Türkiye’de medyanın o kadar ağır sorunları var ki, kötü haber yazmak herhalde son sıralarda yer alır!
Gazeteciliği bilen, seven deneyimli isimler sektör dışına itilince, meslek bilgisinin aktarılmasındaki zincir kırılınca, liyakat rafa kalkınca meydan acemilere kaldı.
Milliyet’in spor sayfasındaki haberden bir bölüm:
Fenerbahçe’nin 3 kulvarda mücadele ettiğinin altını çizen İsmail Kartal, “Bu göreve gelmeden önce Fenerbahçe’nin maçlarını izlerken çok üzülüyordum. Bu oyuncuların çok daha iyisini yapabileceğini biliyorum. 3 kulvarda gidiyoruz. Her ne kadar kötü gibi bir algı varsa da, 17 puan geride olmamıza karşın matematiksel olarak şampiyonluk şansımız var. Türkiye Kupası iddiamız var. Konfederasyon Kupası’nda Slavia Prag’la oynayacağız. Çok disiplinli bir takımla oynayacağız ama bunları başaramayacağımızın anlamı çıkmasın. 3 kulvarda mücadele ediyoruz ve oyuncuları bu seviyeye getirmek benim ve ekibimin görevi. Bun uda oyuncularımla başarabileceğimi düşünüyorum. Hep birlikte Fenerbahçe ailesi olarak, yarınki maçın milat olmasını istiyorum. Oyuncularımız hata yapabilir, hatalı goller yiyebiliriz. Ne olursa olsun taraftarlarımızın destek vererek bunu takıma yansıtmalarını istiyorum. İnanıyorum ki bu birliktelikle, taraftarlarımızın bu desteği ortaya koyduktan sonra çok şeyi değiştireceğimizi düşünüyorum. Taraftarlarımıza güveniyorum. Onların bana güvendiğini de biliyorum ama benden çok oyunculara inanmalarını istiyorum. Bugün birlik olma günü. 3 kulvarda gidebildiğimiz kadar taraftarlarımızın desteğiyle gitmeyi hedefliyorum. Bunun için buraya geldim. Biraz zamana ihtiyacımız var. taraftarlarımızın zamanla bu işleri düzelteceğimize inanmalarını ve bize destek vermelerini istiyorum. Oyuncularımızın her biri değerlidir. Değerli oldukları için buradalar. Her zaman bu formanın ne kadar değerli olduğunu ve bu sorumluluğu almaları gerektiğini anlatıyorum. Bundan sonra hayatlarını bir sonraki maça göre dizayn etmeleri gerektiğini istedim. Bu da benim hakkım. Herkesin benden beklentisi var. Hayatımı bu işe verdim. Bu yolda oyuncularım da geri dönüş olarak bana pozitif bir enerji verdi. Ben oyuncularıma güveniyorum. Kısa süre içinde bazı şeyleri değiştiremeyebilirim ama biraz zamanla daha iyi olabileceğimizi biliyorum. Moral motivasyonu yüksek tutmak zorundayım. Oyuncular benim beden dilime bakıyor. Oyuncularımla beraber biz bu işi değiştirebileceğimizi biliyorum. Taraftarlarımızın da sabır göstereceklerine inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Üşenmedik saydık, Kartal’ın tırnak içinde verilen açıklamalarında tam 254 kelime var! Bu sayı Türk basınında hatta belki de dünya çapında bir rekor olabilir! O kadar uzun ki, insan başını unutuyor, kafası karışıyor. Daha önce Habertürk’teki bir haberde 133 alıntı kelime saymıştık. Şimdi Milliyet bu sayıyı neredeyse ikiye katlamış!
Oysa kural bellidir, tırnak içinde verilen cümle en fazla iki ya da üç olmalıdır. Bu örnekte olduğu gibi kolaya kaçanlar, işi bilmeyenler haberi 254 kelimeyle doldurur.
Editör biraz işi bilseydi ya açıklamaları kısaltır ya da “şöyle dedi” yazarak ortaya korku tüneli gibi bir haber çıkmasını engellerdi.