Pazar, 29 Haz 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Mentor

Tek yol kurumsallaşma

Mentor
Son güncelleme: 12 Mart 2025 15:34
Mentor
Paylaş
Paylaş

Elbette bir Fenerbahçeli olarak en çok merak ettiğim şey, ülkenin en büyük ve en güçlü camiasının neden son 8 yılda bunu başarıya çeviremiyor sorusunun cevabı.

Rakiplerimiz bu, “en büyük” ve “en güçlü” tespitine katılmıyor olabilir ama o zaman ben de devlet dışında gelir yaratamamalarını, 8 yıllık başarısızlığa rağmen Fenerium’un onları ikiye katlamasını, stat doluluğunu, Nef dışında sponsor yaratamamalarını, Fenerbahçe’nin son 20 yılda defalarca değişen gelir dinamiklerini ve istemelerine rağmen salonları olmamasını falan söylerim. Bu para ile ilgili değil, taraftar gücü ile ilgili bir şey ama Fenerbahçe bunu son yıllarda sonuca çeviremiyor.

Türkiye’de futbolun endüstrileştiğini ilk gören Aziz Yıldırım’dı, zaten çok başarılı bir iş adamı olan Yıldırım stat, mağazacılık, salon vs. ile Fenerbahçe’yi ülkenin en büyük holdinglerinden biri haline getirdi, bu ticari başarı yanına “Fenerbahçe’deki amatör ruhu alınca” durdurulamaz hale geldi. Zaten ülkeyi kasıp kavuran Fenerbahçe düşmanlığı ve sonrasında Fetö’nün arkasına sığınan acizlik ve yetersizlik bu dönemde şahlandı. Ben Fenerbahçe’nin rakibi olsam bu yaşanan dramdan çok utanırdım ama bu aciz görüntünün onları yok ettiğini fark etmiyorlar.

Fenerbahçe devlet ona düşmanken yaşadı, onlar devlet onlara sahip çıkarken yaşayamıyorlar.

Fakat Aziz Yıldırım’ın başarısı kendi zayıflığını da içinde taşıyordu, hızlı ve çok güçlü gelişen “endüstriyelleşme” Fenerbahçe’deki amatör ruhu tehdit ediyordu ama Başkan bunun farkında değildi. Ayrıca, küçük bir barakadan holdinge dönüşen Fenerbahçe artık geleneksel yöntemlerle yönetilemezdi, bu geçişi sağlıklı hale getirecek bir kurumsal yönetim gerekiyordu, olmadı. Bu olamayınca Aziz Başkan ipleri elinden kaçırdı ve bu kontrolü kaybetme duygusu onun gibi iddialı birini daha da kontrolsüz hale getirdi, kulüp çok büyük bir holdinge dönüştüğü ama tek kişi tarafından yönetildiği için tökezlemeye başladı. Çünkü tek kişinin fiziksel varlığı bu yeni organizasyonu tek başına yönetmeye yetmezdi ve bilgiye dayanmayan kararlar giderek hatalı olmaya başladı. Bu ortamda Başkan’ın etrafında bilgi yerine “manipülasyon” üreten tipler oluştu, hem onu hem de Fenerbahçe’yi yıktılar. Başkan son bir çaba ile itibarını tekrar para ile satın almak istedi ve borçlandı ama o da sonuç vermeyince artık elinde ne itibar ne Fenerbahçe kaldı.

Fenerbahçe’nin salonu, stadı, markası, Eurolig kupası vardı. Ali Koç’un yapması gereken sadece Aziz Yıldırım’ın yapamadığı kurumsallaşmayı tamamlayıp kenara çekilmesi ve zaten gelir yaratma kapasitesi sonsuz Fenerbahçe’yi biraz da mali destekle ayağa kaldırmaktı ama o Yıldırım gibi olmaya çalıştı.

Yaptığı çok yanlıştı, artık o kulüp Aziz Yıldırım’ın tarzıyla yönetilemezdi ve kendisi eski Başkan’ın yeteneklerinden yoksundu. Bu satırlarda ciddi Aziz Yıldırım eleştirisi çok yapıldı ama yiğidi öldür hakkını yeme, Yıldırım güçlü bir kişilikti, futbolcular ve futbol camiasında isminden korkulurdu, taraftarları bir araya getirir onlara amaç verirdi, sorumluluk ve karar almaktan çekinmezdi. Tek sorunu, yüksek egosu ve bu nedenle pohpohçu yandaş ve ikiyüzlü tiplere güvenmesiydi. Etrafında kurumsallaşma oluşturacak kaliteden uzak bir çember olmasıydı.

Ali Koç’un yaptığı büyük hataydı çünkü kendi zayıf tarafı olan liderlik gerektiren bir yönetim biçimini seçmiş, Fenerbahçe’nin zayıf tarafı olan “kurumsallaşma” sürecine sırtını döndü.

Sokaktaki Fenerbahçeli Ali Koç dışında yönetici adı söyleyemez, oysa bizim beklediğimiz Koç isminin unutulmasıydı. Herbert Hainer kim biliyor musunuz? Bayern Münih’in başkanı ama adını kimse bilmez. DT, Wolkswagen, Allianz ve birçok kurumsal şirket ekibiyle Bayern’i yönetir ama herkes kulübü eski futbolcuların yönettiğini sanır.

Ali Koç bu anlayışı ile Fenerbahçe’yi ileri değil, artık sadece geri götürür. Kararlı, inisiyatif alan, lider Aziz Yıldırım yerine romantik, kararsız ve insanlar üzerinde etkisi olmayan birini koyunca sonuç bu oluyor.

Fenerbahçe’yi artık Aziz Yıldırım veya ona benzeyen biri yönetemez çünkü bütün şirketler büyürken karar verme sürecini kısaltması ve hız nedeniyle tek adamlara ihtiyaç duysa da, büyüyünce kurumsal yönetim kaçınılmaz olur. Büyüyen organizasyon bilgiye ulaşmayı tek kişinin fiziksel yeterliliğinin çok üstüne taşır, bu da “yetki dağıtımını”  kaçınılmaz hale getirir; belki karar süreçleri uzar ama doğruluk payı yükselir.

Yani Fenerbahçe’nin ne Aziz Yıldırım’a ne de onun çok kötü taklidi Ali Koç’a ihtiyacı yok, zaten soru da “kim” değil “hangi ekip Fenerbahçe’yi kurtarır” olmalı. Hepsi kendi alanında başarılı ve güçlü, bir lider altında birleşmiş karar sürecine katılmadıklarında bunun hesabını soracak güçlü yöneticilerden oluşan bir ekip artık Ali Koç’lar ve Aziz Yıldırım’lar tarafından yönetilemez.

EtiketlendiEkonomiFutbol
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanMentor
Takip et:
Lafını sakınmayan bir Fenerbahçe taraftarından moda olduğu üzere tarafsız gibi görünmeye çalışan değil, gayet taraflı Fenerbahçe ve Türk sporu, kimi zaman da siyaset ve ekonomi yazıları... Twitter: @mentordiyorki. Eski tarihli yazılara ulaşmak için: https://arsiv.medyagunlugu.com/mentor
Önceki Makale Merkezin attığı taş ve vuracağı kurbağa
Sonraki Makale Trabzonspor adım adım şampiyonluğa

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Mentor

Neden taraftar oluruz?

Mentor
26 Haziran 2025
Mentor

“Şike” lekesi temizlenmeli

Mentor
20 Haziran 2025
Mentor

Şampiyon olmuş yanağın masalı

Mentor
16 Haziran 2025
Mentor

Gazeteci ve “satılık ürün”

Mentor
13 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?