Cuma, 4 Tem 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

Her şey hırsızlıkla başladı

Erdal Çolak
Son güncelleme: 8 Mart 2023 00:44
Erdal Çolak
Paylaş
Paylaş

İnsanoğlunun hayat serüveni beklenmedik bir hikâyeyle başladı.

Hikâye, bu olay için bir araya gelen, birbirlerinin isimlerini bile bilmeyen iki kişiden oluşuyor. Bu kişiler kendi aralarında yaptıkları tartışma sonucunda yasaklı meyveyi aldı. Şeytan, Hz. Adem ve Havva’ya yasak ağaçtan yedikleri takdirde sonsuza kadar yaşayacaklarını söylediği için aldılar.

Cennetteki en önemli sanat eserini, çok değerli ve anlamlı olan bu yasaklı meyveyi alan iki kahramanımızın yakalanıp cezalandırılmak için evrenin cehennemi olan dünyaya gönderilmesi ile insanoğlunun hikayesi başlamış oldu. Bu süreçte dünya denilen yerde iki kahramanımız yaşamlarını sürdürmeye çalışırlarken şeytan meleği onlarla birlikte kendi davasına sadık kalabilmek için üstüne düşeni yapmaya dünyaya geldi.

İşin en ilginç tarafı onlara tüm ağaçlardan yiyebilecekleri, yalnızca bir ağaçtan yememeleri gerektiği, aksi takdirde zalimlerden olacaklarını söylenmesiydi. O gün bugündür insanlar bu yüzden varoluşun, var olmanın anlamını sorguluyor.

Tarihe, mitlere, dinlere, masallara baktığımızda iyi-kötü olan her şeyin hırsızlıkla başladığını görebiliyoruz.

Mesela Prometheus tanrılara kafa tutarak Olimpos’un tepesindeki ateşi bir gece yarısı çalıp insanlığa armağan ederek bilimin, bilişselliğin oluşmasını sağladı. Prometheus insanların tanrılar tarafından haksızlığa uğradığını düşündüğü için haksızlığa sebep olan düzene, kişilere karşı başlattığı şiddet içermeyen direniş ve protesto yöntemi olarak ateşi çalarak bugünkü anlamda hırsızlık yapmıştır. Bu hırsızlığı hazmedemeyen Zeus Prometheus’u zincire vurup her gece bir kartala tekrar tekrar karaciğerini kemirtmek suretiyle cezalandırır.

İnsanlar yüzyıllardır kendilerine ait olmayan ovalara, yaylalara, dağlara, çöllere çekirge sürüsü gibi yayıldı, talan edip her şeyi çaldı. Yüzyıllardır ektileri, biçtikleri, gezdikleri coğrafyayı çaldı. Daha sonra kendilerine ait olmayan dili, dini, kültürü, sanatı, yaşam tarzını müziği çaldı. Kendilerine ait olmayan tarihi dilden dile  dolaştırdılar. İşte bu yüzden dünya tarihini incelediğimizde bütün devletler hırsızlık yaptıkları için tarih sahnesinde var olmuş.

Tarih kitaplarında yazmasa da medeniyetlerin geçmişi yalanlarla doludur. Avrupa Batı merkezli bir anlayışla Doğu’ya ait olan her şeyi kendine  mal etmiş. Tarihin Batı tarafından yazılması ile Doğu’daki tarih bilinci de çalındı. Batı’nın “sıcak denizlere inme” dediği sömürgecilik yani hırsızlıktı. Doğu Hint Adaları, Afrika kıtası, Amerika ve Avusturalya’da  Avrupa’nın hırsızlık yönelimleriyle bir Avrupa yaratıldı.

Günümüzde var olan bütün devletler hırsızlık, sömürge ve talanla medeniyetlerini oluşturdu. Hemen hemen bütün devletler kendilerine ait olmayanı çalarak genlerinde var olan hırsızlığı pekiştirdi.

