Çoğumuz futbolla ve spor medyasıyla yatıp kalkıyoruz ama 21 Ağustos’un Türkiye’de spor gazeteciliğinin kurucusu kabul edilen Namık Sevik’in ölüm yıl dönümü olduğunu, hatta ve hatta kim olduğunu herhalde genç muhabirlerin çoğu bilmiyordur.
Aslında bilmemeleri belki daha isabetli çünkü Sevik’in gazeteciliği ile bugünkü Milliyet özelinde Türk spor medyasının en küçük bir ortak yönü yok.
Çok ironiktir, Türk spor medyasının hâli ile ilgili en muhteşem tespit bir yabancıya, Türkiye’de Fenerbahçe’de oynamış ünlü Hollandalı futbolcu Pierre van Hooijdonk’a (manşetteki küçük fotoğraf) aittir. Hooijdonk’un hakaret etmeden ama taşı gediğine koyarak dalga geçmek için söylediği “Quality Turkish Media!” (Kaliteli Türk Medyası!) sözünün üzerine söz söyleyebilen çıkamamıştır şimdiye kadar. Türkiye’de 2003-2005 arasında oynayan Hollandalı futbolcu sadece üç kelime ile beş parmak iz bırakan “Osmanlı tokadı” atıp gitmiştir. Üstelik bu yaratıcı tespit yapıldığında spor medyası henüz bugünkü içler açısı halinde değildi.
1986 yılının Nisan ayında girdiğim Milliyet’in Cağaloğlu’ndaki binasında çok görsem de Sevik’le tanışmadım. Spor Servisi’ne girdiğimde masasında ciddi ve biraz da asık yüzle oturduğunu hayal meyal hatırlıyorum. Bir de çalışanların ondan çekindiği aklımda kalmış.
Evet, belki kendisiyle tanışmamıştım ama çocukluktan beri Milliyet okuduğum için o yıllardaki pek çok kişi gibi iddialı spor sayfasını yakından takip ediyordum. Zaten o zamanlar Milliyet’in bir adı da “arkadan okunmaya başlayan gazete”ydi çünkü spor sayfası en arkadaydı. Siyaset haberlerinde ağırlığı ve prestiji tirajının çok ötesinde olan Milliyet, efsane kadrosuyla spor haberlerinde de bir numaraydı. O nedenle spor haberleri için alanlar gazeteyi arka sayfasından okumaya başlardı.
Bu gelenek hatırladığım kadarıyla 2000’li yıllarda, arka sayfaya reklam alınması kararıyla terk edildi.
Ama daha da önemlisi, ölümünden 39 yıl sonra gelinen noktada hem Milliyet hem de diğerleri için “Namık Sevik gazeteciliği”nin yerini “okut da nasıl okutursan okut” gazeteciliği aldı. Bir avuç deneyimli, ciddi ve ilkeli gazeteci dışında artık etik değerler umursanmıyor, doğru dürüst haber yazmasını bile bilmeyen muhabirler takip etmekle sorumlu oldukları futbol takımlarını sosyal medyada ölümüne savunmaya utanmıyor.
Kimdir?
1926 yılında İstanbul’da doğan Namık Sevik, gazeteciliğe 1950 yılında Son Saat gazetesinde başladı. Spor gazeteciliğinin gelişmesi konusunda çalışmalarda bulundu. İstanbul Ekspres ve Akis dergisinde, Milliyet gazetesinde spor yazarı ve yönetici olarak görev yaptı. Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin (TSYD) kurucuları arasında yer aldı, dernekte 1965-1970 yılları arasında genel başkanlık görevinde bulundu. Milliyet’te yayınlanan “Türk Spor Raporu” yazısıyla sporun sorunlarına ışık tuttu. Uzun süre Milliyet’te spor sorumlu müdürü olarak görev aldı. Gazetelere spor sayfasını kavramını getiren kişi olarak biliniyor. 21 Ağustos 1986’da hayatını kaybetti.
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: