Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu RTÜK’ün Halk TV, Fox TV ve Tele1’e verdiği cezalarla yurttaşın haber alma hakkını engellemeye devam ettiğine dikkat çekerek bir açıklama yaptı.
TGC açıklaması söyle:
“Basın özgürlüğü, haber, fikir ve düşünceleri, çoğaltıcı araçlarla, serbestçe açıklayabilmek özgürlüğüdür. RTÜK ise hukuksuz kararlarıyla bu özgürlüğü engellemeyi sürdürmektedir.
Son olarak Halk TV; Fox ve Tele1’e verilen cezalarla yurttaşların habere erişim hakkına müdahale edilmiştir. RTÜK üyesi İlhan Taşçı’nın açıklamasına göre RTÜK, Selahattin Demirtaş’ın öykü kitabı Dad’ın tanıtıldığı Halk TV’ye suçluyu övmekten yüzde 5 para, beş kez de program durdurma cezası vermiştir. Halk TV’ye ayrıca Kayda Geçsin programında Turhan Çömez’in İskenderun’da jeneratör çalışmadığı için solunum cihazına bağlı insanların öldüğünü açıklamasının tarafsızlık ilkesine aykırı yayın olduğu gerekçesiyle yüzde 3 para cezası verilmiştir.
Fox TV’nin Orta Sayfa programında dere yatağındaki yapılaşmanın ve yurtdışından aldığı ödeneklere karşın ıslah çalışması yapmayan Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nin eleştirilmesini küçük düşürme sayan RTÜK, yüzde 3 para cezası kararı almıştır. Tele 1’de Merdan Yanardağ ile Prof. Dr. Emre Kongar’ın 18 Dakika programındaki AKP’nin faşizan bir parti olduğu iddiası ve kadın yürüyüşü yasağının eleştirilmesi nedeniyle RTÜK’ten yüzde 3 para cezası kararı çıkmıştır.
RTÜK bu hukuksuz cezalarla yurttaşların haber alma hakkını engellemeyi sürdürmektedir. RTÜK, iktidarın sansür aygıtı olmaktan vazgeçmeli, haberin serbest dolaşımını, yurttaşın haber alma ve gerçeği öğrenme hakkını engellememelidir. RTÜK çok sesli bir toplumdan tek sesli bir toplum yaratmaya çalışmaktadır. Bunu gerçekleştirmesi elbette mümkün değildir. RTÜK kuruluş amacına uygun davranmalı, Anayasa’ya ve kanunlara uygun kararlar vermelidir.”
“Sansür ve ceza kurumu gibi”
Basın Konseyi’nin aynı konudaki açıklaması da şöyle:
“RTÜK’ün ifade ve basın özgürlüğünü yok sayarak yağdırdığı cezalarla, seçim öncesi ‘muhalif’ kanalları hizaya getirmeye kalkışması kabul edilemez.
Demokrasilerde seçimlere özgür iklimde gidilirse değerlidir. RTÜK’ün yağdırdığı yayın yasakları ve ağır para cezaları açıkça, gerçeklerin sansürlenmesi, halkın gerçeğe ulaşmasının engellenmesidir.
Seçim öncesi, tüm demokratik kanalların açık olması anayasa ve yasalar gereğince esas iken, seçime gidilen 53 günlük yolda eleştirel seslerin daha çok kesileceği de açıktır.
Saray’ın görevlisi olarak kelimelerden suç üreten RTÜK, düşünce özgürlüğüne engeller koyma isgüzarlığı ile seçime gölge düşürmektedir.
Gerçekler olduğu gibi verildiği takdirde değer görür, inandırıcıdır.
Ne yapılırsa yapılsın, halkın bilgilendirilmesi için kamu görevlisi olan gazeteciler, tüm yasaklara rağmen, gerçeği yaymaya devam edecektir.
Hiçbir ceza, yasaklama ve sansür işgüzarlığı, gerçek gazetecileri yolundan yıldıramaz.
Basın Konseyi olarak, RTÜK’ü iktidarın sansür ve ceza kurumu gibi hareket etmekten vazgeçmeye bir kez daha davet ediyoruz.