AKP Genel Başkanı Erdoğan partisinin grup toplantısında “Milli Mücadele sırasında Türkiye’deki Kuvayımilliye ne ise Hamas da işte odur” demiş. Erdoğan’ın bu sözleri üzerine Hamas “Erdoğan’ın sözlerinden gurur duyduk” açıklamasında bulunmuş.
Türkiye- İsrail ticari ilişkilerinin gündemde olduğu bir dönemde AKP Genel Başkanı bu konuşmayı yapıyor. İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarının devam ettiği bir dönemde, Türkiye’nin İsrail ile devam eden ticari ilişkilerinin yoğun tepkiyle karşılandığı bir dönemde yapılıyor bu konuşma. 31 Mart seçimlerinde AKP’nin yenilgisinin nedenleri arasında İsrail ile ticari ilişkilerinin de gösterildiği bir dönemde yapılıyor bu konuşma.
Hamas tarafından memnunlukla karşılanan bu benzetmenin kamuoyunda büyük tepkiyle karşılandığı görülüyor. Hamas’ın veya resmi adıyla İslami Direniş Hareketi’nin Filistinli paramiliter bir örgüt ve Sünni İslamcı bir siyasi parti olduğu anımsatılarak, Hamas’ın Atatürk’ün önderliğinde gerçekleşmiş olan Ulusal Kurtuluş Mücadelemizle karşılaştırılmasını anlamanın mümkün olmadığı vurgulanıyor.
CHP Istanbul Milletvekili emekli Büyükelçi Namık Tan, “Kuvayımilliye’yi Hamas ile bir tutmak Cumhuriyet tarihine ihanettir. Şiddetle kınıyorum” şeklinde bir paylaşım yapmış sosyal medyada.
Hamas’ın uluslararası toplumca terör örgütü olarak tanındığını anımsatanlar, AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın bu anlaşılmaz benzetmesine siyasilerin tepki göstermesi çağrısında bulunuyorlar, “Nutuk’u herkes okumalı ” diyorlar. Erdoğan’ın 30 Ocak 2018’de Özgür Suriye Ordusu için de “Kendi vatanlarını korumak için bir araya gelip organize olmuş, bizim de desteklediğimiz, tıpkı Ulusal Kurtuluş Savaşımızdaki Kuvayımilliye güçleri gibi sivil oluşumdur” dediği bu çerçevede hatırlatılıyor.
Kamuoyunda da vurgulandığı gibi, Hamas ile Kuvayımilliye birbirine benzemez. Aynı kefeye konulamaz. Aynı cümle içinde anılamaz. Kuvayımilliye bizim Milli Mücadele Destanımızdır. “Kuvayımilliye neyse Hamas’ın da o olduğu sözü” kabul edilemez. Bu ifadeler Türk tarihini ve milli mücadeleyi bilmemek demektir. Partisine karşı yöneltilen eleştirileri, tepkileri karşılamak amacıyla sarf edildiği düşünülen bu sözler, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yürütülen Milli Kurtuluş Mücadelemizin önemini, değerini bilen insanlarımızı üzmüştür, incitmiş, öfkelendirmiştir.
Erdoğan aynı konuşmasında “bunu söylemenin bir bedeli olduğunun da farkındayım. Ne suikast girişimlerinize ne de darbe kalkışmalarınıza boyun eğmeyeceğiz” diyor. Eski İYİ Parti Milletvekili, Emekli Büyükelçi Ahmet Erozan, sosyal medyada bu sözlere atıfla” Biden… Bize değil 9 Mayıs görüşmesi öncesi aslında sana söylüyor galiba” demiş.
Erozan, Erdoğan’ın Mayıs başında ABD’de Biden ile planlanan görüşmesine gönderme yapıyor. İsrail’e tam desteğini veren ABD’nin Hamas’a ne gözle baktığı biliniyor. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, AKP Genel Başkanı sıfatıyla yaptığı bu tür konuşmaları dış temaslarında gündeme getirilir mi, yoksa iç politika çıkışları olarak değerlendirilip umursanmaz mı bilinmez.
Ancak ülke içinde tepkilere yol açtığı kuşkusuz. 31 Mart yenilgisinin yaralarını sarmaya çalışan AKP’nin, seçim öncesi gözlenen stratejik hatalarının benzerlerin seçimlerden sonra tekrarlamaması tavsiye olunur.