İki sözde haber “necip” medyamız tarafından gözlerimize sokuldu, hâlâ da sokuluyor ısrarla.
Neredeyse tüm haberler “sözde” sıfatını hak ediyorsa da benim gözüme bu ikisi çok battı nedense. Birincisi, “George Clooney kendini açık artırmaya çıkardı, en fazla parayı verenle öğle yemeğine çıkacak” haberiydi.
İnsanın kendini kiralaması, satması, insanın alınıp satılan bir meta halinde reklam edilmesi köleliğin güya ortadan kalktığı dönemlere denk geliyor. Kölelik kabul edilmiyor, daha doğrusu köle sahibi olmak yasal olarak mümkün değil. Ancak mesela futbolcu adı altında insan satın almak ve satmak ya da kiralamak son derece yasalara uygundur.
Diyeceksiniz ki oradaki “insan” buna razı, gönüllü. Evet ya. Razı olmak… Hegemonya kitle iletişim araçları sayesinde olmayan rızanın üretilmesinden doğan gönüllü kölelik düzenine verilen isimdir. Kadınlar da genelevlerde bedenlerini satmaya “razı.” Alan memnun satan memnun ve yasal vergisini alan devlet de memnun. Kumarhaneler de de Allah’ın günü adam soyarlar. Gene üç taraf var ortada: Kumarhane sahibi, devlet ve gönüllü soyulan insancık. Her şey ne kadar da adil ve şeffaf değil mi?
Kanser yaptığı neredeyse yüzde yüz doğru olan sigarayı içmek de yasal. Sigara üretenler, vergisini alan devlet ve özgür iradesiyle sigarayı içen, kanser olmaya razı vatandaş. Bu vatandaş sözde o kadar özgür ki eğer sigara içiyorsa ve sigaradan kaynaklanan bir kansere yakalanmışsa devlet onun hastahane masraflarını karşılamıyor yüce Avrupa Birliği (AB) devletlerinde. Onlara göre sigaranın kanser yaptığını paketler üzerine yazarak devlet vatandaşını bilgilendirdi ve görevini yerine getirdi. Reklamlar, özendirme çalışmaları vb. E yasaaal!
ABD hükümetlerine bakarsanız mesela milyonları bulan evsizlerin evsizliği kendi tercihleri. Bu insanlar çalışmak yerine tembelliği seçtikleri için ev alacak paraya sahip olamamışlardır ve sokaklarda yaşamaktadırlar. O yüzden de devletin onlara herhangi bir borcu yoktur. Ölen ölür, kalan kalır. Hatta bireysel olarak gözünüze takılan bir evsize yardım etmeniz de yasaktır. Yardım lazım ise onu da devlet yapar yani!
Şimdi Clooney için “Adam bu paralarla yardım yapıyor vs.” diyecekler çıkacaktır. Yardım yapmanın tek yolu bu mu? Ya da bu ifade şekli, “Clooney kendini açık artırmaya koydu” neye hizmet ediyor diye soralım. İnsanın alınıp satılan bir şey olduğunun normalleştirilmesinden, gözlerin ve kulakların bu iğrenç yaklaşıma alıştırılmasından başka ne işe yarıyor bu söylem. İnsanlar böbreklerini, spermlerini, yumurtalarını satıyorlar. Kadınlar rahimlerini kiralıyorlar. Parasızlıktan organlarını satanlar özgür iradeleriyle mi yapıyorlar bunu? Bir eşle yaşamanın, aile olmanın sorumluluğundan, yükümlülüklerinden muaf olmak ama aynı zamanda anne ya da bana olmak isteyenler gidip sperm satın alıyorlar ya da bir kadının rahmini kiralıyorlar. Buna da çok hoş bir isim bulmuşlar: “taşıyıcı anne.” İnsan giderek “gönüllü’” olarak robot muamelesi yapıyor kendine.
Diğer sözde haber ise, Elon Musk’ın robot sevgilisiyle yemeğe çıkma haberiydi. Çok memnunmuş yeni sevgilisinden bu budala adam. Hiç yorulmuyormuş, hiç şikâyet etmiyormuş. Adam köle istiyor çünkü. İnsan olarak insana tahammülü yok. Çekemez. Onca paraya rağmen kendine köle olacak bir kadın bulamamış demek ki. Çareyi robotta bulmuş. Layığıdır. Yeryüzündeki hiçbir kadın bu saatten sonra bu adamın parmağının ucuyla bile kendisine dokunmasına izin vermemelidir. İnsan olanlar, kendini bilen kadınlar vermeyecektir de. Köleleştirilenlerle idare edecek bu erkek müsveddesi de. Şikayet bile etmeyecek çünkü kendi öyle bir köle ki, kölelik o kadar hücrelerine kadar işlemiş ki olan biteni fark edecek insani hiçbir algısı kalmamış.
Teknolojinin ilk insan kölesidir Elon Musk. O robot yapıyorum sanırken robotlar onu yapmışlar farkında değil.
Zavallı şey…
Fotoğraf: NotElonMusk X hesabı