Çarşamba, 29 Eki 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe YazılarıManşet

Sürekli sınandığımız yolculuk

Erdal Çolak
Son güncelleme: 29 Ekim 2025 00:02
Erdal Çolak
Paylaş
Paylaş

Dünya var olalı beri, rüzgâr hep aynı yöne eser. Güçlü olan hükmeder, zayıf olan boyun eğer.

Tarih boyunca değişen sadece silahlar olmuştur, ama niyet hep aynı kalmıştır: sahip olmak, korumak, hükmetmek. İnsanoğlu, belki de yaradılışının en büyük paradoksunu burada taşır: Var olmak için yok eder, yaşamak için öldürür, sahip olmak için kaybeder.

Hayatın sorunları, çözümlerle tanımlanmaz; sorun kendi varlığıyla vardır. Bizler ona karşı durmak zorundayız. Antilop, geyik ve benzeri birçok hayvan her zaman aslandan ya da farklı yırtıcı bir hayvandan kaçmak zorundadır. Yırtıcılar da her zaman avını yakalamaya çalışıp av olmaktan dolayı kaçmak zorundadır. Kedi hep fareyi, yılan hep sıçanı, büyük balık küçük balığı kovalar, kuşlar yırtıcılardan kaçar. Bitkiler kuraklık, hastalık ve böcek istilalarıyla mücadele eder. Doğa, sürekli bir döngü ve mücadele alanıdır. Bu hep böyle mi olacak?

İnsanlık da benzer bir şekilde sürekli sınanır: Nasıl organize olacağı, etkili iş birliği kuracağı, sorunları yöneteceği konusunda sürekli test edilir. Siyaset, ilişkiler, toplum, doğadan gelen çözümü olmayan sorunlar… Ne kadar çabalarsak çabalayalım, insanlık doğayı asla tamamen fethedemez. Ama nafile çabalarımız sayesinde Ay’a gittik, hastalıkları yendik ve gezegeni yok edebilecek silahlar yarattık.

Tarihten örnekler bunu doğrular. Savaşları protesto eden barışseverler, adaletsizliğe karşı direnen cesur insanlar, inançları uğruna fedakârlık yapan ruhlar… Budist rahiplerin kendilerini ateşe vererek savaşı protesto etmesi, Martin Luther King’in pasif direnişi, Gandhi’nin tuz yürüyüşü, peygamberlerin adalet çağrıları, İsa Mesih’in sevgiyi ve affı yücelten öğretileri… Hiçbiri tüm sorunları çözmedi; ama hepsi insan ruhunun ne kadar asil ve dirençli olabileceğini gösterdi.

Bu örnekler, bizi yenilmez gibi görünen kötülüğe, nefretin ve umutsuzluğun karanlığına karşı mücadele etmeye çağırıyor. Çünkü insanlık, tarih boyunca zorluklarla ve adaletsizliklerle karşılaştı, karşılaşmaya da devam edecek. Fakat her dönemde bu karanlıktan bir ışık yükseldi: sevginin, vicdanın ve umudun ışığı.

Tıpkı engizisyona rağmen hakikati savunan düşünürler, Nazi zulmü sırasında masumları koruyan cesurlar ya da bugün adalet ve doğa için mücadele eden aktivistler gibi… Hepsi aynı zincirin halkaları. Hepsi bize hatırlatıyor: Kötülük kalıcı olabilir, ama insanın iyiliğe olan inancı da bir o kadar kalıcıdır.

Varoluş, bütün sorunları tamamen çözmek değil, onları yönetmeyi öğrenmekle ilgilidir. Sorunları nasıl yönettiğimiz ve bu süreçte kendimizi nasıl koruduğumuz, karakterimizi ve ruhumuzu ortaya koyar. Hayatta bir kabulleniş bir sessizlik içinde mücadele eden, acı çeken ve yardım istemektense kendi mücadelelerini göğüslemeyi seçen insanlar var. Kolaylaşmaz, zorlaşır; ama bu insanlar engelleriyle değil, dayanıklılıkları, onurları ve savaşçı ruhlarıyla tanınır. Zorluklar, insanın kendisini tanıması, sınırlarını keşfetmesi için bir fırsattır.

Hepimiz bir gün kaçınılmaz ölümle yüzleşeceğiz. Hayatımızın anlamı, çözülmüş sorunlarda değil, karşılaştığımız zorluklarla benzersiz bir şekilde nasıl başa çıktığımızda yatar. Biyolojik evrim de bunun bir yansımasıdır: Hayatın amacı mükemmel bir örnek yaratmak değil, değişen koşullara uyum sağlayabilmektir. İnsan hayal gücü ise acıya anlam vermekle ilgilidir. Din, felsefe, siyasi hareketler, ulusal davalar derken çözülmemiş sorunlar… Tüm bunlar, acıyı insanlığa bir mesaj olarak sunar.

