Çin, çeyrek asrı aşkın bir süredir dünyanın en yüksek ekonomik büyüme oranlarından birini koruyarak sadece birkaç on yıl içinde 800 milyondan fazla insanı yoksulluktan kurtarmaya yardımcı oldu.
Ülke, dünyanın en büyük ihracatçısı ve Japonya, Almanya, Brezilya ve diğer birçok ülkenin en önemli ticaret ortağıdır. Ayrıca yuan, 2016 ortasından bu yana dünyanın en istikrarlı para birimleri arasında yer almaktadır. Piyasa döviz kuruna göre ABD’den sonra en büyük ikinci ekonomiye ve satın alma gücüne göre en büyük ekonomiye sahiptir. Yine de yuan, büyük bir küresel para birimi olarak geride kalıyor. Şubat 2022’de Ukrayna’da başlayan savaş bunu değiştirebilir.
Çin uzun zamandır yuanı küresel bir güç haline getirmek istiyor ve son yıllarda bunu yapmak için önemli çabalar sarf etti. Örneğin, Çin hükümeti yuan cinsinden sınır ötesi ödemeleri kolaylaştırmak için 2015 yılında Sınır Ötesi Bankalararası Ödeme Sistemini başlattı. Üç yıl sonra, 2018’de, ihracatçıların yuan cinsinden petrol satmasına izin vermek için dünyanın ilk yuan cinsinden ham petrol vadeli işlem sözleşmelerini başlattı. Çin aynı zamanda hükümetin ve devlet kontrolündeki işletmelerin düzinelerce gelişmekte olan ülkeye kredi vermesiyle belki de dünyanın en büyük alacaklısı haline geldi.
Bu çabalar sayesinde, yuan şu anda dünyada en çok işlem gören beşinci para birimi. Bu, 2001’deki 35. sırasına göre olağanüstü bir yükseliş. Yuan aynı zamanda, 2011’in başlarındaki 30. sıradan Nisan 2023 itibarıyla küresel ödemeler için en aktif olarak kullanılan beşinci para birimi. Sıralamalar yine de yanıltıcı olabilir. Yuan’ın ortalama işlem hacmi hala ABD dolarının 10’da birinden az. Ayrıca, diğer para birimlerine karşı çok az işlem yapılırken, neredeyse tüm işlemler ABD dolarına karşı yapıldı. Küresel ödemeler söz konusu olduğunda, dolar için %42,7 ve euro için %31,7 ile karşılaştırıldığında yuanın gerçek payı yalnızca %2,3’tür. Yuan ayrıca 2022’nin sonunda dünya döviz rezervlerinin %3’ünden azını oluştururken, dolar için bu oran %58 ve euro için %20’dir.
(Fatih Beyaz, tasam.org)
Makalenin devamını okumak için tıklayın