Tefecilik Türk Ceza Kanununda 2 ila 5 yıl hapis cezası gerektiren ciddi bir suçtur.
Daha çok suç veya kayıt harici ticaretin finansmanı için bankacılık sistemine ulaşamayan insanlar tarafından kullanılır. Burada kazançlar o kadar yüksektir ki faizlerin çok da anlamı yoktur.
Şimdi mevcut örneğimize gelelim…
Seçil Erzan tecrübeli bir bankacı, “faiz vereceğim” diye paraları toplayıp sonra da hiçbir yatırım yapmadan paraları faiz diye ödemesi beklenemez, muhakkak bir şekilde yatırım yapmıştır.
Hiçbir şey yapmasa mevduat faizine yatırabilirdi ancak kamuoyuna yansıyan bilgilerden Seçil Erzan’ın paraları toplayıp mümkün olduğu kadar faiz verdiği, sonra da para ödeyemez duruma düştüğü gibi komik bir durum ortaya çıkıyor ki bu ortalama zekâya sahip biri için kabul edilebilir değil.
Eğer Seçil Erzan parayı almış ve bir takım riskli ürünlere yatırmış ise bunların muhakkak kaydı vardır, kendisinin ve yakınlarının hesapları incelendiğinde ortaya çıkacaktır. Eğer paralardan iz yok ise yasa dışı işlere yatırıldığını veya yasa dışı iş yapanlara borç verildiğini ve sonuçta battığını düşünebiliriz.
Olay basit değil, kimin mağdur kimin suçlu olduğu belli değil, burada yapılması gereken parayı bulmaktan geçiyor. Eğer Seçil Erzan parayı ne yaptığını anlatmıyor ise kesinlikle korkuyordur. Para sadece kayıt harici yatırımlarda kaybolur, yasal yollardan parayı kaybedebilirsiniz ama yok olmaz, başka insanların serveti artar.
Bu durumda “kârlı” olduğu söylenen insanların o kârları nasıl elde ettikleri de araştırılmalı.
55 milyon dolardan bahsediyoruz, çok büyük para.