Pazartesi, 13 Eki 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Bir “anti tüketim” manifestosu…

Adil Gürkan
Son güncelleme: 12 Ekim 2025 06:33
Adil Gürkan
Paylaş
Paylaş

Yeni kuşakların üretim ve tüketim dünyasına girdiği şu yıllarda, pazarlamanın karşısına onun antitezi çıktı: Pazarlama olmayan pazarlama. 

İyi ki de çıktı. 

Zira artık insanlar pazarlamanın hedefi gibi konumlanmaktan bıktı.

Şimdi, internetin ve yapay zekânın hayatımızın odağına yerleştiği şu dönemde, şirketler ile pazar arasındaki etkileşimin ötesinde bir sürece girdik.

Pazarlamanın geleneksel tanımını unutun.

Pazarlama olmayan pazarlama, aktivistler, yerel topluluklar, sanatçılar, yerel yönetimler, kültür insanları ve daha birçok grubu kapsayan bir sosyal etkinlikler bütünüdür. 

Bu kavramın uygulamasında, temel amaç kârları yükseltmek değildir. Şirketler, kitlelere böyle bir mesaj vermekten kaçınır. Onlar için kâr, yaptıkları iyi işlerin ve ürettikleri iyi ve sağlıklı ürünlerin ödülüdür Buna da topluluklar karar verir.

Temel soru şudur: Bu segmentin bütün aktörlerini,  şirketinize zarar verebilecek politikaları yürütmemeleri ve tam tersine size yardımcı olacak politikalar üretmeleri için nasıl çalışmalar yapmalısınız? 

Olumlu etkileşim şart

Bu noktada çok hassas bir nokta ortaya çıkıyor: Pazarlama olmayan pazarlama kapsamına giren bütün aktörleri kazanmak için hangi politikaları uygulamalısınız? Onları size zarar verebilecek işler yapmalarını nasıl önlersiniz?

Bitmek tükenmek bilmeyen reklam ve satış atakları karşısında bunalan, neredeyse marka düşmanı olmaya başlayan tüketiciye nasıl seslenmelisiniz? 

Caddeleri, bulvarları, AVM’lerin tuvaletlerini, kaldırımları, her yeri kaplayan bir markalar savaşı karşısında artık hissizleşen insanlara nasıl ulaşmalısınız? 

Önce şu aşağıdaki analizi bir okuyun. 

Artık en mahrem alanımız olan evimizde de cirit atıyorlar. 

Televizyonu, radyoyu açtığımız anda renksiz, ruhsuz, anlamsız bir reklam bombardımanı ruhumuzu esir almaya çalışıyor. 

Aklını biz sıradan fanilerin cebindeki para ile bozmuş “kapitalist dilenciler ordusu” adeta yalvarmaya başlıyor. “Oku” emrini, “kazan” diye dönüştüren finansal tarikatlar havamızdan, suyumuzdan, ormanımızdan, ruhumuzdan kâr damıtmak için her şeyi yapıyor. 

Bıktık!

Sanatın, sporun, iyiliğin, aşkın, kutsal bilinen her değerin, geleneklerin, özel günlerin, her şeyin finansal imbiklerde kan ve ter ile damıtılmasından ve markaların kasalarına kâr olarak süzülmesinden bıktık! 

Ürünlerin allanıp pullanarak bizlere birer mucize gibi yutturulmasından sıkıldık.

Klonlanmış gibi tıpa tıp aynı otomobillerin, evlerin, otellerin, turların, içeceklerin, giysilerin, traş kremlerinin, diş macunlarının ve daha milyon tane ürünün gece gündüz önümüzden bir resmi geçit yapar gibi geçmesinden bunaldık. 

Kafası dumanlı metin yazarlarının yalapşap yazıverdiği abuk sabuk sloganlar, şişirilmiş palavralar yetti artık. Şundan emin olabilirsiniz, hiç birisine inanmıyoruz. 

Bedeli yeryüzünün cehenneme dönmesi olan bu ölçüsüz üretim/tüketim döngüsünün bir yerinden kırılması gerektiğine yürekten inanıyoruz. 

