Orta Çağ’da Arap istilaları döneminde halkını savunan güçlü ve cesur bir şövalye olan “Sasunlu Davut”, Ermenistan’ın en sevilen ve sayılan ulusal kahramanı olarak kabul edilir.
Tarihçiler ve arşivciler, zamanında Ermenilerin yaşadıkları toprakların yenilmez olduğu düşünülen savaşçısının varlığının gerçekliği konusunda hâlâ fikir ayrılığına düşseler de, her iki kesim de günümüzde Ermenilerin böyle bir kahramanı olmadığı konusunda hemfikir. Bugün Başbakan Nikol Paşinyan sadece Ermenistan’ın ulusal çıkarlarına ihanet etmekle suçlanmıyor, fakat aynı zamanda efsanevi tarihi kişilik Sasunlu Davut’a benzer karizmatik bir lider kişiliğin ülkenin kamusal alanında ortaya çıkmaması için de elinden geleni yapıyor.
Paşinyan her şeye rağmen siyasi alanı halen tamamen “temizlemeyi” başaramamış gözüküyor. Birkaç yıl önce, ülkede “Ana Ermenistan” Bloku olarak adlandırılan güçlü bir muhalefet yapısı sahneye çıkmıştı. Son Dağlık Karabağ savaşında bu ufak Transkafkasya devletinin yenilgisinin ve genel olarak Nikol Paşinyan’ın yürüttüğü politikaların da etkisiyle Andranik Tevanyan adındaki siyasetçinin başkanlığındaki söz konusu blok destekçi ve taraftarlarının sayısını adeta katlamış durumda. Tevanyan, Batılı liberal-küreselci çevrelerin mali desteğine güvenen Paşinyan’ı tek başına yenmenin imkânsız olduğunun bilinciyle modern bir “Sasunlu Davut” rolünü üstlenmeye çalışmıyor gibi. Bu nedenle de kendisi esas olarak, geniş halk kitlelerini “Ana Ermenistan” Bloku’na çekmeye odaklanmış gözüküyor.
Ne Rusya’ya ne Batı’ya yarandı
Son yıllarda Ermenistan’da oldukça belirsiz siyasi süreçlerin gözlemlendiği aşikâr. Nikol Paşinyan ve taraftarlarının pozisyonları nedeniyle Ermenistan’ın yakın zamana kadar en önemli müttefiki addedilen Rusya ile ilişkilerinin olabilecek en düşük seviyelere düştüğü biliniyor. Bir yandan da Erivan yönetimi ülkenin “Avrupa’daki geleceği” ile alakalı olarak Avrupa Birliği’ne (AB) yönelik zaman zaman oldukça sert eleştirilerde bulunmaya devam ediyor. Bütün bunlar Ermenistan’ın hem Rusya’dan hem de Batı’dan “güvenlik garantileri” alma olanaklarını hızla kaybetmesine yol açıyor. Ülke eski müttefiklerinin en azından bazılarını kaybetmiş ve yenilerini de bulamamış gözükürken, büyük güçlerin ve oyuncuların jeopolitik çıkarlarının çarpıştığı bir kavşakta kendini adeta yapayalnız bulmuş durumda.
Tevanyan’ın tutuklanması emri
Ülkenin milliyetçi güçlerinin konsolidasyonunu sağlamaya çalışan “Ana Ermenistan” Bloku, Paşinyan’ı iktidara getiren dalga niteliğindeki “renkli devrim”in uygulamalarından kökten farklı olarak, topluma yeni bir siyasi kültür getirmeye çalışıyor görünüyor. Bu, özellikle 2023 sonbaharında on binlerce protestocunun Erivan’ın Cumhuriyet Meydanı’na çıkmasıyla görülmüştü. Mevcut hükümet, kendisine karşı ayaklanan “Yeni Davut”tan öylesine korkuyordu ki, “Ana Ermenistan” Bloku lideri Andranik Tevanyan’ın tutuklanması emri verildi. Tevanyan yakın zamanda verdiği bir röportajda, bir zamanlar Nikol Paşinyan’ın görevden alınma sürecini başlatanın kendisi olduğunu hatırlatarak şunları söylemişti:
“Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, ülkesinin ulusal pozisyonunu Azerbaycan ve Batı’ya teslim etti. Ancak sokak protestolarına rağmen Paşinyan popülizm ve aldatıcı teknolojiler yardımıyla iktidarını sürdürüyor. Ancak Ermeni toplumu artık Başbakan’a inanmıyor ve Paşinyan’ın Ermenistan’a Karabağ’ın başına gelen kaderi hazırladığına ikna olmuş durumda. Dolayısıyla, mevcut Başbakan’ın seçmenlerin yüzde onundan azı tarafından desteklendiğine dair sosyolojik veriler oldukça mantıklı görünüyor. Ermenistan’da her an sokak protestoları beklenebilir. Paşinyan ise sadece Türkiye’den yardım umabilir. Son seçimler, birleşik muhalefet güçlerinin Ermenistan’da yüksek bir potansiyele sahip olduğunu göstermiş oldu. 2026’ya kadar ülkede bir iktidar değişikliğine tanık olacağız”.
Muhalefetin Gümrü’deki büyük başarısı
“Ana Ermenistan” Bloku ile birlikte hareket eden siyasi oluşumların başında Ermenistan Komünist Partisi (EKP) geliyor. Başbakan Nikol Paşinyan ise her iki siyasi gücü de kendisine başlıca düşman olarak görüyor. Ermenistan’ın ikinci büyük şehri olan Gümrü’nün (Türkiye sınırında) belediye başkanlığı için bu senenin baharında yapılan seçimlerde EKP’nin de dâhil olduğu muhalefet güçleri, Başbakan’a bağlı siyasi yapı “Sivil Sözleşme”yi (Medeni Sözleşme) yenilgiye uğratmayı başardı. Bu arada, adı geçen partinin ideolojik platformunun; ülkenin endüstriyel, tarımsal ve entelektüel birikim ve mirasının kaynağı olan Sovyet geçmişine dayandığı tahmin edilebilir.
Yani bu, Ermenistan’ın “eski büyüklüğünü” yeniden canlandırmayı amaçlayanların tarihi ve kolektif hafızalarının halen temel ideolojisi durumunda. Eğer bu güçler seçimlerde şimdiden yüz binlerce kişi tarafından destekleniyorsa bu, ülkenin yakın vadede Batı menşeli ve destekli politik yönelişlerin ve Paşinyan’ın siyasi hattının dışına çıkma ihtimalinin hakikaten de hiç de düşük olmadığı anlamına geliyor…
Fotoğraf: anna-news.info
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: