Siddhartha Gautama, M.Ö. 6 veya 5. yüzyılda Hindistan’da yaşadığı tahmin edilen ve Budizm’in kurucusu olduğu düşünülen din adamıdır.
Din özünde yol demektir. “Buda” (Buddha) ise bir lakap olup kendisine ölümünden sonra atfedilmiştir ve tarihin akan sürecinde hem kendisi hem de ona inanan ve bir yol göstericisi olmadan kendiliğinden uyanan herkes için kullanmıştır.
“Buddha” Sanskrit dilinde “uyanmak, idrak etmek, bilinçlenmek” anlamına gelen “budh” fiilinin geçmiş zaman kipidir. “Uyanmış, idrak etmiş, bilinçlenmiş” anlamına gelir.
Tanrı birliğini, din birliğini ve insanlığın birliğini vurgulayan Bahailikte ise peygamber olduğu var sayılmıştır.
Aslında gelmiş, geçmiş tüm felsefe, öğreti ve dinler hep aynı kaynağa ve hep aynı döngüye vurgu yapıyor.
Meselemiz düştüğümüz bu yerden tekrar yükselebilmek.
Tekrar yükselebilmek için “Buda”yı aşan “Buda” yaratmak hepimiz için mümkün.
Bunun için tüm öğretiler zihin üzerine çalışmanın önemine vurgu yapar. Çünkü zihin ilahi ile insan arasındaki duvardır.
Bu duvarı kaldırma yöntemleri kutsal bir Hindu metin olan “Bhagavad Gita”da anlatılır.
“Bhagavad Gita” 700 vecizesi ile “Mahabharata” destanının bir parçasıdır. Bu destan ilahi olarak hitap edilen “Krişna” ile korkusuz ve yenilmez bir okçu olan “Ajuna” arasındaki diyalogları içerir. “Krişna”nın yönlendirmesiyle, kendi akrabaları ile savaşa girmeye zorlanan “Ajuna”nın aslında “zihni ile yaptığı savaş” ile yaşamla ilgili pratik ve tüm gerekli bilgiyi edinmesini anlatır.
“Bhagavad Gita” da anlatılan bu savaşın, savaş arabalarının, savaş atlarının, aslında “sembolik” olduğunu düşünülür. Arabacı bilinçtir, atlar kamçılanan isteklerdir, savaş yaşamdır, tekerlek zamandır, araba beden ve arabanın sahibi ise “ben”dir.
Bu kitapta beni çok etkileyen şöyle bir diyalog bulunmaktadır:
“Krishna”, “Ajuna”ya “Eğer inandığın yolda ben bile sana engel oluşturuyorsam beni bile öldür” der.
Peki, biz sevgi yerine korku temelli aldığımız ilahi öğretimizde daha yolu (din) doğru anlayamamışken nasıl engellerimizi aşabileceğiz?
Düştüğümüz yerden kalkabilmek için zihnimizdeki tozlu, ağır, paslı örtüleri nasıl kaldıracağız?
Elbette kendi zihnimizin sorumluluğunu alarak.
Haftaya “Siddharta”nın “Buda” olma yolundaki hikâyesinde birlikte bu aşkınlığın izlerini takip edebiliriz.
Kimbilir belki “Buda”yı aşan “Buda”yı yaratabiliriz.
Namaste…