2023 seçimleri öncesinde çoğunlukla yoklama anketleri yapıldı; konuyla ilgili elde çok az sosyal bilim verisi var. Bu nedenle, durum, yanıtlardan çok bir dizi soru doğuruyor.
Bu soruların yanıtlanması için veri toplanması gerekirdi; ama bundan çok uzağız. Bu yazıda, bu soruları sıralıyoruz.
-Millet İttifakı seçmeni, Cumhur İttifakı seçmeni ittifakı hakkında ne düşünüyor ve tam tersi…
-İtaatkâr kesimler Cumhur İttifakı’nı mı tercih ediyor? İtaatkâr olmayı ve olmamayı belirleyen etkenler neler?
-“Milletçiler” ve “Cumhurcular” birbirleriyle ilgili ön yargılara sahipler mi?
-“Milletçiler” ve “Cumhurcular”, “Milletçi” ve “Cumhurcu” olmaya nasıl ikna oldular?
-Siyasal motifli şiddet olayları (örneğin taş atmak) psikolojik olarak nasıl yorumlamalı?
-“Milletçiler”in ve “Cumhurcular”ın kimliklenmesinde iç grup kayırıcılığı etkili mi?
-“Milletçiler” daha bağımsız, “Cumhurcular” daha karşılıklı bağımlı seçmenlerden oluşuyor denebilir mi? Bu anlamda, seçim bir Doğu-Batı seçimi olabilir mi?
-Geçmişte muhalif kesimde baskın olan öğrenilmiş çaresizlik nasıl kırıldı?
-Taraflar, gruba hizmet eden yanılgılar ve gruba hizmet eden yüklemeler sergiliyor mu? (Örneğin, “tüm ‘Milletçiler’ iyidir, ‘Milletçiler’ iyi işler yaparlar çünkü özlerinde iyilerdir; bir kötülük yaparlarsa buna koşullar onları sürüklemiştir.” biçimindeki düşünce.)
-Taraflar kontrol odağında farklılaşıyor mu? Bir taraf, hayatının kontrolünün büyük oranda elinde olduğunu düşünürken, diğer taraf yaşam olaylarını dış etmenlere mi bağlamış durumda?
-Taraflar, seçim başarılarını kendilerine, başarısızlıklarını koşullara mı bağlayacak?
-Tarafların yanlışlandığı halde hâlâ benimsedikleri bir takım bilgileri var mı?
-Tarafların gerçekçi olmayan bir biçimde aşırı güven duydukları konular var mı?
-Taraflar, kendi görüşlerini doğrulayan yayınlara yönelme biçimindeki doğrulama yanılgısına sahipler mi, yoksa iki taraftan da kaynak değerlendiriyorlar mı?
-Tarafların kendi içlerindeki ve dışlarındaki kalıp yargıları (stereotip) nasıl? Bunlar gerçeklikten ne ölçüde uzak?
-Tarafların ayrımcılık düzeyleri nedir? Bir taraf ötekinden daha mı ayrımcı?
-Tarafların tutumları davranışlarını ne ölçüde belirliyor?
-Taraflar içsel olarak mı motiveler dışsal olarak mı? Diğer bir deyişle, taraf olmaktan psikolojik bir doyum aldıklarından mı maddi çıkar için mi?
-Taraflar birbirlerine empati duyabiliyorlar mı?
-Taraflara kadınların katılımında benzerlikler ve farklılıklar neler?
-Tarafların kadın-erkek iş bölümüne bakışı nasıl?
-Tarafların grup tutkalı (bizlik duygusu) ne düzeyde?
-Taraflar arasında düşünme gereksinimi düzeylerinde farklılık var mı?
-Tarafların siyasetçilerinin ikna eden ve edemeyen özellikleri nelerdir?
-Taraflarca kendi içlerinde ve dışarıya doğru iletilen iletilerin ikna eden ve edemeyen özellikleri nelerdir?
-Tarafların iletişim kurduğu kanalların (televizyon kanalı anlamında değil, geniş anlamda kanal) ikna edici ve edemeyen özellikleri neler?
-Tarafların iletişim kurmayı hedefledikleri izler kitlenin ikna eden ve edemeyen özellikleri nelerdir?
-Taraflarca duygulara hitap eden iletişim biçimleri kullanılıyor mu? Bunların etkileri ne oluyor?
-Tarikatların ve cemaatlerin desteği taraflarda etkili mi? Ne ölçüde ve nasıl?
-Taraflarda yer alan değişik yaş gruplarının ayırıcı özellikleri var mıdır? Varsa nelerdir?
-Taraflarda yer alan değişik sınıf ve kesimlerden insanların ayırıcı özellikleri var mıdır? Varsa nelerdir?
-Taraflar üzerindeki grup etkileri hangi biçimlerdedir?
-Taraflar grup halindeyken kutuplaşıp daha da marjinalleşiyorlar mı?
-Tarafların liderlerinin liderlik türleri ve özellikleri nelerdir?
-Taraflar lidere hayranlık adı altında hep onaylayıcı davranışlarıyla gerçeklikten kopuyorlar mı?
-Hangi taraflar ve iki tarafın hangi üyeleri otoriteryen kişilik tipine uyuyor?
-Tarafların hangi üyeleri için, taraf olmak toplumsal kimliğin bir parçası?
-Taraflar dış grup türdeşliği etkisi gösteriyorlar mı? Diğer bir deyişle, Millet’çe birbirimizden çok farklıyız, ama Cumhur’cular birbirlerinin benzeri mi?
-Taraflar, adil dünya inancında benzerler mi farklılar mı? Diğer bir deyişle, “iyilerin başına iyi; kötülerin başına kötü şeyler gelir; herkes hak ettiğini bulur” biçimindeki inançta farklılaşıyorlar mı?
-Taraflar mağduriyet ve engellenmişlik hissediyorlar mı?
-Tarafların etnik ve diğer azınlıklarla ilgili tutumları nelerdir?
-Tarafların suçladıkları ve günah keçileştirdikleri kesimler var mı?
-Taraflarca düzenlenen siyasal etkinliklerin medyada temsilleri izleyicileri ne biçimde etkilemektedir?
-Taraflar seçim sonrası nasıl bir arada yaşayacak?
-Tarafların kutuplaşmadan kurtulması için onlara hangi ortak amaçlar verilmelidir?
***
Bu soruların her birinden kapsamlı araştırma programları ortaya çıkar. Keşke sosyal psikoloji ülkemizde daha hızlı gelişseydi de, en azından kimi sorulara yanıt verebiliyor olsaydık.
ulasbasar@gmail.com