Bugün karşılaştığımız sorunlar sadece bireysel değil, toplumsal, küreseldir. İklim değişikliği ve çölleşme, yaşam alanlarını tehdit ediyor. Biyolojik çeşitlilik kaybı ve ormansızlaşma, ekosistemleri bozuyor. Ozon tabakasının tahribatı, atmosferin dengesini değiştiriyor. Hava, su ve toprak kirliliği, insan sağlığını tehdit ediyor. Plastik ve tehlikeli atıklar, denizleri ve okyanusları kirletiyor. Tüm bu sorunlar, sürdürülebilir kalkınmayı ve insanların güvenliğini tehdit ediyor. Bunların tamamı insan kaynaklı sorunlardır.

Ancak sorunların çözümü kadar, onlarla nasıl başa çıktığımız ve bu süreçte hangi değerleri koruduğumuz da önemlidir. İnsanlık, doğayla olan mücadelesinde hem fiziksel hem psikolojik hem de toplumsal bir sınav verdiğinden başarısız olmuş. Zorluklar karşısında gösterilen direniş, acıya yüklediğimiz anlam, insan ruhunun asaletini ve dayanıklılığını ortaya koyar. Köylüler kuraklıkta tarlalarını korur, balıkçılar fırtınalı denizlerde yol alır, bilim insanları hastalıklarla ve çevre felaketleriyle mücadele eder. Tüm bu çabalar, insanın hayatta kalma içgüdüsü kadar, karakter ve yaratıcılığın da bir göstergesidir.

Hayatın anlamı çözülen sorunlarda değil, insanın bu sorunlarla nasıl başa çıktığında, doğaya, topluma ve kendine nasıl yön verdiğinde yatar. İnsanlık tarihi, mücadeleye devam edenlerin ve zorluklar karşısında onurlu duranların hikâyeleriyle doludur. Bu hikâyeler, bize sorunların asla tamamen ortadan kalkmayacağını, ama insan ruhunun her koşulda var olacağını hatırlatır. Hayat, mücadele ve dayanıklılığın sürekli sınandığı bir yolculuktur; önemli olan, bu yolculukta kim olduğumuz ve hangi değerleri koruduğumuzdur.

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Instagram

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanErdal Çolak
Takip et:
Gazeteci-yazar-akade​misyen. Konya’nın Cihanbeyli ilçesine bağlı Kuşça kasabasında 1975’te doğdu. İlk ve ortaöğretimini Konya’da tamamladı, 1996 yılında başladığı Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’ndeki üniversite, daha sonra Danimarka Kraliyet Okulu’nda (İVA) Copenhagen (The Royal School of Library and Information Science) Kütüphanecilik bölümünde tamamladı. Kütüphanenin Kültüre Etkisi ve Bilginin Bilimselliği üzerine doktora yaptı. Danimarka The Union Press Associat​ion IPC yönetim kurulu üyesi, uluslararası basın yayın kartı sahibi. Kişisel gelişim alanında eğitimler aldı. Psikoterapi Eğitimi sertifikası, Yaşam Koçluğu ve NLP (Zihinsel ve Dilsel Programlama) konusunda diploma sahibi. ”Sonsuzluk İle Hiçlik Arasındaki İnsan” adlı deneme kitabı Dancaya, ”Yalnızlık Aşktır; Yalnızlık, Yokluğun, Hiçliğin Şiirleri” kitabı”. ”Loneliness Is Love” adıyla İngilizceye çevrildi. ”Yüreğim Sensizliğim”, ”Yalnızlık Aşktır”, ”Ben Sana Değil Kendime Geç Kalmışım” adlarında şiir kitapları var. Danimarka’da yaşamaktadır.
Önceki Makale Mehmet Şüküroğlu çiziyor
Sonraki Makale Casusluk üzerine uçuşmalar

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Köşe YazılarıManşet

“O”nun yolunda nice bayramlara

İlhan İlmenöz
29 Ekim 2025
Köşe YazılarıManşet

Geldikleri gibi gittiler…

Hasan Sevilir Aşan
29 Ekim 2025
GünlükManşet

Casusluk üzerine uçuşmalar

Medya Günlüğü
29 Ekim 2025
GünlükManşet

Mehmet Şüküroğlu çiziyor

Mehmet Şüküroğlu
29 Ekim 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?