13.2 C
İstanbul
29 Mart 24, Cuma
spot_img

Ukrayna karşı saldırısının şansı var mı?

Ukrayna’nın güneyinde 1943 yılında yine savaş vardı. Nazi Almanyası ordusu ile Sovyetler Birliği’nin Kızıl Ordusu arasında aylar süren çatışmalar yaşandı. Öncesinde Stalingrad’da ağır yenilgiye uğrayan Almanlar, Ukrayna cephesinde de Kasım ayı başlarında Dinyeper Nehri’nin batısına çekilmek zorunda kaldı.

DW’ye konuşan ABD’nin eski Avrupa Kara Kuvvetleri Komutanı emekli korgeneral Ben Hodges o savaşı hatırlatarak “Alman ordusu sadece Ukrayna ve Beyaz Rusya’daki demir yolu hatlarını korumak için yüz binlerce asker konuşlandırmak zorunda kaldı” diyor ve ekliyor: “Son etapta savaşın sonucunu belirleyen, lojistiktir.”

Ukrayna ordusu, Rus işgaline karşı savaşta son haftalarda dikkat çekici başarılara imza atmaya başladı. Rusya’nın 2014’te ilhak ettiği Kırım Yarımadasında Saki hava üssüne düzenlenen saldırı, işgal altındaki Ukrayna bölgelerinde 50’yi aşkın Rus cephane deposu ve komuta birliklerine yönelik topçu ateşleri gibi örneklere dikkat çeken Hodges, “Rusların cephe lojistiğini koruyacak yeterli personel ve kabiliyetleri bulunmuyor. Bu da lojistik sistemlerinin tükenme noktasına geldiğini, kırılgan olduklarını gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.

1943 ile 2022 arasında tarihi bir karşılaştırma yapmak güç. Nazi ordusu o dönemde, nasyonal sosyalist ideolojiden beslenen zalim bir imha savaşı yürütüyordu. Savaşların boyutları da birbirinden farklıydı. Sadece Dinyeper Nehri’ne taarruzda 1,2 milyon Rus askeri öldü ya da yaralandı. Kremlin Ukrayna’ya saldırırken ilk etapta cepheye 150 bin asker gönderdi. Ülke yüzölçümü göz önüne alındığında coğrafyanın büyüklüğü, askeri yetkilileri aynı İkinci Dünya Savaşında olduğu gibi benzer sorunlarla karşı karşıya bırakıyor. Bu sorunların başında da ikmal hatlarının güvenceye alınması, yani lojistik geliyor

ABD’li emekli korgeneral Hodges gibi çok sayıda eski komutan, siyasetçi ve analistler, Rusya’nın lojistik alandaki zayıflığına işaret ederek Ukrayna’ya daha akıllı silah sistemleri gönderilmesini savunuyor. Bunların başında, 300 kilometre menzilli ATACMS’lar (Ordu Taktik Füze Sistemi) geliyor. Uzmanlar, bu füzelerin ABD’nin Ukrayna’ya halihazırda gönderdiği Yüksek Performanslı Topçu Roket Sistemlerinden (HIMARS) fırlatılabildiğine işaret ediyor. HIMARS’lar Ukrayna’nın son dönemde Rus ordusuna karşı elde ettiği başarılarda önemli rol oynadı.

Uzmanların bu çağrılarına Temmuz ayı sonunda Kongre’deki Demokrat ve Cumhuriyetçi üyelerden de destek sinyalleri gelmişti. Ukrayna’nın Kırım’da, en yakın cephe hattından 210 kilometre uzaklıktaki Rus hedeflerine 9 Ağustos’ta düzenlediği saldırı şüphe uyandırmıştı. Ancak Ukrayna Savunma Bakanı kendilerine şimdiye kadar ABD’den ATACMS füzeleri gönderilmediğini açıkladı, ABD yönetiminden de bu yönde açıklamalar geldi.

Özellikle ABD Başkanı’nın Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın, gerilimin tırmanması endişesiyle bu tür silah sistemlerinin Ukrayna’ya sevkine sıcak bakmadığı biliniyor. ABD’nin eski Avrupa Kara Kuvvetleri Komutanı Hodges ise Rusya’nın nükleer silah kullanımı dışında gerilimi tırmandıracak bir imkânı bulunmadığı, nükleer silah kullanma yoluna da gitmeyeceği görüşünde.

Hodges, Rusya’nın nükleer yola başvurmasının iki nedenle olası olmadığını düşünüyor ve “Birincisi, Ukrayna’da nükleer bir silahın cephede durumu Rusya lehine değiştireceği bir hedef bulunmuyor. Kaldı ki Ukrayna’ya tahrip gücü düşük bir taktik nükleer füze bile atılması ABD ve İngiltere’nin doğrudan savaşa girmesi sonucunu doğuracaktır” değerlendirmesinde bulunuyor.

Hodges, dolayısıyla Ukrayna savaşının sonucunun konvansiyonel yollardan belirleneceği, bu nedenle de Ukrayna’nın daha fazla modern silahlara ve askeri eğitime ihtiyacı bulunduğunu vurguluyor.

