Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 13 Ağustos 2025’te Suriyeli mevkidaşıyla yaptığı basın toplantısı, “yeni bir sayfa” vurgusuyla dikkat çekse de, aslında Ankara’nın Suriye politikasındaki temel çelişkileri perdelemeye yönelik retorik bir hamleydi.
Fidan’ın “kaosun durduğu” iddiası, Halep’ten Rakka’ya uzanan bölgedeki askeri gerilimler, ekonomik çöküş ve insani krizle çelişiyor. Özellikle Kürt meselesinde “entegrasyon” talebi, aslında Türkiye’nin “güvenlikçi statükoyu sürdürme” arzusundan başka bir şey değil.
Fidan’ın YPG’yi “sisteme entegre olmayan oyunbozan” olarak nitelendirmesi, Ankara’nın Suriye’deki Kürt siyasi iradesini tanımama politikasının devamı niteliğinde. Oysa YPG/SDG, DEAŞ’a karşı verdiği mücadelede uluslararası toplumun (ABD ve koalisyon güçlerinin) meşru müttefikiydi. Türkiye’nin bu yapıyı “terör örgütü” ilan etmesi ve PKK ile organik bağı olduğu iddiasına rağmen bu argüman, Suriye Kürtlerinin kendi öz savunma mekanizmalarını kurma ve geliştirme sürecini engelleyemedi.
YPG, Suriye’nin kuzeyinde yerel meclisler ve çok etnikli yönetimler kurarak, Şam’ın merkeziyetçi baskısına alternatif bir model oluşturdu. Türkiye’nin “entegrasyon” talebi, fiilen silahlı grupların tasfiyesi ve Kürtlerin siyasi haklarının Şam’ın insafına ve inisiyatifine bırakılması anlamına geliyor.
“10 Mart Mutabakatı”: Belirsizlikler ve Güven Krizi
Fidan’ın “YPG’nin mutabakata uymadığı” yönündeki eleştirisi, aslında Ankara’nın tek taraflı güvenlik endişelerini yansıtıyor. YPG’nin “Türkiye’deki süreç bizi ilgilendirmiyor” açıklaması, bir karşı çıkış stratejisi olarak okunabilir. YPG, Türkiye’nin “Fırat Kalkanı” ve “Zeytin Dalı” operasyonları sonrasında kendini koruma refleksiyle hareket ediyor. Ayrıca, Türkiye’de geliştirilmekte olan sürece yönelik bir güvensizlik de söz konusu. Zira, Türkiye’deki sürecin ne şekilde tamamlanacağı ve TBMM’de oluşturulan komisyonun, aslında 2028 cumhurbaşkanlığı seçimlerine dek bir oyalama mekanizması olduğu yönünde kuşkuları da mevcut.
İsrail Vurgusu: Dikkat Dağıtma Stratejisi mi?
Fidan’ın “İsrail’in YPG’yi maşa yaptığı” iddiası, Ankara’nın bölgesel rekabeti Kürt meselesine eklemleme çabasından başka bir şey değildir. Oysa, İsrail’in Suriye’deki asıl hedefi, İran destekli grupların varlığıdır. Elbette, İsrail, azınlıklar üzerinden Suriye’deki etkisini sürdürme ve HTŞ yönetimini kontrol altına alma amacına da sahiptir. Bu söylem, Türkiye’nin Kürt hareketini “dış mihrak” gösterme geleneğinin devamıdır.
“Kürt Kardeşlerimiz” Söylemi ve İçi Boş Vaatler
Fidan’ın “Kürt kardeşlerimizi riske atmayalım” çağrısı, Türkiye’nin “iyi Kürt-kötü Kürt” ayrımının yeni bir versiyonu. Ankara, Suriyeli Kürtleri “YPG’den kurtarılması gereken mağdurlar” olarak resmediyor. Dışardan gelen PKK’lıların hâlâ Kuzey Suriye’den ayrılmadıklarına dikkat çekiyor. Bu kişilerin, bugünkü siyasi atmosferde Türkiye’ye gelmek istemeleri durumunda nasıl bir cevap verilebileceği belirsiz olduğu gibi, bu olasılık Türkiye’de oldukça ilginç bir süreç yürütmekte olduğumuzun da bir başka kanıtıdır.
Bir başka enteresan durum da şu: Türkiye, Rojava’daki Kürt yönetimini tanımazken, Irak Kürdistanı ile stratejik ilişkiler geliştiriyor. Bu, aslında bir çifte standart örneği. Kısaca, “yeni ruh” vurgusu, yeni seçimler öncesi iç politikada Kürt oylarına yönelik taktiksel bir hamle olarak okunabilir.
Sonuç: Çözüm Değil Statükonun Devamı
Fidan’ın açıklamaları, Türkiye’nin Suriye’de kalıcı bir çözümden ziyade, kısa vadeli güvenlik kazanımları peşinde olduğunu gösteriyor. “Yeni sayfa” retoriği, aslında askeri ve diplomatik statükoyu meşrulaştırma aracıdır. Eğer Ankara, gerçekten bir dönüşüm istiyorsa, YPG ile doğrudan diyalog kurmalı, daha doğrusu yürütülen temaslar hakkında kamuoyuna bilgi vermelidir.
Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde özerk bir yönetim modeline yönelik bakış açısını gözden geçirmeli ve ABD ve Rusya ile koordineli bir güvenlik mimarisi oluşturmalı.
Aksi takdirde, “yeni sayfa” iddiası, eski çatışmaların yeni bir dille tekrarından ibaret kalacaktır.
Fotoğraf: Suriye Arap Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani (solda) ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan. Dışişleri Bakanlığı X hesabı
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: