Ukrayna ile Rusya arasında imzalanabilecek bir barış anlaşmasının önündeki en büyük engellerden birini Kırım’ın geleceği oluşturuyor.
Başkan Donald Trump ve diğer üst düzey yetkililer bir süredir, Kırım’ın 2014 yılında Rusya tarafından ilhakını kabul etmesi için Kiev’e baskı yapıyor. Ayrıca Ukrayna’ya, Kırım dışında şu anda Rusya’nın egemenliği altında bulunan Ukrayna’nın doğusundaki topraklarla ilgili fiili gerçeği kabul etmesi telkini yapılıyor. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ise, özellikle Kırım’dan vazgeçmeyi kesinlikle düşünmediklerini, zaten bunun Anayasa’ya aykırı olduğunu söylüyor. Ancak şu anda her alanda üstünlüğü elinde tutan Rusya’nın bölgeyi vermesi söz konusu bile olamayacağı için Zelenski ABD’nin artan baskısı karşısında büyük olasılıkla pes edecek görünüyor. Zelenski’yi kurtaracak tek çözüm, ABD’nin Rusya ile Ukrayna arasındaki arabuluculuktan çekilmesi, dolayısıyla savaşın sürmesi olacak.
Trump’la Zelenski, son olarak 26 Nisan’da Papa Francesco’nun cenaze töreninin öncesinde 15 dakikalık bir görüşme yaptı. ABD Başkanı, Zelenski’nin Kırım’ın kontrolünü devretmeye hazır olup olmadığı sorusuna, “Öyle sanıyorum” yanıtı verdi.
Şu anda Kırım’la birlikte Ukrayna topraklarının yaklaşık yüzde 20’si Rusya’nın kontrolü altında.
Tarihsel arka plan
Karadeniz’in kuzeyinde yer alan Kırım Yarımadası, hem coğrafi konumu hem de tarihsel arka planı nedeniyle yüzyıllardır büyük güçlerin ilgisini çekmiş bir bölge.
2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesiyle birlikte uluslararası siyasette bir dönüm noktası yaşandı. Peki Kırım neden bu kadar önemli? İşte Rusya ve Ukrayna açısından Kırım’ın önemi:
Kırım, uzun süre Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı Kırım Hanlığı’nın egemenliğinde kaldıktan sonra 1783 yılında Çarlık Rusya’sı tarafından ilhak edildi. Sovyetler Birliği döneminde, 1954 yılında, Sovyet lider Nikita Kruşçev tarafından sembolik bir jest olarak Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne devredildi. Ancak Sovyetler Birliği’nin 1991’de dağılmasından sonra Kırım, Ukrayna’nın ulusal sınırları içinde kaldı. Rusları “tarihi haksızlık” olarak gördükleri bu durumu hiçbir zaman tam anlamıyla sindiremedi.
Rusya açısından önemi
1. Stratejik askerî üs
Kırım, Karadeniz’e hâkim bir konumda. Rusya’nın Karadeniz Filosu’nun üssü olan Sivastopol Limanı, Moskova’nın sıcak denizlere ulaşımı için kritik önemde. Bu üs, Rusya’nın Orta Doğu, Akdeniz ve Kuzey Afrika’ya askerî ve siyasi projeksiyon yapabilmesine imkân sağlıyor.
2. Ulusal güvenlik
Rusya, Kırım’ı kendi ulusal güvenliğinin bir parçası olarak görüyor. Ukrayna’nın Batı ile yakınlaşması ve NATO üyeliği ihtimali, Rusya açısından Kırım’ın statüsünü daha da hassas hale getirdi. Moskova, NATO’nun Karadeniz’de güç kazanmasını kendi güvenliği açısından varoluşsal tehdit olarak algılıyor.
3. Tarihî ve kültürel kimlik
Kırım, Rus milliyetçiliği açısından da özel bir yere sahip. “Kırım Savaşı” (1853-1856) ve II. Dünya Savaşı’ndaki Sevastopol Savunması gibi olaylar, Rus tarihinde kahramanlık ve fedakârlığın simgesi oldu. Ayrıca Rusya, Kırım’ı Ortodoks Hristiyanlığın doğuş yerlerinden biri olarak kabul ediyor.
