Yerkürede yaşamış veya yaşayan gelmiş geçmiş en büyük canlıyı merak ediyor musunuz?
Aklınıza ilk gelenler balinalar olacaktır ama yanılıyorsunuz. Balinanın ağırlığını yetersiz bulanlar ise hemen “dinozorlardır” diyecek.
Bu da yanlış yanıt oldu.
Canlı deyince niye aklınıza hemen hayvanlar geliyor, bitkiler canlı değil mi?
Peki bitkilerin en büyüğü ne kadar ağırlıkta olabilir?
Soru sormayı keseyim de anlatmaya başlayayım.
Şu ana dek bulunmuş fosil kayıtlarına göre altı metrelik yüksekliğe, 37 metrelik uzunluğa ve 69 tonluk ağırlığa sahip Patagotitan mayorum karada yaşayan en büyük hayvandı. Adından da anlaşıldığı gibi bu bir dinozordu. Tabii daha büyük bir fosil bulunursa o başka.
Şimdi de bitkiler dünyasına göz atalım.
115 metre 55 santimlik boyuyla bir sahil sekoyası olan Hypeiron en büyük ağaç unvanına sahip. 530 metreküp odun içeriğine sahip olduğu belirtilen Hyperion bu haliyle 508 ton geliyor. (Bir metreküp odun 0,96 ton hesabıyla yapıldı.)
Bu ağırlıkların ne kadar büyük olduğunu gösterebilmek için en büyük balina olan mavi balinalardan boyutları ölçülebilen en büyüğünün 33,5 metreyle 190 ton ağırlığa sahip olduğunu söylemek sanırım yeterlidir. Hyperion en iri mavi balinanın 2,67 katı ağırlığa sahiptir.
Ancaaak.
Başlıkta canlı demedim organizma dedim. Organizmanın sözlük anlamı canlı bir varlığı oluşturan organların tümü. Yani organizma denince tek bir gövdeye ve kollara/dallara sahip bir şey düşünmeyin.
Aynı köke sahip olan bir canlı olarak anlayın yani. Tek bir köke sahip ama birden çok daha fazla gövdesi olan ağaçlar bütünü desem anlaşılacak mı acaba?
Sözü uzatmadan örnek üzerinden gitsem iyi olacak.
Pando nedir?
Pando, Latince bir sözcük ve “yaydım” * anlamına geliyor (1), tek bir canlı organizma olduğu keşfedilen en büyük organizmaya bu ad verilmiş. Bir tane kökten türeyen büyük bir yeraltı kök sistemine sahip olduğu varsayılan, tek bir titrek kavağın** ( Populus tremuloides ) oluşturduğu ağaç kolonisinin adı Pando. Koloni ABD Utah’ta, Colorado Platosu’nun batı ucunda bulunuyor. Pando 43,6 hektarlık bir alanı kaplıyor ve toplam ağırlığının 6.000*** ton olduğu tahmin ediliyor, bu da onu bilinen en ağır, canlı organizma yapıyor.
48 bin titrek kavak ağacı veya daha doğrusu gövdeden oluşan Pando 1976 yılında Jerry Kemperman ve Burton Barnes tarafından keşfedildi daha doğrusu tanımlandı. Ancak ona adını verenler Michael Grant, Jeffrey Mitton ve Yan Linhart oldu. 1992 yılında ağaç gövdelerini yeniden inceleyen üçlü ona Pando adını verirken dünyanın en büyük organizması olduğunu da ileri sürdü. Bu bölgede başka organizmalar da var ama bir hektar büyüklüğü aşamıyorlar.
Pando’nun yaşı konusundaki tahminler
Pando’nun yaşına ilişkin tahminler ise değişik olmakla birlikte son buzul çağından daha eski olmadığı konusundaki savlar daha tutarlı görünmekte.
Kuraklık, insani gelişme, otlatma ve yangın söndürme gibi faktörlerin bir kombinasyonu nedeniyle Pando’nun ne kadar süreyle yaşamını sürdüreceği tahmin edilemiyor. Western Aspen Alliance****, Amerika Birleşik Devletleri Orman Servisi ile iş birliği içinde bu organizmayı kurtarmak için çalışıyor. Pando’nun yeterli koruyucu çitin bulunmadığı bölgelerinde otlayan hayvanlar, Pando’nun ölürken mevcut eski gövdeleri tamamen değiştirecek kadar genç gövdeler geliştirmesini engelliyor. Genç gövdelerin devreye girmesindeki bu gecikme, 1980’lerde başladı ve suç katır geyiğine atıldı, ancak Pando aynı zamanda evcil sığırlar otlatılırken de sınırlı biçimde otlatmaya tabi tutuluyordu.
Gövdelerin ve köklerin kademeli olarak yer değiştirmesi nedeniyle, yaşı ağaç halkalarından belirlenemeyen Pando’nun bu nedenle yaşını 1 milyon yıla kadar çıkaranlar var. Ancak genellikle 80 bin yıllık bir yaş veriliyor, ancak bu iddia, rakam için bir kaynak gösteremeyen Orman Hizmetleri’nin buzul çağı sonrası tahminiyle tutarsız olan bir Ulusal Park Hizmeti web sayfasından kaynaklanmış. Geçtiğimiz birkaç yüz bin yılda Balık Gölü (Fish Lake) Platosu’nda tekrar tekrar buzullar oluşmuş ve Pando tarafından işgal edilen Balık Gölü Vadisi, son buzul çağında kısmen buzla doluymuş. Bu nedenle, yaklaşık 16 bin yıldan daha büyük yaşlar, “Pando’nun en azından Pinedale buzullaşmasından sağ çıkmış olmasını gerektirir; bu, Pando’nun yaşının mevcut genetik tahminleri ve Pando’nun yerel iklimindeki varyasyon modellemesi altında pek olası görünmeyen bir şeydir” deniyor. (1)
Kaliforniya’da bulunan Jurupa Meşesi (veya Hurungna Meşesi) de klon ağaçlardan biri ve 13 bin yaşında olduğu tahmin ediliyor. Yani bu ligde ikinci sırada. Meşe, 1990’larda botanikçi Mitch Provance tarafından keşfedildi. Bu koloni ancak orman yangınlarından sonra yanmış dalların verdiği yeni filizler aracılığıyla büyüyor.
Bir başka en eski klon İsveç’teki “Old Tjikko, Dalarna ili’nin Fulufjället Dağı sınırlarını içerisinde bulunan bir Norveç Ladini. 9.558 yaşındaki ladin halen dünyanın en yaşlı ağacı olarak kabul edilmekte. Old Tjikko yaşayan en eski Norveç ladini ve bilinen en eski üçüncü klonal ağaç.” (2)
En yaşlı ağaçlar
Ağaçlar konusuna girmişken devam edelim.
En büyük ağaçtan öte en yaşlı ağaç hangisidir acaba?
Tek ağaçların en yaşlıları hangisidir sorusu kolonileri dışarıda bırakır tabii ki. Kalifoniya ve Nevada’daki Great Basin bristlecone çam ağaçlarının yaklaşık beş bin yaşında olduğu belirtiliyor. Kaliforniya’da bulunan Methuselah adlı ağaç ispat edilmiş biçimde 4854 yaşında. Adını 969 yaşına kadar yaşadığı rivayet edilen ve böylece İngilizce dahil olmak üzere birçok Avrupa dilinde uzun ömür veya yaşlılık ile eşanlamlı hale gelen İncil’deki ata Methuslah’tan almıştır.
Aslında bundan daha yaşlı bir ağaç vardı. Prometheus adı verilen ağaç 1964 yılında o sırada henüz yüksek lisans öğrencisi olan Donald Rusk Currey ile ABD Orman Hizmetleri görevlileri tarafından araştırmak üzere kesildi. Tabii en yaşlı ağaç olduğu bilinmiyordu. Currey ilerleyen yıllarda coğrafya profesörü oldu. Ama Prometheus’u kestiği için bugün hālā eleştirilmekte. Prometheus en az 4862 büyük olasılıkla da beş binden fazla bir yaşa sahipti.
Kaliforniya’da bulunan Old Hara’nın da doğrulanmış yaşı 5000’i aşıyor.
Zerdüşt Selvisi
Amerika, Avrupa’dan Asya’ya geçelim bu kez.
“İran’ın Yezd eyaletinde bulunan selvi ağacının tam ismi Sarv-e Aberkuh. Yaklaşık 4800 yaşında olduğu düşünülen bu ağaç, tam 25 metre uzunluğunda. Ağaç, halk arasında Zerdüşt Selvisi olarak da biliniyor. İran’ın en önemli kültürel miraslarından biri olan bu ağaç, Zerdüştlerce kutsal kabul ediliyor. İran’daki hava koşulları, ağacın bu kadar yaşamasının sebebi olarak gösteriliyor. Ağaç, aynı zamanda 25 metrelik yüksekliği ve 18 metrelik çapı ile önemli bir turistik merkez.” (2)
Zonguldak’taki porsuk 4118 yaşında
Bir de Anadolu’dan yaşlı ağaç var. Zonguldak’ın Alaplı İlçesi’nde bulunan porsuk ağacı, Orta Bronz Çağı başlamadan filizlenmişti. 23 metre boyundaki porsuk ağacı, Anadolu’nun bilinen en yaşlı ağacı olmanın yanı sıra dünyanın da en yaşlı beş ağacından biri unvanını taşıyor, tabii şimdilik. Başka ağaçların keşfedilmesi her an için mümkün. (Aşağıdaki fotoğraf)
En uzun yaşayan hayvanlar
Ağaçlarla aşık atamazlar ama hayvanlar arasında da yüzlerce hatta binlerce yıl yaşayanlar var. Hadi canım sen de demeyin. 2016 yılındaki şu habere bir bakın.
