Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sözleri nedeniyle gözaltına alınan gazeteci Sedef Kabaş tutuklandı.
Kabaş, TELE1’de katıldığı programda “Çok meşhur bir söz vardır. Taçlanan baş akıllanır diye. Ama görüyoruz ki gerçek değil. Ya da tam tersi bir söz vardır. Büyükbaş hayvan bir saraya girdiği zaman o kral olmaz. O saray ahır olur” demişti.
Kabaş, AKP Sözcüsü Ömer Çelik, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın tarafından hedef alınmıştı.
Erdoğan’a televizyon programında söylediği sözler nedeniyle hakkında soruşturma açılan gazeteci Kabaş için RTÜK tarafından da inceleme başlatıldı. Soruşturma kapsamında polis ekipleri saat 02.00 sıralarında Kabaş’ın Sarıyer’deki evine giderek gözaltına aldı.
Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Sedef Kabaş, adliyeye sevk edildi. Kabaş, çıkarıldığı savcılıkça ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçundan tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edildi. Nöbetçi sulh ceza hakimliği, Kabaş hakkında tutuklama kararı verdi.
Tutuklama kararını veren İstanbul 16. Sulh Ceza Mahkemesi’nde, savcılıktaki sorgusunu tekrarlayan Kabaş, “Sözün orijinali bir atasözüdür. Hatta sözün orijinalini de değiştirerek sarf ettim. Bundan da anlaşılacağı üzere hakaret kastım yoktur. Kast etmek istediğim toplumu kucaklayan birleştirici bir üslup olması gerektiğidir” dedi.
Kabaş’ın avukatı da AİHM kararlarından örnekler vererek, Cumhurbaşkanı’na hakaret suçundan tutuklama kararı verilemeyeceğini belirtti.
Buna karşılık, hakimlik tutuklama kararı verdi. Kararda, video kaydının izlenmesi sonunda “hakaret” kastının bulunduğu sonucuna varıldığı, eylemin televizyon programında gerçekleştirilmesi nedeniyle suçun nitelikli halinin söz konusu olduğu, suç işlendiği konusunda kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu, kanunda öngörülen cezanın alt ve üst sınırı düşünüldüğünde kaçma ve saklanma ihtimalinin yüksek olduğu, bu nedenle tutuklamanın ölçülü görüldüğü değerlendirmesini yaptı.
TELE 1’de canlı yayında konuşan Kabaş, “Çok meşhur bir söz vardır. Taçlanan baş akıllanır diye. Ama görüyoruz ki gerçek değil. Ya da tam tersi bir söz vardır. Büyükbaş hayvan bir saraya girdiği zaman o kral olmaz. O saray ahır olur” demişti.
Kabaş Twitter hesabından da, “”Öküz saraya çıkınca kral olmaz. Ama saray ahır olur-Çerkes atasözü” paylaşımında bulunmuştu.
TGC açıklaması
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu gelişmelerle ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Türkiye’nin gündemi yine bir erken seçim olacağı iddialarıyla gerginleşmektedir. Bu gerginlik ortamında her seçim dönemindeki tanıdık olayların tekrarlandığına tanıklık etmekteyiz. Gazetecilerin hedef gösterilmesi, gözaltına alınması bunların başında gelmektedir. Son olarak gazeteci Sedef Kabaş Cumhurbaşkanına hakaret ettiği iddiasıyla gece yarısı evinde gözaltına alınmıştır.
Evrensel gazetecilik ilkelerine göre ifade özgürlüğü sadece olumlu karşılanan, zararsız haber ya da düşünceleri değil, aynı zamanda ‘devleti şoke eden, inciten, rahatsızlık veren’ düşünceleri de kapsamaktadır. İfade özgürlüğü demokratik toplumun en temel özgürlüklerinden biridir. Kamuoyunu korumanın yolu ifade özgürlüğünden geçer. Ülkede gazeteciler düzenli olarak tehdit ediliyor, gözaltına alınıyor ve tutuklanıyorsa toplumun geleceği de, demokrasisi de tehlike altındadır.
Hükümetlerin kullandıkları kamu gücünden dolayı kendilerine yöneltilmiş en ağır eleştirileri bile hoşgörü ile karşılamak zorunda olduğu yerleşmiş mahkeme içtihadıdır. Gazetecileri gece yarısı gözaltına almak demokrasiyi getirmeyecektir. Gazetecilik suç değildir, her şeyin çözümüdür. Bu vesileyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1 Eylül 2021’de adli yıl açılışındaki konuşmasında yeni yargı reformu paketiyle ‘Sırf ifade almak üzere gece yarısı gözaltına alma işlemlerine son verdiklerini’ söylediğini de hatırlatmak istiyoruz.
Meslektaşlarımızın konuşma, haber yapma ve yazma özgürlüğünü sonuna kadar savunacağız. Sedef Kabaş’ın serbest bırakılmasını bekliyoruz. İktidarı basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü alanında Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarına saygı duymaya çağırıyoruz.“
Basın Konseyi açıklaması
“Venedik Komisyonu’nun ve Avrupa Konseyi organlarının, Cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenleyen TCK 299. Maddesinin düzenleme ve uygulama olarak sorunlu olduğunu belirtmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin de 19 Ekim 2021 tarihli Vedat Şorli başvurusunda (TCK 299. maddesi konusundaki eski içtihatlarına da atıf yaparak) bu hususa açıkça değinmesi karşısında, Sedef Kabaş’a uygulanan tutuklama tedbirinin evrensel hukuka aykırı olduğu konusunda şüphe bulunmamaktadır. Tutuklama tedbirini düzenleyen Ceza Muhakemesi Kanunu’nda da tutuklama için aranan şartların gerçekleşmediği ve bu yönüyle kararın iç hukuka da aykırı olduğu açıktır.
Bir siyasi partinin genel başkanı olan, aynı zamanda da yürütmenin başı ve tek yetkilisi olduğu bir anayasal düzenini kendisi hazırlayan Sayın Cumhurbaşkanı’nın, yetki ve sorumlulukları ölçüsünde sert eleştiriye açık olması gerekliliği demokrasinin yapı taşlarından birisiyken, yargı organları eliyle Cumhurbaşkanının eleştirilmesi önünde zırh oluşturulması kabul edilemez bir tutumdur.
Henüz yargı tarafından karar verilmemişken Adalet Bakanı’nın, Twitter üzerinden telkinde bulunması da Anayasa’da yer alan yargı bağımsızlığı güvencesine aykırıdır.
Meslektaşımız Sedef Kabaş hakkında uygulanan tedbirin derhal kaldırılması gerekmektedir. Ayrıca yargı organların ve Cumhurbaşkanınca atanan bakan ve bürokratların da ifade özgürlüğüne saygı gösteren bir tutum geliştirmesi gerekir.
Meslektaşımız Sayın Sedef Kabaş’ın yanında olduğumuzu, haksız tutukluluğunun da basın meslek ilkelerine saygılı hiçbir gazeteciyi caydırmayacağını gerek bu kararı veren yargıçlara, gerekse de siyasi otoriteye bir kez daha hatırlatıyoruz.”
(BirGün, Medya Günlüğü)