Pazartesi, 13 Eki 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

Yaşamı monitörde arayanlar

Erdal Çolak
Son güncelleme: 19 Temmuz 2023 00:21
Erdal Çolak
Paylaş
Paylaş

Sıradan bir insanın hayat ile gerçeklik algısı, kaygı ve korku gibi duygulara karşı aşırı ve kontrol edilemeyen tepkiler ve taraflı bir şekilde neden sonuç ilişkisine bağlıdır.

İnsanın duygu ve düşünce durumundaki eksiklikleri hepimiz yaşamışızdır. Belli bir yaşa gelince tek önemli felsefenin hayatı kaliteli yaşamak olduğunu anlıyoruz çünkü bir tane ömrümüz var.

Birey olarak bugüne kadar zorluklarla, başımıza gelen olaylarla, toplumun beklentilerine cevap verebilmek, hayatla uyum sağlayabilmek için hep mücadele ettik. Ne geçti elimize? İçimizde hiç bitmeyen bir huzursuzluk, kendini kötü hissediyorsun, sanki her an yapılabilecek başka şeyler varmış da hayatı ıskalamışsın gibi bir his. Yaşadıkça zamanın hızlı geçtiğini görüyorsun. Bari geçmişe bakma ya da bakıyorsan orada çakılıp kalma…

Yaşadık ama güzel yaşadık diyebilmeliyiz. Memnunum bu hayatta geldiğim yerden, kaliteli yaşıyorum ve mutluyum diyebiliyorsa insan yaşam ile ilgili hedefine ulaşmış demektir. Herkesin kaliteli bir yaşam anlayışı farklı olabileceği kesin. Bu hayatı nasıl yaşamalı sorusuna eminim herkes farklı cevaplar verir. Yapılması gereken hayatı olduğu gibi kabul etmek, kendini, doğayı severek başlamak.

İnsan kendini tanıyor, değerini, kim olduğunu, neyi yapıp yapamayacağımı biliyorsa hayatın gerçekliğini kavramaya başlamıştır.

Hayatın gerçek anlamını, kendinizin gerçek anlamını kabul ettiğinizde problemi çözmüş oluyorsunuz. Bu mantığın üstüne kendinize ait bir anlam oluşturun.

Müşfik Kenter’in, “Dostluğu klavyelerinde, yaşamı monitörlerinde arayanlar…. Size sesleniyorum” başlıklı yazısında dediği gibi:

“Umut korku şüphe… Hep bir yerlere, bir şeylere yetişme telaşındasınız değil mi? Hiç vaktiniz yok, “Fast live”,“Fast food”, “Fast music”,“Fast love”… Dikte ettirilen “yükselen değerler”, “in” ler, “out” lar… Buna benzer bir odada, şanslıysanız gökyüzünü görebilen bir pencere ardında bitecek hepsi. Dostluğu klavyelerinde, yaşamı monitörlerinde arayanlar, Size sesleniyorum! Hangi tuş daha etkilidir ki sıcacık bir gülüşten ya da hangi program verebilir bir ağaç gölgesinde uyumanın keyfini? Copy-paste yapabilir misiniz dalgaların sahille buluşmasını?… İçinizi ısıtan gün ışığını gönderebilir misiniz maille arkadaşlarınıza? Sevgiyi tuşlarla mı yazarsınız? Öpüşmek için hangi tuşlara basmak gerekir?… Ya da geri dönüşüm kutusunda saklanabilir mi kaybolan zaman? Doğayı bilgisayarlarına döşeyenler, neden görmezsiniz bahçedeki akasyanın tomurcuklandığını. Ve ıslak toprak kokusu var mıdır dosyalarınız arasında… Koklamak, duymak, dokunmak, yok mu yaşam skalanızda?.. Bilgi toplumu oldunuz da, duygu toplumu olmanıza megabaytlarınız mı yetmiyor?”

Evet, gerçekten yetmiyor. Günümüzde insanları saran teknoloji, sosyal medya, internet çılgınlığı, tüm toplumları ve kültürleri birbirine bağlıyor. Bu bağlar üzerinden bireyin değerleri, yaşam biçimleri ve kimlikleri belirleniyor, günümüz postmodern topluma uygun bireysel kimliklerin oluşmasına neden oluyor.

İşte internetin, sosyal medyanın insanlara tanımaları için sunduğu uçsuz bucaksız sınırsız kimlikler… Burada kimlik olarak tek değil çoğul kimlikler ile bir aradasınız. Herkesten, her kesimden arka arkaya gelen mesajların alıcı durumunda olan bir duyu organının karakteristik etkinliği yolunda uyarılması, harekete getirilmesi kimliklerin bilişsel, sosyal ve duygusal gereksinimlerini giderir. İnternet, iletişim çabaları sırasında birey kendi istek arzu, yapıp ettiklerine göre sosyal medyadan, teknolojiden istifade eder. Yani süreç kişinin algı, merak, yetenek, isteklerine göre değişken bir kimlik özelliği göstermesine sebep olur. Bu dünyada yaşanan düzensizliğin içinde sosyal medyadan dolayı bireyin kimlik olgusu silik, belirsiz, özgün değil, kuralsız, kendi başına buyruk, yaşadığı coğrafyaya, doğaya yabancı, imaj düşkünü, simgesel konulara yoğunlaşmış, zayıf kimliklerle oluşmuş durumdadır.

Postmodernizm ve kitle iletişim araçlarının bizi tutsak aldığı, bize egemen olduğu günümüzde kimliklerde görülen dağılmışlık, parçalanmışlık, esneklik, belirsizlik, güvensizlik içinde bireyler kendi ontolojik gerçekliğini görürler. Çünkü bireysel kimliğin oluşumunda toplumun ulusal, kültürel, ekonomik değer ve davranış kalıpları, kolektif semboller insanı insandan farklı kılan yapay bir kimliğin oluşumunu teşvik eder. Bizler  istesek de istemesek de yaşamımızın bir parçası olan ve gelişmelerinden kendimizi soyutlayamadığımız sosyal medyanın, bağımlısı olmadan öğrenmek, bilgilenmek ve kullanmak zorundayız. Sosyal medyanın insan iletişimini olumsuz etkilediğini, insanların gerçek ortamdan uzak bir sanal ortamda var olma gayreti içerisinde olduğunu ve bu varoluş çabasının onları daha mutsuz , yetersiz ve birbirinden uzak kıldığını düşünüyoruz.

Basite aldığımız hayatlarımız gerçekten değerli olsaydı çok güzel şekilde değerlendirirdik. Her şeyi basit yaşamak gerekiyor. Mutlu bir hayat için gelecekteki endişelerden kurtulup geçmişte yaşamayı bırakmalı, kendinizi kendinizle vakit geçirmeyi yalnızlık sayamayacağınız lüks olarak görecek şekilde yaşayın.

Maslow’un ihtiyaçlar piramidinin en üst seviyesinde bulunan kendini gerçekleştirme olarak ifade ettiği, kendimizi sevdiğimiz ve kendimize şefkat gösterdiğimizde öz saygı, öz güven başkalarınınkinden daha önemlidir. Bütüncül bir mantıkla insanın potansiyelini ve becerilerini tam olarak fark etmesi bunları en üst düzeyde geliştirmesi hayatın tam olarak yaşaması, hayattan zevk alması mutlu olmasıdır.

Yaşamın gerçek, yaşamanın sahte olmaması dileğiyle…

Fotoğraf: Uğur Bektaş

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanErdal Çolak
Takip et:
Gazeteci-yazar-akade​misyen. Konya’nın Cihanbeyli ilçesine bağlı Kuşça kasabasında 1975’te doğdu. İlk ve ortaöğretimini Konya’da tamamladı, 1996 yılında başladığı Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’ndeki üniversite, daha sonra Danimarka Kraliyet Okulu’nda (İVA) Copenhagen (The Royal School of Library and Information Science) Kütüphanecilik bölümünde tamamladı. Kütüphanenin Kültüre Etkisi ve Bilginin Bilimselliği üzerine doktora yaptı. Danimarka The Union Press Associat​ion IPC yönetim kurulu üyesi, uluslararası basın yayın kartı sahibi. Kişisel gelişim alanında eğitimler aldı. Psikoterapi Eğitimi sertifikası, Yaşam Koçluğu ve NLP (Zihinsel ve Dilsel Programlama) konusunda diploma sahibi. ”Sonsuzluk İle Hiçlik Arasındaki İnsan” adlı deneme kitabı Dancaya, ”Yalnızlık Aşktır; Yalnızlık, Yokluğun, Hiçliğin Şiirleri” kitabı”. ”Loneliness Is Love” adıyla İngilizceye çevrildi. ”Yüreğim Sensizliğim”, ”Yalnızlık Aşktır”, ”Ben Sana Değil Kendime Geç Kalmışım” adlarında şiir kitapları var. Danimarka’da yaşamaktadır.
Önceki Makale ‘Anlaşma Erdoğan’a yaradı’
Sonraki Makale Dünyanın en zor dili hangisi?

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

EditörKöşe Yazıları

“Guggenheim Etkisi”

Emre Dilek
12 Ekim 2025
EditörKöşe Yazıları

Beyin yeniyi mi sever eskiyi mi? 

Dr. Nevin Sütlaş
12 Ekim 2025
Köşe Yazıları

Gazze’de Trump ve Erdoğan’ın “kırılgan ateşkesi…”

Aydın Sezer
11 Ekim 2025
Köşe Yazıları

Görünmeyen kafeslerimiz…

İnan Özbek
10 Ekim 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?