Eğer CHP Genel Başkanı Özgür Özel Kıbrıs’ta, “üstenci bir dille yavru vatan demiyoruz, kardeş ülke diyoruz” demeseydi bu yazı benim için elzem olmayacaktı.
“Yavru vatan” nitelemesi milliyetçilerin, ulusalcıların çok hoşlandığı bir deyim. Öyle ya Türkiye Cumhuriyeti baba veya anne, orası da yavrusu. Biraz da sizi biz kurtardık anımsatması var, anne, babalar çocuklarını korur değil mi! Yani biz oraya 1974’te insanların ölmesini önlemek için gitmedik, azınlık bir halkın yaşam hakkını savunmaya gitmedik, ırktaşlarımızı korumaya gittik, Türkleri korumaya gittik. Eh kurtardık da, böbürlenip ha bire başlarına kakmaya hakkımız var.
Ama bu yetmez, onlar kendilerini yönetmeyi beceremedikleri için bundan sonra yani 1974’ten sonra size biz yöneteceğiz dedik.
Kıbrıs’taki Türk Silahlı Kuvvetlerinin uzantısı askeri kuvvetlerin başındaki subay Kıbrıs Türklerinin seçtiği cumhurbaşkanından bile daha yetkilidir. Bunu bilmiyor olamazsınız. Şimdi değişti mi bilmiyorum ama KKTC bayrağı ancak TC bayrağıyla birlikte göndere çekilebilir.
Eh durum buyken artık bu kibir konusunu biraz daha deşmeye, hatta daha geniş bir biçimde deşmeye gereksinim var sanki. Çünkü konu biz Anadolu Türkleri açısından faşist tavırlar belirlememize yol açan vahim sonuçlar ortaya çıkarabiliyor. Özel’in “üsttenci dil” dediği şey aslında kibir nitelemesinin zarif söyleniş biçimi. Yani “sen benimle aynı düzeyde değilsin ama…”
Dünyadaki tüm akraba halklara Türk etiketi yapıştırmak gibi bir kibrimiz var. “Akraba halklar” derken dillerini anlamadığımız Asya ve Avrupa’daki halkları kastediyorum. Bu halkların her birinin kendi geçmişleri, özgün kültürleri, toplumsal duygudaşlıkları var.
Buna rağmen Anadolu’da yaşayan ve kendisine Türk diyenler, büyük bir pişkinlikle akraba halkların adlarına karışıyor.
Halbuki onların da birer millet adı var. Devletleri olan Kırgız, Özbek, Tuva, Saha, Kazak, Hakas, Türkmen vb. gibi.
Bir de şu anda olmayan ancak geçmişte devlet kurmuş Hazarlar, Oğuzlar, Peçenekler, Uygurlar gibi.
Bu kendini kuzenlerinden üstün görme düşüncesinin nereden geldiği ise meçhul.
Biz merkezdeyiz yani Türk, diğerleri ise niyeyse kendilerine başka adlar takmış.
Niçin kendimizi herkesten üstün görüyoruz ya da şöyle sorayım niçin kendimizi kuzenlerimizden üstün görme ihtiyacı içindeyiz?
Ezikliğimizden kaynaklanıyor olmasın!
Ya da öz güven eksikliğimizden?
Aslında ikisi de aynı anlama geliyor.
Anadolu’da yaşayan Türklerin dünyadaki diğer akrabalarını aşağılamasının nedenini siz de bir düşünün derim.
Mutlaka birden çok nedeni vardır.
Ben okumalarımdan şu sonuca varıyorum ki, göçebe toplulukların iç içe geçmesinden, birbiri içinde erimesinden oluşmuş bir toplum olduğumuz için… yetmedi bir de yol boyunca başka halklarla, Anadolu’ya geldikten sonra ise buranın yerli halklarıyla karıştığımız için kendimizi biraz köksüz hissediyoruz galiba, bir kök arıyoruz ama bunu kırıp dökerek, saygısızca yapıyoruz.
Diğer akraba halklara karşı büyük bir terbiyesizlikle, bir nevi “Sizin atanız biziz” diyoruz.
Tabii bunun hiçbir tarihi ve bilimsel doğruluğu yok.
Hatta tam tersi doğru.
Çorba olan biziz, onlar pek öyle değil. Ama bu öyle bir çorba ki iyi işler de becermiş. Selçuklu ve Osmanlı imparatorluğu gibi iki devasa imparatorluk kurmuş, birçok halkı bir araya getirip, onları yönetmesini bilmiş, onların mutluluğunu sağlamış, onları dönemine göre değerlendirirsek, kırmamış, dökmemiş, gönüllerini hoş tutmaya çalışmış.
Bunu da adaleti sağlayarak yapmış, imparatorluk içindeki tüm insanları birbiriyle eşitlemiş yasalar önünde. Tabii yine olabildiğince. Ama yapmadığı şeyleri de etnisiteye dayandırmamış, dine yani İslamiyet’e dayandırmış. Osmanlı’da “gavur”un sözüyle Müslümanın sözü bir tutulmamış.
Belki de bunun için onları pek başarılı, parlak, kendimize layık görmüyoruz.
Bu arada Selçuklu Devleti ve Osmanlı İmparatorlukları adlarında Türk sözcüğü yok nedense! Bunun nedeni hakkında konuşmak isteyen milliyetçi arkadaşlar var mı acaba?
Yine sorayım, bu kibri niye taşıyoruz, niye kibirle hareket ediyor ve akrabalarımıza saygısızlık ediyor onların gönlünü kırıyoruz?
Bu arada akrabayız diyorum ama aynı değiliz. Yani sizin amca, hala veya teyze çocuğuyla kuzen olmanız gibi.
Bir yazımda “Azeriler” yazdım diye tepki gösterenler oldu, Azeri değil, “Azeri Türkü” diyecekmişim.
Neyi ispatlamaya çalışıyoruz acaba?
Herkese keyifli günler dilerim…