Home MG Özel Savaşta 4 senaryo

Savaşta 4 senaryo

0

Sascha Glaeser, Amerikan National Interest dergisinde “Felaketle sonuçlanmadan Ukrayna’daki savaşı bitirin” başlıklı yazısında bundan sonraki olası gelişmeleri dört senaryoda şöyle özetledi:

1-Yaz aylarının sonunda cephede etkileyici zaferler kazanan Ukrayna topraklarını kurtarmaya devam edebilir. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, 2014 yılında ilhak edilen Kırım dahil Rusya’nın bütün Ukrayna topraklarından çıkarılacağını söylüyor. Eğer bu senaryo gerçekleşirse Moskova son kozu olan taktik nükleer silahlara başvurabilir. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin zaten ilhak edilen yerlerin Rus toprağı sayılacağını ve elindeki bütün güçle savunacaklarını duyurarak bunun yolunu açmıştı. Putin şimdi Ukrayna’yı görüşme masasına oturmaya zorlamak için bu yolu seçebilir. Ukrayna’da nükleer silah kullanılması korkunç olur ve ABD ya da NATO’nun çatışmaya doğrudan müdahil olmasına yol açabilir.

2- Bunun tam tersi bir senaryo da mümkün. Şu ana kadar yaptığı sayısız hataya rağmen Rusya cephedeki kötü performansını düzelterek nükleer silah kullanmadan daha fazla Ukrayna toprağı ele geçirebilir. Tarihte bunun örneği de var: Almanya’nın 1941 yılındaki işgalini kızıl Ordu bir zafere dönüştürmeyi başarmıştı.

3-Diğer bir senaryo iki taraf için de cephede işlerin çıkmaza girmesi, dolayısıyla çatışmaların dondurulması olabilir. Cephede durum istikrara kavuşur ve iki ordu da ilerleme sağlayamaz. Bu durumda Ukrayna’nın bütün topraklarını kurtarma planı suya düşer ama aynı zamanda Kiev’i diplomasinin en iyi seçenek olduığuna ikna eder. Ukrayna savaşın uzaması halinde ABD ile Avrupa’nın desteğinin azalacağının bilincedir. Elbette isterse savaşa devam edebilir ama şu anda Batı’nın yardımına ve desteğine bağımlı durumda. Bu destek azalırsa cephedeki başarılarına rağmen pazarlık gücü zayıflayabilir.

4-Son senaryo ise, Rusya’daki memnuniyetsizliğin Moskova’da bir darbe yol açması. Bu durumda yeni iktidar savaşı bitirme yolunu seçer. Putin’in yönetimdeki gücü düşünüldüğünde bu zayıf bir olasılık görünüyor ama tümüyle dışlamak da olanaksız. Diğer yandan Putin’in iktidardan uzaklaştırılması dünyanın en büyük nükleer gücünde tehlikeli bir istikrarsızlık da yaratabilir. Ayrıca, yeni yönetimin savaşı sona erdireceğinin ve Batı ile dostça ilişkiler kuracağının garantisi yok. Kaldı ki Rusya’daki elit kesim Putin’i Ukrayna konusunda yeterince agresif davranmamakla suçluyor.

Eski İsrail Başbakanı İzak Rabin bir keresinde, “Barışı dostlarınızla değil berbat düşmanlarla yaparsınız” demişti. Gerçekten de, tarih, savaşların çoğunun bir tür diplomasi yoluyla sona erdiğini ve iki taraftan birinin tam zafer kazanması durumunun nadir olduğunu gösteriyor. Ayrıca, nükleer silahların varlığı bu duruma aşırı bir risk ekliyor. ABD ateşkes çabalarını engelleyerek savaşı uzatıyor. ABD’nin Ukrayna’nın mücadelesine sempati duymaya hakkı var ama gerçekte Ukrayna’nın geleceği ABD’nin güvenliğini doğrudan etkilemiyor. Biden’ın Ukrayna’daki savaşın nükleer kıyamet riskini Küba Füze Krizi’nden bu yana en yüksek noktaya çıkardığına dair son yorumu alarm zillerini çaldırması gerekirdi ama Washington işler yolundaymış gibi davranmayı seçiyor.

Yazının İngilizce orijinalini okumak için tıklayın

Medya Günlüğü

Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, dilediği konuda özgürce yazmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Exit mobile version