Pazartesi, 27 Eki 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Günlük

7 soruda ‘karakutu’

Medya Günlüğü
Son güncelleme: 4 Şubat 2025 20:01
Medya Günlüğü
Paylaş
Paylaş

Geçmişten bugüne havacılık alanında yaşanan gelişmeler sayesinde uçak yolculukları çok daha güvenli hâle geldi.

Öyle ki istatistikler de dünyanın en güvenli ulaşım yönteminin hava yolu olduğunu söylüyor. Buna rağmen farklı ülkelerde çok sayıda yolcunun hayatını kaybettiği üzücü uçak kazaları yaşanabiliyor. Kazanın neden kaynaklandığıyla ilgili incelemelere ise -ismiyle tezat şekilde- karakutular ışık tutuyor. Peki karakutu ne zaman ve nasıl icat edildi? Karakutunun mucidi kim? Karakutuya hangi veriler kaydediliyor? Karakutuların gerçek rengi ne? Gelin şimdi karakutunun icat hikâyesine ve çalışma mekanizmasına birlikte bakalım.

1-Karakutu nedir?

1-Uçak yolculukları sırasında uçuşla ilgili verilerin kaydedildiği araçtır. Kaza sonrasında kazaya yol açan etmenlerin belirlenmesi için kullanılır.

2-Karakutulara hangi veriler kaydedilir?

2-Karakutular uçuş veri kayıt cihazı (FDR) ve kokpit ses kayıt cihazı (CVR) olmak üzere iki cihazdan oluşur. FDR 25 saatlik hız, zaman, rota, irtifa, motor gücü gibi çeşitli verileri tutarken, CVR son iki saat içerisinde pilotların kendi aralarında yaptığı konuşmaları, hava trafik kontrol kulelerindeki görevlilerle yaptıkları telsiz konuşmalarını ve kokpit içindeki sesleri kaydeder.

3-Gerçek rengi ne?

3-İsmi nedeniyle karakutuların renginin siyah olduğunu düşünülebilirsiniz fakat yanılıyorsunuz. Karakutular kaza sonrasında kolayca fark edilip bulunabilmelerini sağlamak amacıyla turuncuya boyanır. Karakutulara neden bu ismin verildiğiyle ilgiliyse net bir bilgi yok.

4-Karakutular uçağın neresinde bulunur?

4-Karakutular genellikle kaza sırasında uçağın en az darbe alan bölümü olan kuyruk kısmında bulunur.

5-Hangi malzemelerden üretilir?

5-Karakutular alüminyum ve paslanmaz çelikten üretilir. Aynı zamanda üretimlerinde farklı yalıtım malzemeleri de kullanılır.

6-Ne kadar sağlamdır?

6-Karakutular 3.400 g kuvvetine, 1.000 derece sıcaklığa ve suyun 6.000 metre altındaki basınca dayanacak şekilde üretilir.

7-Uçak kazasından sonra nasıl bulunur?

7-Uçakta bulunan sensörler çarpmadan sonra etkin hâle gelir ve sinyal yaymaya başlar. Bu vericiler sayesinde uluslararası arama ve kurtarma uyduları enkazın ve dolayısıyla karakutunun yerini belirler. Ancak bu vericiler suyun altında sinyal gönderemez. Bu nedenle karakutulara enerjisini bataryalardan alan ve suyun altında 30 gün boyunca 2-3 km uzaklığa ses dalgaları yayan ayrı bir mekanizma yerleştirilir.

Karakutunun icadı

1949 yılında İngiliz havacılık firması De Havilland dünyanın ilk jet uçağı olan Comet’i yolcuların hizmetine sundu. Hızlı ve konforlu olan Comet halkın beğenisini kazandı ancak 1952’den itibaren farklı zamanlarda yedi yolcu uçağı düştü ve özellikle son iki uçak kazasında kazaya neyin yol açtığına dair tanık ya da ipucu bulanamadı.

O dönemlerde bazı askeri test uçaklarında, uçuş verilerini manyetik bantlar üzerine kaydeden cihazlar bulunuyordu ancak bu cihazlar ticari uçaklarda veya kaza soruşturmalarında kullanılmıyordu. Zaten çok da sağlam değillerdi. Ses kayıt cihazları ise hiç kullanılmamıştı.

Avustralya Savunma Bakanlığına bağlı Havacılık Araştırma Laboratuvarları’nda (ARL) çalışan bilim insanı David Warren, bir uçak kazasında çarpmadan önceki son dakikalarda neler olduğunun bilinmesinin, kazanının nedenini belirlemeye çalışan uzmanlara yardımcı olacağını düşünüyordu. Çünkü uçakla ilgili yolunda gitmeyen bir şey varsa bunu en iyi o uçağı kullanan pilotlar bilebilirdi. Bu yüzden uçaklarda çarpışmaya dayanıklı, uçuş verileriyle birlikte kokpit konuşmalarını kaydedecek bir kayıt cihazı kullanılması önerisinde bulundu. Warren 1957 yılında konuyla ilgili bir rapor ve bir de prototip hazırladı. Ancak üst kademedeki yöneticiler, Avustralya’da çok az uçak kazası gerçekleştiğini, bu cihazları uçaklarda kullanmanın maliyetli olacağını, ayrıca bu cihazın “casus” gibi görülüp hoş karşılanmayacağını söyleyerek Warren’ın talebini reddettiler.

Bir yıl sonra ARL’yi ziyaret eden İngiliz Hava Tescil Kurulundan Sir Robert Hardingham, Warren’ın geliştirdiği karakutu prototipini inceledi. Karakutudan etkilenen Hardingham, Warren’i İngiltere’ye davet etti. Warren’in cihazı İngiliz havacılık uzmanları tarafından ilgiyle karşılandı. Bunun üzerine Warren sivil uçaklarda uçuş kayıtlarının zorunlu hâle getirilmesi için çalışmaya başladı.

Avustralya’ya dönüşünde ARL bu kez kendisine tam destek verdi. 1962 yılında karakutunun prototipi iyileştirilerek ön üretim aşamasına geçildi. Bu süreçte karakutunun hem kayıt alma ve saklama özellikleri daha verimli hâle getirildi hem de cihaz yangına ve darbeye dayanıklı bir kasanın içerisine yerleştirildi. Karakutuyu uçaklarda zorunlu hâle getiren ilk ülke 1963 yılında yine Avustralya oldu. ARL ve Warren geliştirdikleri karakutu için herhangi bir patent başvurusunda bulunmadı. Böylece karakutunun diğer ülkelerde kullanımının yaygınlaşmasının önü açılmış oldu.

Karakutuların geleceği

Her ne kadar çoğu kazada karakutulara ulaşılsa da bazı uçak enkazındaki karakutulara ve içindeki verilere sağlam şekilde ulaşmakta zorluklar yaşanabiliyor. Bu nedenle yenilikçi karakutular üzerinde çalışmalar yapılıyor. Örneğin kaza esnasında uçaktan fırlayan karakutular, hem ses hem de görüntü kaydı yapan karakutular, verileri uydular üzerinden anlık olarak ileten karakutular bu çalışmalardan bazıları.

Yazımızı küçük bir notla sonlandıralım. Bugün karakutunun geliştirilmesinde, uçaklarda kullanımının zorunlu hâle getirilmesinde ve bu sayede önceki uçak kazalarından elde edilen verilerle muhtemel birçok kazanın önüne geçilmesinde büyük katkısı olan David Warren’ın babası -trajik şekilde- bir uçak kazasında hayatını kaybetmişti.

(Mehmet Sığırcı, bilimgenc.tubitak.gov.tr)

Fotoğraf: nbcnews.com

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
Önceki Makale Yapay zekâ ‘sabun köpüğü’ mü?
Sonraki Makale Evdeki kibar ‘dev’

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

GünlükManşet

Dijitale ‘Cumhuriyet’ damgası

Medya Günlüğü
27 Ekim 2025

Mehmet Şüküroğlu çiziyor

Mehmet Şüküroğlu
27 Ekim 2025
GünlükManşet

Dili özenli kullanmak

Medya Günlüğü
27 Ekim 2025
GünlükManşet

İnternet neden yavaş?

Medya Günlüğü
27 Ekim 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?