Almanya’ya eleştiriler sürüyor

Altı yıl boyunca Alman Konrad Adenauer Vakfı’nın Ukrayna temsilciliğini yürüten, Angela Merkel hükümeti döneminde Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer’e danışmanlık yapan Ukrayna ve güvenlik uzmanı Nico Lange de Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin aylardır ülkenin güneyinde karşı taarruza geçileceğini söylediğini ancak askeri donanımın buna henüz yeterli olmadığını belirtiyor.

Lange, DW’ye yaptığı değerlendirmede “Ukrayna’nın, güneydeki steplerde bu dev arazideki toprakları büyük bir karşı taarruzla geri kazanacak yeterli zırhlı araçları ve muharebe tankları halen yok” diyor. Ukrayna ordusunun şu an bu tür bir karşı taarruz için gereken koşulları sağlamaya çalıştığını belirten güvenlik uzmanı, Almanya’nın Ukrayna’ya ağır silah sevkiyatı konusundaki çekimserliğini eleştirerek “Zaman kaybedildi. Zırhlı araçlar gibi sevkiyatlarda doğal olarak lojistik ve eğitim için öncesinde de hazırlıklar yapılması gerekiyor. Şimdi Ukrayna’nın önünde fırsatlar varken bu yardımlar yerine hâlâ varmamış durumda. Bu çok üzüntü verici” diyor.

Ukrayna, güneyde Rus işgalindeki toprakları kurtarmak için demir yolu lojistiği ile Rus ordusunun kumanda ve iletişim noktalarına füze saldırıları mı planlıyor?

Eski dünya ağır sıklet boks şampiyonu, Kiev Belediye Başkanı Vitali Kliçko kısa süre önce Twitter’dan yaptığı paylaşımda “Düşmanının gelmeni beklediği yerde olma. Düşmanının seni beklemediği yerde bulun. Hareket halinde ol” ifadesini kullanmıştı.

Ukrayna siyasi elitinin açıklamalarının, büyük taarruza hazırlıklar çerçevesinde düşmanı şaşırtmayı hedeflediği görüyor. Ukrayna uzmanı Lange, taarruzun gerekli donanım olmadan başlayamayacağını belirterek “Almanya’da son aylarda sıkça duyduk. Ukraynalıların Alman Marder, Fuchs ya da Gepardları gibi Batı silah sistemlerini kullanmayı hızlı bir şekilde öğrenemeyecekleri söylendi. Ama Amerikan HIMARS’ları örneğinde bunun hızlı bir şekilde gerçekleşebileceği kanıtlandı. Şimdi Marder gibi zırhlı askeri nakliye araçlarına ihtiyaçları var” diyor.

Gerçekten de Ukrayna askerleri cepheye hâlâ kamyonetler ve benzeri gündelik taşıtlarla gitmek zorunda. Zırhlı taşıtlar bulunmadığından büyük kayıplar veriliyor. ABD’li eski komutan Hodges de Ukrayna’nın Alman tanklarına ihtiyacı olduğuna işaret ederek “Almanya Rusya’yı yenmesi için Ukrayna’ya yardım ettiğini açıkça göstermeli. Aksi takdirde artık kimse Almanya’ya saygı duymayacak. Ukrayna da diğer Avrupa ülkeleri de saygı duymayacak” diyor.

Hodges, şimdi Ukrayna’ya tam destek zamanı olduğunu söyleyerek Ukrayna’nın yıl sonuna kadar, Rusya’nın 24 Şubat sonrası işgal ettiği bölgeleri, ardından önümüzdeki 1-2 yıllık süreçte müzakerelerle Kırım ve Donbass’ı geri alabileceği görüşünde. Hodges, şu an savaşta berabere bir görünüm olsa da Ukrayna’nın bu dönemi “gerekli vurucu güce sahip bir ordu oluşturmak için kullandığını” belirtiyor.

Rus ordusunun büyük bir taarruz daha gerçekleştirecek personele de enerjiye de kaynağa da sahip olmadığını savunan Hodges, cephanelikler, kumanda merkezleri gibi noktalara yapılacak her başarılı saldırının Rusya’nın ikmal noktalarını daha da geriye çekmesine yol açacağını ve durumu Moskova açısından giderek daha da zorlaştıracağını belirtiyor. Emekli korgeneral, “Ukrayna ordusunun vurucu gücü yeterli seviyeye ulaştığında ve Rus altyapısı yeterli derecede zayıflatıldığında Ukrayna büyük karşı taarruzu başlatacaktır” diyor.

(DW Türkçe)

Medya Günlüğü

Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, dilediği konuda özgürce yazmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Önceki İçerikDugin ve Kremlin
Sonraki İçerikBenden içeri olan ben kim?
Medya Günlüğü
Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, dilediği konuda özgürce yazmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

İlginizi Çekebilir

4,757BeğenenlerBeğen
666TakipçilerTakip Et
11,281TakipçilerTakip Et

Popüler İçerikler