Pazar, 8 Haz 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Vay halimize ki yıkıldı insanlığımız

Tijen Zeybek
Son güncelleme: 20 Ekim 2024 19:59
Tijen Zeybek
Paylaş
Paylaş

Gençlere bakıyorum ve gördüklerim beni çok endişelendiriyor.

Kendi gençliğimi ve oğlumun gençliğini gördüm. Diğerlerini de öğrencilerimden dolayı oldukça iyi biliyorum. Onlarla sürekli haşır neşirim, o yüzden epey birikimim var. Bu satırları yazmak üzere klavye başına geçmeden önce düşünme süreçlerim sonunda vardığım yeri önceden en başta yazmakta bir sakınca görmüyorum: Bir zamanlar gençler “delikanlı” idi. Yani kolay öfkelenir, birden efelenir, diklenir, dayılanırdı. Neye mi? Her şeye. Haksızlığa, buyruğa, önlerine çıkan zorluklara vb. Bu ergen olmanın, genç olmanın, insan olmanın doğal bir süreciydi ve bu süreç insanı olgunlaştırırdı. Omurgayı güçlendirirdi.

Böyle bir gençlik yok artık. Öyle bencil, öyle umursuz ve kendi küçücük dünyalarının gönüllü kölesi haline getirilmişler ki dünya yansa yorganları yok içinde. İlkeler, prensipler, hak-hukuk, omurga, karakter, mücadele, itiraz falan onlar için oldukça gereksiz ve dahası hiçbir şey için “değmez”. Üstüne üstlük tehlikeli. Bunları bizzat onlardan duyuyorum.

Verdiğim sosyoloji, sosyal psikoloji, iletişim derslerinde insan üzerine, insanı insan yapan özellikler üzerine, bazen sosyolojik bazen psikolojik bazen de felsefi düzeyde tartışmalar açıyorum. Ama sonunda vardığım yer ezici çoğunluğun kişisellikten, özel hayattan, duruştan, tercihten, inisiyatif almaktan, serbest zamandan anladığı tek şey “uyuzlanmak”. 

Toplumsallık duygusu sanki kaybolmuş. En fazla aile (çekirdek aile), sevgili, arkadaş grubu vs. var kapsama alanlarında. Millet olmak,  halk olmak, bir devletin vatandaşı olmak ve diğerleriyle bu bağlamlarda kader birliği içinde olmak, geçmiş, gelecek ortaklığı falan, bunlardan haberleri bile yok. Bu duygular hiç oluşmamış. Oluştuğu kadarıyla ise tamamen olumsuz.

Bu tutumun sonucu toplumun karakteristiğinde korkunç bir boşluğun oluşmasına yol açıyor. Değerler değersiz, devlet adaletsiz, eğitim kötü ve erişim adil değil, ekonomi berbat, hukuk çalışmıyor, işsizlik ve umutsuzluk göçe zorluyor, yalanın bini bir para, din-inanç ucuz geçim yolu olmuş, yıl 2024 ve dünya bu çocukların gözlerinin önünde.

Diğer ülkelerin yaşama koşulları, tartıştıkları, bilimsel çalışmalar, hukuk düzeni… Biliyorlar. Oysa kendi dünyalarına dönünce mesela ekranlarda deve sidiğinin faydalarının tartışıldığına şahit oluyorlar. Veya peygamber eşiyle 6 yaşında mı evlendi, dokuz yaşında mı? Peki bu sünnet değil mi? İşte bütün bunlar herhangi bir mücadele girişimini, daha iyi bir gelecek beklentisini, insanı insan yapan değerleri geçersiz ve gereksiz kılıyor. Buradan doğan boşluğu ise serseri, zalim, bencil, köşe dönmeci, mafya takımı dolduruyor. İşte vardığım sonuç bu ve dilimden dökülen ise vay halimize. 

Vay halimize ki yıkıldı insanlığımız…

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanTijen Zeybek
Takip et:
1965 yılında Lefkoşa’da doğdu. İşletme lisans eğitiminden sonra Yakın Doğu Üniversitesinde Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik alanında master yaptı. Daha sonra Medya Çalışmaları ve İletişim alanında doktora yaptı. Halen Yakın Doğu Üniversitesi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümünde Yrd. Doç. Dr. olarak görev yapmaktadır. Sanat, edebiyat alanında çeşitli TV programları yaptı. Halen Bayrak Radyo ve Televizyon kurumunda Anahtar Kelimeler adlı programı sürdürmektedir. Edebiyat alanında faal bir geçmişe sahiptir. Uzun yıllar boyunca Türkiye ve KKTC’de çeşitli gazetelerde köşe yazıları yazmıştır, yazmaya devam etmektedir. Deneme ve makaleleri çeşitli dergilerde yayımlanmaktadır. Seramik Heykel, resim ve enstalasyon (yerleştirme) sergileri açmıştır. Seramik Heykel alanında iki ödülü vardır. Şimdiye kadar yayımlanmış üç romanı bulunmaktadır.
Önceki Makale ‘Ezberle savaşmak için felsefe’
Sonraki Makale Kızıl saçlı mavi gözlü Türk olur mu? 

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

“Suyun hafızası vardır unutmaz”

Dr. Nil Gönce
8 Haziran 2025
Serbest Kürsü

Sadelikle direnen Başkan

Tijen Zeybek
8 Haziran 2025
Serbest Kürsü

Ömrümün 45. haziranı…

Medya Günlüğü
8 Haziran 2025
ManşetSerbest Kürsü

Bergamo: huzurlu ve konforlu

Medya Günlüğü
8 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?