Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi üyesi, İran uzmanı Nikita Smagin’in, Carnegie Uluslararası Barış Vakfı’nın internet sitesinde yayınlanan makalesinin geniş özeti:
Ukrayna savaşının başlamasından bu yana Rusya-İran ilişkileri gelişiyor. Ukrayna işgali nedeniyle ağır yaptırımlara hedef olan Rusya, ticari kısıtlamaları aşabilmek amacıyla geleneksel Batı düşmanı ülkeler arasında altarnatif ortaklar arıyor, İran da bunun için biçilmiş kaftan görünüyor.
Bu ilişkinin son dönemde en çok dikkat çeken yönü Rusya’nın İran yapımı SİHA’larla Ukrayna kentlerine saldırması oldu. Moskova da, Tahran da bu haberleri yalanlıyor ama kanıtlar tersini söylüyor. Ayrıca, Ukrayna istihbaratı ekim ayının sonundan itibaren İran’ın Rusya’ya füzeler vermeye başlayacağını açıkladı. Bu, ikili iş birliğinin kapsamını aşan bir konu.
Bu yıl Rus ve İranlı yetkililer arasında rekor düzeyde görüşme yapıldı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Tahran’ı ziyaret etti. Bu görüşmelerde Rusya’nın Batı’nın yaptırımlarını İran’ın yardımıyla nasıl aşabileceği ele alındı. Bu temasların bir amacı da Rusya’nın kendi kamuoyuna uluslararası alanda yalnız olmadığını göstermekti.
Görüşmelerde somut sonuçlar da alındı. Örneğin Gazprom İran’ın petrol ve doğal gaz sektörüne 40 milyar dolarlık yatırım yapma, İran ise motorlu araçlar, uçak ve araç parçaları ihraç etme sözü verdi. İki ülke arasında uçak seferleri artarken İranlı yetkililer geçen yıl dört milyar dolar olan ticaret hacminin yakında altı milyar dolara çıkabileceğinden söz etmeye başladı.
Bu elbette, Rus ekonomisinin Batı’nın yaptırımları nedeniyle uğradığı kayıpları karşılayabileceği anlamına gelmiyor. İranlı yetkililerin tahminleri doğru çıksa bile bu oran Rusya’nın toplam dış ticaretinde yüzde bire bile denk düşmüyor. İran’la, örneğin Rusya ile ticaret hacmi 30 milyar doları bulan Türkiye arasında büyük fark var.
Diğer yandan bu anlaşmalar iyimserlikten çok soru işaretleri doğurdu. Sivil havacılık sektörü Batı’nın yaptırımları nedeniyle yıllardır kriz içinde bulunan İran’ı Rusya’ya sınırlı sayıda yedek parça satmak kurtarmaz. Otomotiv sektöründe de durum farklı değil; aşırı yakıt tüketimi, düşük güvenlik ve çevre standartları nedeniyle Tahran bir dizi motorlu araç üretimini sonlandırdı ve ithal etme kararı aldı.
Buna karşılık İran Rusya’ya ilaç, inşaat malzemeleri ve kozmetik ürünleri satabilir ama bu alanlardaki iş birliğinin de sınırları var.
Rusya’nın İran’da üstlenebileceği projelerde de sorunlar çıkabilir. Döviz sıkıntısı çeken İran’ın Buşehr Nükleer Santrali için Moskova’ya yıllardır 500 milyon dolar borcu var. Sirik Santrali ve İran demiryollarının elektrifikasyonunun Rusya’nın vereceği beş milyar dolarlık borçla finanse edilmesi planlanıyor. Bu projeler yardımıyla Rusya’nın amacı İran’daki siyasi ağırlığını artırmaksa hamleler doğru sayılabilir ama yaptırım altındaki Rus ekonomisini kurtarmayacağı çok açık.
Ayrıca, İran’daki protestolar bu projelerin uygulanmasını zorlaştırabilir. Tahran yönetimi olaylar karşısında kontrolü kaybederse ülke Venezuela benzeri bir krize sürüklenebilir, dolayısıyla Rusya ile imzalanan projeler gibi yatırımlar riske girer.
İş birliği yolundaki bir diğer engel de, tarihsel nedenlerle Rusya’nın İran’da yerel kaynakları ele geçirmeye çalışan sömürgeci bir ülke olarak algılanması. Anketler, Ukrayna’nın işgalinden sonra Rusya’ya desteğin hızla azaldığını gösteriyor. Hatta mart ayında Tahran’da Rusya karşıtı küçük gösteriler bile düzenlendi.
Bu nedenle İranlı yetkililerin Rusya ile yakınlaşmayı kamuoyuna bir başarı olarak sunması zor görünüyor. Dahası, Moskova ile imzalanan büyük anlaşmalar bile protestoların yeni kaynağı olabilir. Geçen yıl Çin’le uzun dönemli stratejik iş birliği anlaşması imzalanmasının ardından Tahran’da büyük protestolar düzenlenmişti.
İran, yaptırım koşulları altında nasıl yaşanabileceği konusunda Rusya’ya deneyimlerini aktarabilir. İran’ın GSYİH’si 2010, kişi başına gelir ise 2004 düzeyine dönmüş durumda. Yani aslında İran örneği çok da ilham verici değil.
Moskova ile Tahran arasında yakın dönemde son bulmayacağı anlaşılan iş birliği askeri teknoloji gibi bazı alanlarda umut vaat ediyor olsa da Rus ekonomisinin yaptırımlara karşı ayakta kalabilmesi için İran’a bel bağlanamaz.
Yazının İngilizce orijinalini okumak için tıklayın