Galatlar, bir zaman tarih sahnesinde yer almış, sonra da aniden kaybolmuş bir topluluk değildir. Bugün hâlâ varlıklarını sürdürmekteler. İrlandalılar ve İskoçyalıların büyük bir kısmının atası olan Keltler, tarihi Galat topluluğu ile aynı soydan gelir.
Bunun dışında, çizgi roman Asterix’ten bildiğimiz, Sezar’ın belalısı Galyalılar da aynı soydur. Roma İmparatorluğu zamanında tüm Fransızlara Galyalı deme alışkanlığı yerleşti. Oysa Galyalılar, Fransız nüfusu içinde hiçbir zaman çoğunluğu oluşturmadı. Öte yandan Yunancada bugün hâlâ Fransa’ya “Galia” denir.
Ayrıca, Britanya’nın Wales bölgesinde Galat-Kelt mirası hâlâ güçlüdür ve geçen yıl kral oluncaya kadar Prens Charles aynı zamanda Galler Prensi’ydi. Bu unvan şimdi oğlu William’a geçti.
Kelt dili ve adı
Hint-Avrupa dil ailesinin Avrupa’daki ana dalları Cermen dilleri, Roman dilleri, Slav dilleri ve Kelt dilleridir. Kelt dilleri günümüzde yalnızca İrlanda, İngiltere, İskoçya, Fransa ve Belçika’nın bazı köylerinde konuşulmakta. Belçika’nın adı Belgae (özgürler ülkesi anlamında) Kelt dilinden gelir.
Kelt adının evrimi şöyle: Kault > Gault > GALLAT > KELT.
Söylenceye göre Kelt sözü Keltlerin kendi dilinde “yaşlı büyücü kadının soyundan gelenler” anlamını taşımaktaymış. Başka bir söylenceye göre ise, M.Ö. 6. yüzyılda kendilerine verdikleri ad “Kault” olmalı. Bu söz “Ormanda Gizlenenler” anlamına geliyormuş.
“Coğrafya Bilimin Babası” olarak bilinen Miletli hemşerimiz Hekataios, M.Ö. 6. yüzyılda onları “Keltoi” olarak adlandırıyor. Tarih Bilimin Babası” olarak bilinen Bodrumlu hemşerimiz Herodot da M.Ö. 5. yüzyılda “Keltoi” adını kullanıyor.
Latinler “Gallus” adını kullanmayı uygun görürken, İngilizlerin ataları “Gal” ya da “Galle” demiş. Hellenistik dönemle birlikte Yunan kaynaklarında “Gaullae” adı duyulur. Yaşadıkları bölgeye ise “Gaullateia” denir.
Anadolu’da Keltler
Yunan kaynaklarının çoğu Keltleri “acımasız, yağmacı, barbar bir kavim” olarak tanımlar. Belli ki, Yunanlılar M.Ö. 320’lerde Balkanlara gelen Keltlerden çok çekmişler.
Daha sonra 20 bin kadar Kelt, M.Ö. 280’lerde Gelibolu üzerinden Anadolu’ya girdi ve Frigya kültür bölgesine yerleşti. Fakat bir bölümünün Gelibolu’da kaldığı anlaşılıyor. Gelibolu’nun adı “Gallu-Poli” > “Keltler Kenti” demektir.
Eskişehir, Kütahya, Bilecik ve kısmen Isparta ve Afyon’u içeren yeni yurtlarında devlet kurup örgütlü yaşamak yerine, konargöçerliği sürdürdüler. Yunanlı kaynakları haklı çıkarırcasına çevre halkalara saldırı ve yağmalar gerçekleştirdiler. Ekonomileri neredeyse tümüyle fetihçiliğe dayanıyordu. Bu yolla Anadolu’nun içlerine kadar ilerlediler. Ankara, Çorum, Kırıkkale, Yozgat, Sivas ve tüm Kapadokya’ya yayıldılar. Birçok kenti haraca bağladılar.
Tarihsel kaynaklarda Keltlerin fiziksel karakteristikleri şöyle tanımlanır:
“Uzun ve küt burunlu, pala bıyıklı, kalın kaşlı, yanakları çilli, saç, bıyık ve sakalları kızıldır.”
Türkiye’de bu tanıma tam tamına uyan bir halk var: Poşalar ya da diğer adıyla Lomlar. Genetik araştırma yapılabilseydi Poşaların Kelt soylu olduğu ortaya çıkarılabilirdi. Tarihi Ermeni coğrafyasında yaşamış ve Ermeni Apostolik inancını benimsemiş olsalar da, kişisel kanım onların Ermenileşmiş Keltler olduğu yönündedir.
“Her Kelt kızıl değildir ama her kızıl Kelt’tir” derler. Kimde kızıl saç ya da kızıl bıyık-sakal görürsek, o kişide az ya da çok Galat genleri bulunması çok büyük olasılıktır.
Galatların izleri
Galatlar ya da günümüzdeki adıyla Keltlerin bazı izleri günümüze kadar ulaşmıştır:
• M.Ö. 278’lerde Galatlar Ankara’yı kurdu: Ankyra > Angora > Ankara
• “Galatasaray”daki “Galata” sözü de Keltlere dayanır. Hristiyanlığı benimseyen Keltlerin Bizans’a yerleşmesi için Pera sırtları tahsis edilir ve oraya “Galateia” denir. O da zamanla Galata’ya dönüşür, Nova Roma’nın 13. mahallesi olur
• Bundan dolayıdır ki, kuleyi Galatlar değil Cenevizler inşa etmiş olmasına karşın “Galata Kulesi” denmektedir
• Bazı kaynaklar, Roma döneminde Galata’da kurulmuş bir değirmenden dolayı Galata adını Galeta’ya bağlamaya çalışır. Oysa Galata terimi Galeta unundan gelmez. Galeta sözü İtalyancada küçük kum taneleri biçimindeki ekmek kırıntılarını tarif eder. Kaldı ki galeta unu da zaten ekmek kırıntılarından elde edilir.
• Romanya’da bir liman kenti olan Kalas’ın adı Galati sözünden evrilmiştir. Türkçedeki “kalas” sözü oradan gelir
Galatlar nasıl önceleri Helenleştiyse, sonraki çağda da Anadolu halkları gen havuzunda erimiş ve kaynaşmış olsalar gerek.
halilocakli@yahoo.com