4. Enerji ve ekonomi
Kırım’ın Karadeniz kıyıları, enerji taşımacılığı açısından da değerli. Ayrıca yarımadanın etrafındaki sularda doğal gaz ve petrol rezervleri olduğu düşünülüyor. Kırım ayrıca tarım, turizm ve su kaynakları açısından da ekonomik potansiyel taşıyor.
Ukrayna açısından önemi
1. Toprak bütünlüğü
Kırım’ın kaybı, Ukrayna açısından yalnızca stratejik değil, aynı zamanda ulusal egemenlik ve bağımsızlık açısından da büyük bir darbe oldu. Kırım, Ukrayna için uluslararası hukuk temelinde kendi sınırlarının dokunulmazlığının bir sembolü.
2. Ekonomik değer
Kırım, turizm gelirleri açısından Ukrayna ekonomisine ciddi katkı sağlıyordu. Ayrıca tarım ve balıkçılık açısından da yarımada önemliydi. Kaybedilen bu kaynaklar, Ukrayna ekonomisinin belirli sektörlerinde uzun vadeli etkiler yarattı.
3. Jeopolitik pozisyon
Kırım, Ukrayna’nın Karadeniz üzerindeki etkisinin önemli bir parçasıydı. Yarımadanın kaybı, Ukrayna’nın denizcilik faaliyetlerini ve enerji projelerini olumsuz etkiledi. Ayrıca Karadeniz’deki askerî denge de ciddi şekilde değişti.
4. Toplumsal ve politik etkiler
Kırım’da yaşayan etnik Ukraynalılar ve Kırım Tatarları, ilhak sonrası ciddi baskılarla karşılaştılar. Bu durum, Ukrayna kamuoyunda derin bir travmaya ve Rusya’ya karşı daha keskin bir tutuma yol açtı.
Uluslararası hukuk açısından statüsü
Kırım’ın ilhakı, uluslararası toplumun büyük bölümü tarafından yasadışı kabul ediliyor.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 27 Mart 2014 tarihinde kabul ettiği 68/262 sayılı kararla, Kırım’ın statüsünün değişmediğini ve yarımadanın Ukrayna’nın bir parçası olmaya devam ettiğini teyit etti.
ABD, AB ülkeleri ve birçok diğer devlet, Kırım’ı hâlâ Ukrayna toprağı olarak tanımakta ve Rusya’ya yönelik çeşitli ekonomik yaptırımlar uyguluyor.
Buna karşın Rusya, 2014 yılında yapılan tartışmalı bir referanduma dayanarak Kırım’ı resmen kendi topraklarına kattığını ilan etti.
Kırım Tatarlarının durumu
Kırım’ın yerli halkı olan Kırım Tatarları ve Sovyet döneminde Stalin’in emriyle 1944 yılında Orta Asya’ya zorla sürülmüştü..
1990’lı yıllarda yeniden Kırım’a dönmeye başlayan Tatarlar, ilhak sonrası dönemde ağır baskılarla karşı karşıya kaldı:
- Tatarların en yüksek temsil organı olan “Kırım Tatar Milli Meclisi” Rus yönetimi tarafından yasaklandı.
- Bazı Kırım Tatar liderleri tutuklandı veya sürgüne zorlandı.
- Medya ve ifade özgürlüğü ciddi şekilde kısıtlandı.
- Kırım Tatarları arasında kayıplar ve zorla kaybetme olayları yaşandı.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, Kırım’daki Tatar nüfusun sistematik baskılara maruz kaldığını ve kültürel kimliklerini ifade etme haklarının ihlal edildiğini ileri sürüyor.
Ulusal kimlik
Kırım, yalnızca bir toprak parçası değil; hem Rusya hem de Ukrayna için ulusal kimliğin, güvenliğin ve geleceğe dair stratejik hedeflerin bir yansıması. 2014’teki ilhak sonrasında bölge, yalnızca iki ülke arasındaki bir çekişme değil, aynı zamanda küresel jeopolitik mücadelenin de merkezlerinden biri haline geldi.
Sonuç olarak, Ukrayna Kırım’ı kendi toprağı görse de, bir yandan Rusya’nın sahadaki üstünlüğü, diğer yandan Amerikan baskısı nedeniyle geri adım atmak zorunda kalacak görünüyor. Zayıf bir ihtimal olsa da Ukrayna halkının bu zor durumu kabullenmesi için belki “şık bir ambalaj” yapılacak ama Kırım’ın en azından yakın dönemde kaybedildiği gerçeği değişmeyecek.
İlgili yazılar:
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: