Bir kitabın içinde kalmak.
Hangi kitap isterse olsun içinde kalmak bir kitabın, kitaba da yazık etmektir, hayatı ıskalamanın yanında.
Şiiri kitabın dışına taşımış bir şairdi Orhan Veli ve ondan sonra bir daha kimse o kadar güzel taşmadı kitaplardan hayata şiirle.
Sait Faik de hikayeyi almıştı sayfalardan ve salıvermişti adalara kayıklara küçük insanlara.
Küçük insanlar denince duracaksınız bir ve düşüneceksiniz derin derin.
Kimdir, kimlerdir küçük insanlar?
Evet, siz değilsiniz küçük insan, Portakal Fatih de küçük insan değil, Süleyman Soylu ile Barışlar da küçük insanlar değil, ne de Nebati.
Küçük insan gün işleyip gün yaşama peşindedir ve yaşama dediğim de Orhan Kemal zamanında üzüm ekmekle bir bütün gün yaşayanlardır.
Nicedir Türkiye’de ve KKTC’de insanları “küçük insanlar” ve “kaliteli insanlar” diye ikiye ayırmak olası.
Kaliteli insan kim midir?
Kara ikliminde, Anadolu bozkırında, kıraç topraklarda yaşayanlar, işte onlar küçük insanlardır, o kadar küçüktürler ki başlayınca iç göç ekmek derdi ile mecburiyetten taşındılar, İstanbul’un, Ankara’nın, İzmir’in çeperlerine tutunmaya çalışıyorlar.
Az düşünse tuzu kuru “kaliteli” insan, az düşünse belki anlayacak ki tutunamayan insanların tek tutunacak dalları Allah’tır.
Ve kalitesinden! asla şüpheye düşmeyen kaliteliler anlayamazlar Allah’a tutunmaya çalışmaktan başka tutunacak dalı kalmayanların yaşadıkları çaresizliği.
Çaresizlik çare olur mu insana?
Evet çaresizlik çare olabilir.
Nasıl mı, tek çarenin kendisi olduğunu söyleyerek, göstererek, kabullenerek.
Oya siz tam tersini yapıyorsunuz seçkinci sırça köşklerinizde.
Küçük insanların kutsal bildiği, yücelttiği her şeyi aşağılarsanız, nasıl mı?
Kurban Bayramında kurban kesmenin barbarlık, geri kalmışlık olduğunu gözünün içine baka baka kırk defa tekrar ederek ve Noel günü ille de hindi yemenin trend olduğunu söyleyerek.
Nasıl mı?
Tuzu kuru bir Portakal Fatih olup da onlara akıl satmaya, her gece, her gece, tekrar tekrar ve mutlaka onları aşağılayarak.
Çaresizlerin tek çaresi kendi kendileridir ve fakat onları ve çaresizliklerini değersizleştiriyor, aşağılıyorsunuz.
Orhan Veli’ye, Sait Faik’e selam olsun.
Fotoğraf: edebiyatdedikodulari.com