“Dünyanın en yaşlı hayvanının yumuşakça şubesi çift kabuklu sınıfının bir üyesi olan Arctica islandica olduğu düşünülüyor. Ancak Ming adı verilen bu deniz canlısı 2006 yılında 507 yaşındayken öldü. Ming 2006 yılında Atlas Okyanusu’nun İzlanda’ya yakın bölümlerinde İngiliz araştırmacılar tarafından bulunmuştu. Ancak standart uygulamada olduğu gibi geminin dondurucusuna konduğunda öldü.” (3)
2016 yılından bu yana başka keşifler de olmuştur bu alanda ama pek bir şey bulamadım.
İyisi mi en yaşlı unvanından vazgeçerek daha alçakgönüllü bilgiler vereyim. En uzun yaşayan hayvanlar listesine Grönland Balinası en az 100 yıl yaşadığı hatta 200 yılı aşabilecekleri tahmin ediliyor.
Rougheye Kayabalığı da aynı yaşam süresine sahip.
Tatlı su inci midyesinin 250 yıl yaşadığı tahmin ediliyor.
Grönland Köpekbalığının ise 272 yılı aştığı tahmin ediliyor.
“The Science of Nature dergisinde 2017 yılında yayınlanan bir araştırma, Meksika Körfezi’ndeki okyanus tabanında yaşayan bir tüp solucanı türü olan Escarpia laminata’nın ortalama olarak 200 yıla kadar yaşadığını ve bazı örneklerin 300 yıldan fazla hayatta kaldığını” (4) açıkladı.
Evet şimdi de ağaçlarla aşık atabilen hayvanlara geldik. Kara Mercanlar 4 bin yıldan fazla yaşayabilir. Mercanlar omurgasız hayvanların Knidliler şubesinin denizlerde yaşayan bir sınıfıdır.
Süngerler de hayvandır. Cam süngerlerinin 11 bin yılı aşan sürelerde yaşadıkları saptandı. (5)
Ölümsüz denizanası olarak bilinen Turrıtopsıs Dohrnıı’nın eğer balıklar tarafından yenmezse sonsuza kadar yaşayabileceğini ileri sürüyor bilim insanları. Uzmanlar bu hayvanın vücudunun hasar görmesi ya da örneğin açlıktan ölmesi durumunda önce poliplere dönüşebiliyor sonra da yeniden denizanası durumuna geri döndüğünü ileri sürüyor.
Bir de tatlı su polipleri yani hydralar var ki onlar da tıpkı süngerler gibi sonsuz yaşama sahip olabilirler çünkü klonlama yoluyla yenilenen kök hücrelerden oluşuyorlar. Ama diğer deniz canlıları tarafından yendikleri için sonsuza kadar yaşayamıyorlar.
Ben Metin Gülbay, herkese keyifli bir hafta sonu dilerim.
Manşet fotoğrafı– Pando korusu: Balık Gölü Ulusal Ormanı web sitesinden, dünyanın en eski organizmasının, tek bir kök sistemini paylaşan populus tremuloides (Quaking Aspen) korusunun sonbahar fotoğrafı.
* İngilizce spread out, to make known, make patent, to stretch out anlamlarına geliyor. Yayılmak kökünden türemiş.
** Titrek kavak (Populus tremula), söğütgiller (Salicaceae) familyasından 25 metreye kadar uzayabilen, silindirik gövde, sık dallı, geniş konik tepeye sahip bir kavak türü.
*** Koloninin ağırlığının 6600 ton olduğuna ilişkin tahminler de vardır.
**** WESTERN ASPEN ALLIANCE, amacı kavaklarla ilgili araştırma yapan Utah Eyalet Üniversitesi Doğal Kaynaklar Fakültesi, USDI Arazi Yönetimi Bürosu ve USDA Orman Hizmetleri Rocky Mountain Araştırma İstasyonu ve Ulusal Orman Sistemleri arasındaki bir ortak girişimdir.
KAYNAKLAR
1- https://en.wikipedia.org/wiki/Pando_(tree)
2- https://outdoorlife.com.tr/dunyanin-en-yasli-agaclari/
4- https://arkeofili.com/dunyanin-en-uzun-sure-yasayan-10-hayvani/
5- https://www.tamindir.com/blog/en-uzun-yasayan-hayvanlar_73399/
(Chemical Geology isimli dergide 2012 yılında yayımlanan bir araştırma, Monorhaphis chuni türüne ait bir cam süngerin yaklaşık olarak 11 bin yaşında olduğunu gözler önüne serdi. Diğer sünger türleri daha uzun yaşayabilir.)