ChatGPT, kullanıma sunulduğundan bu yana çok sayıda kullanıcının ilgisini çekmiş ve farklı alanlardaki olası uygulamaları ile gündeme gelmiştir.
Bunun üzerine PLA Daily bazı akademisyenlerden ChatGPT’nin orduda uygulanmasına dair değerlendirmelerini talep etmiştir. Üç farklı yazarın üç makalesi, ChatGPT uygulamasının çeşitli yönlerini vurgulamaktadır.
İlk makalede Hu Xiaofeng, ChatGPT’nin ordudaki uygulaması ve önemini kaleme almıştır.
Makalede öne çıkan notlar şunlardır:
Hu’nun temel argümanı, ChatGPT’nin askerî alandaki rolü ve etkisinin göz ardı edilemeyeceğidir. Özellikle geleceğin bilgi tabanlı ve akıllı savaşındaki uygulaması düşünülürse, ChatGPT “komutanın karar verme yeteneğinde niteliksel bir atılım” sağlayabilir. Ancak Hu, ChatGPT’nin askerî alandaki etkisinin ne hafife alınması ne de abartılması gerektiğinin farkındadır.
Geleceğin savaş alanı; personelin savaş alanında güçlü istihbarat toplama yeteneklerine ve neredeyse gerçek zamanlı bilgi algılama yeteneklerine sahip olmasını gerektirecektir.
Geleceğin “bilgi-odaklı” ve akıllı savaşında ChatGPT veri analizi ve karar desteği; doğal dil işleme ve büyük savaş alanı bilgilerini işleme gibi temel görevler için kullanılabilir. Bu durum komutanların karar verme becerilerine niteliksel bir atılım getirecektir.
ChatGPT, mesleki eğitim sonrasında diğer sistemlerle birleştirilirse, eğitim senaryosu hazırlama, savaş planı oluşturma, savaş planı düzenleme, eylem planı taslağı hazırlama, tatbikat sonucu yorumlama vb. daha karmaşık görevler için kullanılabilecektir.
ChatGPT gelecekte sürekli olarak geliştirilmeye devam ederse, savaş planı analizi ve kriz müdahale planı değerlendirmesi gibi daha üst düzey görevlere de katılabilir. Dolayısıyla, ChatGPT’nin temsil ettiği en son yapay zekâ teknolojisinin askerî alanda da uygulanması kaçınılmaz olacaktır.
Bilişsel alandaki uygulamalar: Hu, ChatGPT teknolojisinin sahte haberler, sahte e-postalar üretmede ve hatta dezenformasyon amaçlı insan dili stillerini taklit etmede veya ağ saldırılarında kullanılabileceğini belirtmektedir.
Akıllı teknoloji mutasyonları: Hu, ChatGPT gibi büyük ölçekli model teknolojisinin “temel” olarak bir dizi akıllı teknoloji mutasyonunu tetikleyip henüz durgun olan birçok akıllı teknolojide atılımlar yapabileceğini belirtmektedir. Örneğin, “AlphaGo” gibi bir derin öğrenme teknolojisi ile birleştirilmesi ve aynı zamanda komuta karar kontrol sisteminin yükseltilmesine yol açması da mümkündür.
Askerî istihbarat alanındaki boşluklar: Yüksek teknoloji askerî uygulamalar dünyasında her şey toz pembe değildir. Hu, askerî istihbarat alanındaki; savaşta “güçlü çatışma gereksinimi”, “yüksek gerçek zamanlı talep”, “yüksek karmaşıklık” ve “belirsizlik” gibi doğal sorunlara dikkat çekmektedir. Hu’ya göre mevcut teknik imkanlar; “örnek eksikliği”, “yetersiz veri”, “yetersiz açıklık” ve “paylaşım zorluğu” gibi sorunların üstesinden gelmek zorundadır.
Ayrıca Hu Xiaofeng, algoritmik savaş kavramının ABD ordusu tarafından hâlihazırda nasıl araştırıldığını şu ifadelerle belirtmiştir:
“ABD ordusu 2017 gibi erken bir tarihte ‘Algoritmik Savaş’ kavramını ortaya attı. Ardından, ‘Algoritmik Savaş için İşlevler Arası Ekip’ kurdu, ‘Kod Projesi’ni başlattı ve yapay zekâ, büyük veri, makine öğrenimi gibi ileri teknolojilerin ABD ordusunun savaş sistemine hızlı entegrasyonunu aktif şekilde teşvik etmek için Google, Amazon ve Microsoft gibi iş devlerinin katılımını sağladı.”
Sırada, Zhao Jingxuan tarafından yazılmış kısa bir makale bulunmaktadır. Zhao, eski Roma mitolojisi “Janus”u hatırlatmıştır. O, kapıların, geçişlerin, girişlerin, dualitenin tanrısıdır. Janus’un iki yüzü olduğu varsayılırken; ön yüzü geleceğe, arka yüzü geçmişe bakmaktadır. Savaş ve barış tanrısı olarak da bilinmektedir.
(tasam.org)
Makalenin tamamını okumak için tıklayın