Cumartesi, 7 Haz 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Şiddet ve bencillik

Melek Ay
Son güncelleme: 30 Haziran 2024 00:01
Melek Ay
Paylaş
Paylaş

Bu dünya üzerinde yaşayan her insanın parmak izi birbirinden tamamen farklıdır.

İnsanlar farklıdır. Dolayısıyla yaradılışları ve bilinçleri de farklıdır. Bu dünyada bu farklılıklar bizim tercihlerimizi şekillendirir. Bizi belli bir şekilde düşünmeye ve davranmaya yönelten olgular, sahip olduğumuz bilincin dışa vurumudur.

Kadim Vedik metinler, maddi dünyanın temel probleminin “ben” ve “benim” bilinci olduğunu söyler. Bu benlik durumu, maddi dünya ve onunla ilişkili olan her durumu içine alır.

“Ben” ve “benim” düşüncesi kişinin yalnızca kendi bedenine odaklı bencil bir düşüncedir. İnsanlar genel olarak bu kavramlar ve bunların bilincimiz üzerindeki etkileri üzerine düşünmezler. Benim evim, benim arabam, benim bedenim, benim eşim… Bu gerçek olmayan benlik duygusu oldukça geniş bir kapsama sahiptir.

Bu durum ancak kişinin, maddi enerjilerin ötesinde olanları kavramaya başlamasıyla, “ben” ve “benim” yanılgılarından arınması ile değişir. Böylece kişi, saf bilinç ile gören olur.

Bu yanılgılardan arınabilmek kişinin kendi yaşam amacına, doğruluk yoluna (Dharma) çekilmesi açısından önemlidir.

“Dharma” kelimesini tek bir özlü söz ile tanımlamak çok mümkün değil.

“Dharma”, evrendeki her şeyin düzeni için gerekli kabul edilen insan davranışlarını, kaosu önleyen ilkeleri, doğa, toplum, aile ve bireysel düzeydeki tüm yaşam için gerekli olan davranışları ve eylemi belirtir.

Asıl konuya giriş yapmak için gerekli olan bu ön bilgiyi aktardıktan sonra şimdi sadede gelebiliriz…

Yoganın sekiz bileşeninden biri olan, topluma ve dünyaya olan yaklaşımımızla ile ilgili disiplin kurallarını içeren “Yama”lardan ilki, şiddetsizlik, “Ahimsa” ilkesidir.

“Himsa” sözcüğü adaletsizlik veya zalimlik anlamlarına gelir, a- ön ekini alınca “Himsa” sözcüğünün ifade ettiğinden çok daha fazlasını anlatır. Bu konu sadece et yemek veya yememek ile ilgili değildir.

İnsan için en faziletli davranış Ahimsa ilkesidir ki, bu sayede en temel görevi olan ruhunu ve  çevresindeki canlıları geliştirme görevini yerine getirebilecektir. Üstelik bu ilke kendimize karşıda incelikli bir tavır içinde olmamızı ifade eder.

“Ahimsa”nın tanımı eylemin içerisindeki rolümüze ve durumumuza da bağlıdır. Hayatımız tehlikedeyken dövüşmemiz ve gerçek tehdit karşısında kendimizi korumamız için yaptığımız davranış “Ahimsa”dır. Gerçekten etten başka yiyecek hiçbir şeyin olmadığı ve açlıktan ölecek duruma geldiğimiz bir yerde et yememek ise “Himsa” dır.

“Ahimsa” ilkesinde eylemin arkasındaki niyet çok önemlidir. Niyet, doğruluk ve “Dharma”ya dayalı olmalı ve bencil motivasyondan yoksun olmalıdır.

Bu davranış ve eylem ilkesinin bir insanın günlük yaşamının en önemli pratiği haline gelebilmesi bizleri en yüksek bilinç seviyesine giden yolda cesaretlendirir.

Bu ilke üzerinden yapacağımız günlük pratikler ile varlığımızın başkalarında daha hoş, cömert, arkadaşça, cana yakın ve sevgi dolu hisler ortaya çıkarması, bugün doğaya, hayvana, insana yapılan şiddetin her türlüsünü durdurabilir mi?

Elbette.

Hiçbir ruh sahibinin yaşam hakkına engel olmamak, yaşamın en küçük zerresine kadar saygı geliştirmek, zarar vermeyi arzu etmemek, incitmemek, zarar vermemek hepimizin kendi “Dharma”mıza çekilmemiz ile mümkündür.

Çünkü “Ahimsa” en yüksek öz kontrol ve en yüksek  “Dharma”dır. Ve bir şey korkudan değil, sevgiden yapıldığı zaman “Dharma”dır.

Namaste…

Görsel: Halil Ocaklı

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanMelek Ay
Takip et:
Sadelik içinde adımladığım yolda, sahip olduğum niteliklerin hakkını vermeye çalışan bir yolcuyum...
Önceki Makale Buenos Aires günlüğü
Sonraki Makale ‘Logoterapi’ devrimi

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

Sadelikle direnen Başkan

Tijen Zeybek
7 Haziran 2025
ManşetSerbest Kürsü

Ömrümün 45. haziranı…

Medya Günlüğü
7 Haziran 2025
ManşetSerbest Kürsü

Mutlu, huzurlu, konforlu

Medya Günlüğü
7 Haziran 2025
EditörSerbest Kürsü

Hırsız kebabını duyanlar parmak kaldırsın

Adil Gürkan
7 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?