Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Çarşamba günü (dün) yaptığı toplantıda Türkçe yayın yapan üç uluslararası haber sitesine lisans alma şartı getirdi. Konuyu gündeme ilk olarak CHP kontenjanından seçilen RTÜK üyesi İlhan Taşçı taşıdı. Taşçı sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada RTÜK’ün ilk kez uluslararası haber siteleri için denetim yetkisini kullandığını ve oy çokluğuyla alınan kararla Amerika’nın Sesi, DW Türkçe ve Euronews’a lisans şartı getirildiğini açıkladı.
RTÜK Başkan Yardımcısı İbrahim Uslu da Alman haber ajansı dpa’ya yaptığı açıklamada lisans başvurusu yapmaması halinde Deutsche Welle’nin internet sitesinin Türkiye’de erişilebilir olmayacağını söyledi. Uslu, RTÜK kararının 7 ila 10 gün içinde kurulun internet sitesinde yayınlanacağını ve ondan sonra Deutsche Welle’nin lisans başvurusunda bulunması için 72 saatlik sürenin başlayacağını söyledi.
Deutsche Welle sözcüsü ise konuyla ilgili kendilerine henüz resmi bir bildirim yapılmadığını belirtti. “RTÜK’ün olası kararının DW’yi de etkileyebileceğini medyadan öğrendik” diyen sözcü “Ancak RTÜK’ten resmi bir bildirim geldiğinde bağlayıcı bir analiz yapabilir ve nasıl hareket edeceğimizi öngörebiliriz” açıklamasını yaptı.
Kararın 2019’da yürürlüğe giren, internet üzerinden yapılan yayınların denetlenmesine dayandırıldığı belirtiliyor. Söz konusu düzenleme, film, video ya da radyo içeriklerine yer veren internet platformlarını kapsıyor.
RTÜK Üyesi İlhan Taşçı, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada “Ancak söz konusu üç sitenin içeriğine baktığınız zaman; bu kapsamda olduklarını değerlendirmiyorum” dedi. Taşçı sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü herhangi bir sitenin sadece bir video yüklediği için ya da belirli tarihlerde video yüklemesi demek, onun yayıncı olduğu anlamına gelmez. Bu yönüyle kurulun eğer bu bakışın yani bir haber sitesinde video varsa ya da belli aralıklarla videolar yükleniyorsa bu yayıncı statüsü vardır ve bu yayın statüsündeki sitelerin de mutlaka isteğe bağlı yayın lisansı alması gerekir düşüncesi çok sakıncalı. Bu bakışla RTÜK’ün değerlendiremeyeceği hiçbir site kalmaz. Günümüzde videosuz haber yapan neredeyse hiç site yok. Bugün üç siteyi dikkate aldığımızda 2019 yılında yürürlüğe giren internet üzerinden yayın yapanları denetlendirme izni veren yasa, o günden bugüne ilk kez RTÜK uygulamış oldu.”
“Haber siteleri açısından bir ilk”
Daha önce RTÜK’ün Netflix ve Exxen’le ilgili bu yasaya dayanarak bazı kararlar aldığını belirten Taşçı “Ama haber siteleri açısından bu bir ilktir. Bana göre son da olmayacaktır. Görünen ve anlaşılan o ki RTÜK, iktidarı, sarayı eleştiren yayıncıların, yasanın sübjektif ifadelerini kullanarak nefeslerini kesmeye çalışacak. Artık ulusal kanallar bir kenara bırakıldı, uluslararası yayınlar yapan siteler üzerinden de çok sesliliği hedef almak iradesi var. Bugünkü karar bu yönüyle çok çarpıcıdır” dedi. Taşçı kararın bu sitelerle sınırlı kalmayacağına dikkat çekti.
CHP kontenjanından seçilen RTÜK üyesi Okan Konuralp de karara ilişkin yaptığı değerlendirmede “Bu karar, siyasi iradenin kontrol altına alamadığı, gazeteciliğin evrensel ilkelerine uygun ya da o ilkelere azami düzeyde yayıncılık yapan ulusal medyaya yönelik baskıların, siyasi iradenin uluslararası düzeye taşınmış halidir. İktidar, her türlü internet yayınını ulusal medya düzeyinde olduğu gibi uluslararası düzeyde de kontrol altına almak istiyor” ifadelerini kullandı.
“Elbette RTÜK ya da Basın İlan Kurumu gibi kuruluşlar hatta İletişim Başkanlığı, denetim ve düzenleme yetkilerini basın ve ifade özgürlüğünü evrensel kriterler çerçevesinde yerine getiriyor olsalardı, bu ve buna benzer kararlar bir sıkıntı doğurmazdı” diyen Konuralp “Fakat neyi nasıl yaptıklarını, hangi kişi kurum ve kuruluşları nasıl susturmaya çalıştıklarını bildiğimiz için; bugün alınan karar da bir baskı aygıtından başka anlam taşımamaktadır” dedi.
Her iki RTÜK üyesi de basın özgürlüğünün hedef alındığına dikkat çekti.
2019 yılının Ağustos ayında yayımlanan yönetmelikle internet üzerinden yayın yapan platformlara RTÜK’ten lisans alma şartı getirilmişti. Netflix bu yönetmelik kapsamında 600’den fazla kuruluşla birlikte Eylül 2019’da RTÜK’e lisans için başvuru yapmıştı.
T24’e konuşan eski RTÜK üyesi Faruk Bildirici, “RTÜK, bu yönetmeliğin uygulanması için lisanslama çalışmalarına iki yıl önce başlamıştı. TV yayını dışına çıkmıyordu. Şimdi uluslararası haber sitelerine ilişkin böyle bir tavır alması bu yetkisini bundan sonra bütün haber sitelerine karşı kullanacağını gösteriyor. Haber siteleri, YouTube ve sosyal medya yayınlarına da uzanacağını gösteriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın genelgesinin medyaya olumsuz yansımaları kendini göstermeye başladı. RTÜK talimatı almış, sopayı bir kez daha kaldırdı” ifadelerini kullandı.
Bildirici, Twitter hesabında yaptığı paylaşımda, “RTÜK’ün ‘Yayın hizmetlerinin internet ortamından sunumu’ hakkındaki düzenleme ile görsel işitsel içerik olan bütün sitelere ve sosyal medya hesaplarına müdahale için kullanma tehlikesine 2 yıl kadar önce RTÜK üyesi iken dikkat çekmiştim” diye yazdı.
2019 yönetmeliği nedir?
RTÜK’e 2019 yılında internet üzerinden yayın yapan platformları denetleme yetkisini veren yönetmelik, Resmi Gazete’de Radyo, Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamından Sunumu Hakkında Yönetmelik adı altında yayımlanarak yürürlüğe girmişti.
Yönetmeliğe göre internet üzerinden radyo, televizyon veya isteğe bağlı yayıncılık yapan tüm mecralardaki içerikleri RTÜK denetliyor, yayınlarını internet üzerinde sunmak isteyen medya hizmet sağlayıcılarının RTÜK’ten yayın lisansı alması gerekiyor.
Düzenlemeyle Netflix, BluTV ve Puhutv gibi internet televizyonları RTÜK’ün denetimi altına alındı ancak o dönemde uzmanlar YouTube üzerinden yayın yapan içeriklerin de RTÜK tarafından denetlenebileceği konusunda uyarıda bulunmuştu.
İnternet yayıncılığı yapan ve yazılı içerik üreten haber siteleri, yönetmeliğin denetim kapsamında yer almasa da haber sitelerinin sosyal medya hesaplarından yaptığı canlı video yayınları ya da belirli bir takvim dahilinde yapılan görsel yayınların da RTÜK denetimi kapsamına girme olasılığı vardı.
(Deutsche Welle-BBC Türkçe)