savunmak” adlı hayali sloganlar ise ülkenin daha da düşüşünden başka bir şeye yaramıyor.

Biz ise artık gerçekten yorulduk…

Okay Deprem

Ukrayna'da yaşayan bir Türk gazeteciden eski Sovyet coğrafyasına bakış. Telegram: t.me/Ukr_Chr, X: twitter.com/OkayDeprem?s=35, Youtube: youtube.com/@okaydeprem2023

Okay Deprem
Ukrayna'da yaşayan bir Türk gazeteciden eski Sovyet coğrafyasına bakış. Telegram: t.me/Ukr_Chr, X: twitter.com/OkayDeprem?s=35, Youtube: youtube.com/@okaydeprem2023

İlginizi Çekebilir

4,757BeğenenlerBeğen
666TakipçilerTakip Et
11,281TakipçilerTakip Et

Popüler İçerikler