Aşırı tüketmek hayatı tüketmektir

“Daha çok üretin… daha çok tüketin… daha çok çalışın… daha çok gezin… daha çok satın alın…” cümleleri artık bu güzel hayatın ölüm fermanı gibi karışıyor toprağımıza, suyumuza…

Seçeneksiz, bilgisiz, habersiz olduğumuz yıllar boyunca bu kurguyu sürdürdünüz. Ne yaptığınızı çözemedik. Sizleri, hayatın biz fanilere sunduğu özel bir armağan gibi gördük. 

Ve artık geçmiş olsun! Bayanlar baylar, şundan emin olun, gelecek sizin ve sizin dayattığınız bu vahşi üret/tüket sarmalının değildir. 

Dünya artık çok küçük. Bir dağ başında insana, hayvana, doğaya yaptığınız zulüm birkaç dakika içinde dünyanın her tarafına yayılabiliyor. Sınırlar ötesi öfkeyi ve hesap sorma iradesini tetikleyebiliyor. 

Bizlere, ne pahasına olursa olsun üretmemizi ve durmadan tüketmemizi emreden kutsal vahyin miadı doldu, doluyor, bilesiniz. 

Artık gönüllülük ön plana çıkacak

Bundan böyle artık bu işler gönüllülük temelinde yürüyecek. 

İnsanlar gönüllü oldukları ve sevdikleri için üretecekler. Yine insanlar gönüllü oldukları, sevdikleri ve saygı duydukları için tüketecekler. 

Artık sadece aklımızı, ruhumuzu, beş duyumuzu tavlayabilen ürünleri seveceğiz.

Hayallerimize, beklentilerimize, uykularımıza dalma döneminiz bitti. 

Reklamlarınız, yapay tatlarınız, tüketme içgüdümüzü adeta sonsuz bir katsayı ile döndüren antik pazarlama numaralarınız ile tarihin eski eserler müzesine yolculuğunuz başladı.

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Instagram

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanAdil Gürkan
Takip et:
1956’da Mengen Hacıahmetler Köyünde doğdu. İlköğrenimini Mengen Cumhuriyet İlkokulunda tamamladı. Darüşşafaka Liseli olmakla gurur duyar. Hacettepe Üniversitesinde turizm ve işletme eğitimi aldı. Turizm ile ilgili olarak ABD- AH & MA Eğitim Enstitüsünden otelcilik diploması vardır. 1987 yılından bu yana turizm ve otelcilik sektöründedir. Genel olarak otel zincirlerinde ve 5 yıldızlı otellerde gelişen kariyerinde Genel Müdürlük yaptı. Bu gün itibarıyla Türkiye’nin büyük bir turizm grubunda Kurumsal İletişim ve Eğitim Direktörü olarak çalışmaktadır. Mutfak, bisiklet, şiir, roman, tarih ve arkeoloji, Anadolu otları, mantarları ve orman meyveleri özel ilgi alanındadır. Yaz ve kış denize girmek, uzun mesafe bisiklet sürmek tutkusudur. Hepsinden önemlisi, insan, hayvan ve doğa sevdalısıdır. Ütopyası, savaşsız, sömürüsüz, şiddetsiz bir dünyadır. Yazılarında genellikle insanı gülümsetmeye yönelik mizah kullanır. İnsanları güldürmek iyidir…
Önceki Makale Dünya Kız Çocukları Günü
Sonraki Makale Çevre gürültüsü ve kalp sağlığımız

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

Gıda güvenliğimiz tehlikede mi?

Yıldırım Aktuğan
13 Ekim 2025
*Serbest Kürsü

İki sessizlik arasında Orta Doğu

Metin Duyar
13 Ekim 2025
EditörSerbest Kürsü

İnsan adaleti mi doğa adaleti mi?

Tijen Zeybek
12 Ekim 2025
Serbest Kürsü

Erdem, cehalet ve ihtiras

Melek Ay
12 Ekim 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?