Fantezi dünyasındaki masalları incelediğimizde hırsızlık her zaman olumsuz bir davranış olarak görülmez hatta tatlı bir şekilde anlatılır. Öyle güzel anlatılır ki insan hırsızlığı yapan kişinin yerinde olmak ister!

Alman filozof Heidegger’in dediği gibi, “insan doğuştan sıkıntılıdır ve hayatı boyunca da sıkıntılı kalacaktır.”

Doğaya baktığımızda insanın varoluşu diğer canlı türleri için hiçbir şey ifade etmiyor .İnsan, bu dünyanın üzerinde yaşayan en zararlı ve en gereksiz canlı.

İnsanın yeryüzünde bulunmasının gereksizliğini yasaklı bir meyvenin alınmasıyla başladı. Dikkat ederseniz aklınıza gelebilecek bütün filmler, masallar, hikayeler hırsızlık üzerine kurgulanmıştır. Çünkü çalınan her şey değerli, anlamlı ve gizemlidir. Çalınan her ne olursa olsun insan çaldığı şeyle ilişki kurar. Bu insanın kutsalıdır.

Son olarak, Kenya’nın kurucu devlet başkanı Jomo Kenyata, Batı ülkelerinin Afrika gelişini şu sözlerle anlatmıştı:

“Misyonerler Afrika’ya geldiğinde bizim topraklarımız onların İncilleri vardı. Dua edelim dediler. Gözlerimizi kapattık. Açtığımızda, bizim İncilimiz, onların toprakları vardı.”

Hırsızlığı genetik miras olarak devam ettiriyoruz. Ne diyeyim, fakirin çalınca hırsız, zenginin çalınca yolsuzluk olduğu bir dünyada küçük hırsızlar hapishanelerde, büyük hırsızlar saraylarda, köşklerde ya da villalarda yaşıyor…

 

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanErdal Çolak
Takip et:
Gazeteci-yazar-akade​misyen. Konya’nın Cihanbeyli ilçesine bağlı Kuşça kasabasında 1975’te doğdu. İlk ve ortaöğretimini Konya’da tamamladı, 1996 yılında başladığı Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’ndeki üniversite, daha sonra Danimarka Kraliyet Okulu’nda (İVA) Copenhagen (The Royal School of Library and Information Science) Kütüphanecilik bölümünde tamamladı. Kütüphanenin Kültüre Etkisi ve Bilginin Bilimselliği üzerine doktora yaptı. Danimarka The Union Press Associat​ion IPC yönetim kurulu üyesi, uluslararası basın yayın kartı sahibi. Kişisel gelişim alanında eğitimler aldı. Psikoterapi Eğitimi sertifikası, Yaşam Koçluğu ve NLP (Zihinsel ve Dilsel Programlama) konusunda diploma sahibi. ”Sonsuzluk İle Hiçlik Arasındaki İnsan” adlı deneme kitabı Dancaya, ”Yalnızlık Aşktır; Yalnızlık, Yokluğun, Hiçliğin Şiirleri” kitabı”. ”Loneliness Is Love” adıyla İngilizceye çevrildi. ”Yüreğim Sensizliğim”, ”Yalnızlık Aşktır”, ”Ben Sana Değil Kendime Geç Kalmışım” adlarında şiir kitapları var. Danimarka’da yaşamaktadır.
Önceki Makale Dönüşemeyen Türk solu
Sonraki Makale Rus kadınları neden aldatır?

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

*Köşe Yazıları

Avrupa’nın hırsları ve Türkiye

Okay Deprem
4 Temmuz 2025
EditörKöşe Yazıları

Bufalo, bizon ve “bizim manda”

Dr. Nevin Sütlaş
29 Haziran 2025
Köşe Yazıları

İran’da kadınlar, savaş ve rejim

İsmail Boy
25 Haziran 2025
Köşe Yazıları

İran’da sol nasıl kaybetti?

Ulaş Başar Gezgin
24 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?