İtalya’nın bugün dünyaca bilinen zengin kahve kültürünün temelleri, 16. yüzyılda Venedikli tüccarların Osmanlı topraklarından getirdiği kahve çekirdekleriyle atıldı.
Buna dair herhangi bir kuşku yok; çünkü bu bilgiyi doğrulayan birçok tarihi kaynak mevcut.
Kahve, İtalya’ya VenediKKüzerinden girdikten kısa süre sonra hızla popülerleşmeye başladı. Ancak toplumdaki gelenekçi, tutucu kesimler, Osmanlı’dan getirilen bu yeni içecek kültürünün yayılmasından rahatsız olarak, Papa VIII. Clement’e kahveyi kınaması, hatta yasaklaması için baskı yaptı.
Bu istek üzerine Papa, durumu adil biçimde değerlendirmek için kahvenin tadına bakmaya karar verdi. Beklentilerin aksine oldukça şaşırtıcı bir yanıt verdi:
“Bu şeytani içecek öylesine lezzetli ki, bunu yalnızca Hristiyan olmayanlara bırakmak büyük bir hata olur!”
Böylece Papa VIII. Clement’in ironik ama olumlu yaklaşımı sayesinde kahve, İtalya’da adeta kutsanarak toplumsal yaşama kalıcı biçimde girdi. Bu karar, kahvenin ‘yasaklı’ bir içecek olmaktan çıkmasını sağlamakla kalmadı, aynı zamanda Katolik dünyasında da resmen kabul görmesine yol açtı.
Bugün, İtalya’nın kahveyle özdeşleşen kültürünün oluşmasında Papa’nın bu onayı, belirleyici bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir.
Başlangıçta İtalyanlar da kahveyi tıpkı Türk kahvesi gibi cezvede demleyip tüketiyorlardı. Bu nedenle erken dönem İtalyan kahve kültürünün Türk kahvesiyle önemli benzerlikleri bulunuyordu.
Hatta cezvede pişirme uygulaması, 1884’te Angelo Moriondo’nun ilk espresso makinesinin patentini alana kadar sürdü. Yüksek basınçla çalışan bu yeni sistem, cezveyle yapılandan çok daha hızlı ve yoğun bir içim deneyimi sunuyordu. Ondan sonra cezveler depoya kaldırıldı.
Derken kahve, özellikle varlıklı İtalyanlar arasında hızla yayıldı ve kısa sürede sosyal hayatın vazgeçilmezlerinden biri oldu.
İlginçtir ki, İtalyanlar Türklerden öğrendikleri kahveyi zamanla kendi geleneksel damak tatlarına ve yaşam biçimlerine uygun biçimde dönüştürmeyi başardılar.
Bu süreçte, yalnızca yeni demleme teknikleri yaratmakla kalmayıp, kahveye bambaşka yorumlar getirerek benzersiz lezzetlere imza atmışlardır. Tiramisu, espresso granita ve torta barozzi gibi kahveyle zenginleşen tatlılar, İtalyan mutfağının yaratıcı katkılardan yalnızca birkaçıdır.
Bir diğer örnek olarak, dondurma üzerine sıcak espresso dökerek hazırlanan ve günümüzde dünya çapında ünlenen “affogato” tatlısına değinmeden geçmek olmaz. Bence İtalyanlar bu pratik tatlıyla gastronomi sanatını yeni bir boyuta taşımışlardır.
Affogato kontrastlarla dolu rafine bir tatlıdır ancak özünde sıcak espresso ve soğuk dondurmanın mükemmel birleşiminden başka bir şey değildir. Özellikle sıcak yaz günlerinde hem dondurmayla serinlemek hem de espresso içmek isteyenler için ideal bir seçimdir.
Geleneksel affogato, bir top vanilyalı dondurma üzerine sıcak bir shot espresso dökülerek hazırlanır ve en yaygın, klasik versiyon olarak bilinir. Çikolatalı, fındıklı, bademli karamelli, Hindistan cevizli dondurma çeşitleriyle yapılan türleri de mevcuttur.
Ayrıca, espresso ve dondurma uyumla dans ederken, bunların üzerine Amaretto, Baileys veya Frangelico gibi aromalı likörler de eklenebilir
Ancak ben affogatonun daha modern ve biraz da Anadolu esintisi taşıyan bir versiyonunu denedim ve sonucu çok beğendim. Dondurma yerine iyice soğutulmuş süzme yoğurt da çok yakışmıştı. Yoğurdun sunduğu hafif ekşiliği dengelemek için eklenen bir şekerli vanilin yenilikçi bir karakter katmıştı.
Hafif yapısı sayesinde süzme yoğurtlu versiyonun kahvaltıda atıştırmalık olarak beğenileceğini düşünüyorum.
Yoğurtlu affogato eğer yemek sonrasında servis edilecekse, daha zengin hale getirmek için üzerine toz kakao, çikolata rendesi ya da Amaretto gibi farklı lezzetler eklenebilir.
İşte 4 kişilik yoğurtlu affogato hazırlamak için gerekli malzemeler ve tarif:
Malzemeler:
• 4 küçük su bardağı süzme yoğurt
• 4 şat espresso (soğutulmuş)
• Şekerli vanilin
• Toz kakao ve rendelenmiş bitter çikolata
• Dört tatlı kaşığı Amaretto likörü (isteğe bağlı)
• Kıyılmış badem kırıntıları (isteğe bağlı)
Yapılışı:
• İlk olarak süzme yoğurdu iyice soğutun
• Espressoyu hazırlayıp soğumaya bırakın
• Süzme yoğurda şekerli vanilini azar azar ekleyerek kremamsı bir kıvam elde edene dek karıştırın
• Soğumuş espressoyu da yine azar azar yoğurt karışımına ekleyin ve homojen bir yapı elde edene kadar karıştırın
• Hazırladığınız karışımı servis yapacağınız (tercihen cam kaselere) eşit şekilde paylaştırın
• Tatlıyı toz kakao ve bitter çikolata rendesiyle süsleyerek servis yapın
• Son dokunuş olarak dilerseniz üzerine Amaretto gezdirebilir ve yağsız tavada gezdirilmiş çıtır badem kırıntıları serpiştirebilirsiniz
Bu tatlıyı affogatoya yakışır biçimde, taptaze, soğuk ve zarif bir sunumla servis etmenizi öneririm.
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: