FIFA Statüsü Madde 19 uyarınca bağlı federasyonlar yani TFF ve ona bağlı organizasyonlar bağımsız olmalı ve işleyişi sağlayacak düzenlemeler bu yönde yapılmalı. Eğer bu kurala uymazlarsa bağlı federasyonların üyelikleri askıya alınabilir.
Kamuoyuna yansıyan ve birinci ağızdan şahitliklerden anlıyoruz ki TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi hakem atamalarına müdahale ediyor ve Galatasaray kaybettiği zaman ortalığı kılıçtan geçiriyormuş. Bunun gerçekten böyle olup olmadığı ayrı bir mesele ancak mümkün olduğu konusunda “yeterli şüphe” var.
Bu yeterli şüphe konusu 3 Temmuz’da çok abartılmıştı yani her önüne çıkan birini suçlasa spor hukuku ceza vermeliymiş gibi bir ortam oluşturulmuştu. Oysa manipüle ettikleri kavram şu:
Spor hukukunun asıl amacı futbolu korumaktır ve kararları adli yargı gibi büyük mağduriyetler yaratmaz; bu nedenle daha az delille suçlamada bulunabilir ve karar verebilirler. Bunu birçok CAS kararının gerekçesinde görebilirsiniz.
Eski bir MHK üyesi hakem TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin hakem atamalarına müdahil olduğunu söylüyorsa bu makul şüphedir ve soruşturma açılmalıdır. Eğer iddialar gerçekse üyesi bulunduğu kulüp ve o yönde müsabaka sonuçlarına müdahil olma iddiaları ile karşılaşan Mehmet Büyükekşi için Etik Kurulu soruşturma açmalıdır. Yine iddia doğruysa, kulüpler taraftarlarının eylemlerinden (kötü tezahürat nedeniyle saha kapaması vs.) sorumludur, geçen sezon için de soruşturma açılmalı ve iddialar doğruysa Şampiyonluk Kupası Fenerbahçe’ye verilmelidir.
FIFA’ya bağlı federasyonların ve MHK, Tahkim Kurulu vs. federasyona bağlı kurumların bağımsızlığı çok ciddi bir konudur. Eğer biz gereğini yapmazsak FIFA veya UEFA soruşturma açar ve hem milli takımımız hem de kulüp takımlarımız bir daha hiçbir uluslararası organizasyona katılamaz.
Ayrıca UEFA Disiplin Talimatı Madde 12 şikeyi “bir tarafın maçı kazanması için kanunsuz ve uygunsuz davranışlarla maçın seyrine etki olarak” tanımlıyor. Hakemleri bir takım lehine baskı altına almak, bu doğrultuda atamalar yapmak da bence bu madde kapsamına giriyor.
Hakem dövülmesini bahane ederek hiç görülmemiş şekilde Süper Lig’de maç tarihlerini değiştiriyorsunuz, bir takım bundan büyük avantaj sağlıyor, diğer takım mağdur oluyor.
UEFA’nın tanımının orijinalini aynen yazıyorum:
“Who acts in a manner that is likely to exert an unlawful or undue influence on the course and/or result of a match or competition with a view to gaining an advantage for himself or a third party.”
Yani:
“Kim maçın veya turnuvanın sonucunu ve gidişatını etkilemek için kendisi veya üçüncü kişilerin avantaj sağlaması için gayri yasal veya uygun olmayan şekilde davranırsa…”
Bence “turnuva maç takvimini bir takımın lehine değiştirmek, hakemleri bir takım aleyhine yönlendirmek” yukardaki tanıma uyuyor.
Evet iddialar doğruysa UEFA’ya göre bu açık bir şikedir.
Futbol yönetimi bir takıma “temsilcimiz”, diğerine “öteki” şeklinde hitap edecek kadar taraflı olduğunu göstermiş ve bunlar futbolun içindeki hakemler ve MHK üyeleri tarafından teyit edilmiştir. Mızrak çuvala sığmıyor ve ateş üfleyerek sönmüyor.
Türk futbolunun saygınlığı ve temizliği tehdit altında hem UEFA hem de FIFA talimatlarına açıkça muhalefet ediliyor.
Etik Kurulu bağımsız bir kuruldur ve hem şike hem de MHK’nin bağımsızlığını maç sonuçlarını etkileyecek şeklide ihlali konularında soruşturma açmalıdır, aksi takdirde futbolumuz yok olur.